Taksim'in, Ayaklanma Tarihi
31 Mart Ayaklanması denildiği zaman herkes Mart ayının 31’ini düşünebilir, ama bu tarih eski takvimlere göredir. Günümüzde kullanılan takvime göre yıl dönümü 13 Nisan tarihidir.
Bundan tam 137 yıl önce, 1876’da 1’inci Meşrutiyet
kabul edildi. Ancak 2’nci Abdulhamit, Meşrutiyet ile birlikte yürürlüğe giren
“Kanun-ı Esasi”yi, yani ilk anayasayı (2 yıl sonra) 1878’de askıya aldı. Halk,
tadımlık da olsa yönetime katılmanın tadını almış, ama sadece 2 yıl geçerli
olan bu anayasa Padişah tarafından kaldırılmıştı... Aradan 30 yıl geçti, 1908
tarihine gelindi... [1: Murat BARDAKÇI,
“31 Mart’ta gericilerden önce bir kısım asker ayaklanmıştı”, Haber Türk
Gazetesi, 12 Nisan 2009]
Bundan tam 106 yıl önce, Osmanlı’nın son
yıllarıydı, büyük ölçüde İttihat ve
Terakki Cemiyeti’nin öncülüğünde Genç Türkler’in özellikle de Rumeli’deki
genç subayların baskısı sonucu 24 Temmuz’da yeniden yürürlüğe koymasını, yani
2’nci Meşrutiyet ilan edildi! [2: Özdemir
İNCE, “Taksim Kışlası ve 31 Mart İsyanı”, Aydınlık Gazetesi, 28 Kasım
2012]”
Ülkede monarşinin etkilerinin hafifletilmesi
yönünde reformlar yaşanmaya başlamıştı. Bunlardan bir tanesi de ordunun komuta
kademelerinde eğitimli, genç, dinamik subayların aktif hale gelmeye
başlamasıydı. Savaş potansiyeli yüksek bir ülkenin ordusunun silah
teknolojisindeki yeniliklere ayak uydurabilmesi için bu değişimler gerekliydi.
Yeniçerilerin kaldırılmasından bu yana çok zaman geçmişti ve ordunun içerisinde
yetişmiş, kışla terbiyesi dışında hiçbir bilgisi olmayan, Türkçe’mize de “Alaylı”
tanımını sokan subayların varlığı, sorun yaratıyordu. Bu sorunu gidermek için
gerekli reforma, en göz önünde olan ve vasıfları en iyi olması gereken
birlikten başlanmalıydı. Böylece Taksim
Kışlası’nda bulunan avcı taburları seçildi.
“Meşrutiyet’i koruma” görevi Selanik’ten
İstanbul’a getirilen avcı taburlarına verilmişti. Ama taburlar huzursuzdu.
Ayaklanmadan bir müddet önce ordudan yetişen “Alaylı” denen subayların
komutasında olan bu askerler “Mektepli” denen Harbiye mezunu subayların emrine
verildi. Ama askerler, komutayı alan mektepli subayları istemiyorlardı.
Şeriat isteyen Derviş Vahdeti’nin
yayımladığı, İngilizlerin finanse ettiği ve himaye edilen Volkan Gazetesi,
muhalif Ahrar Fıkrası çevresi, İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti gibi kışkırtıcı ve
destekçilerin arasında Prens Sebahattin, Mizancı Murat ve etkileri günümüzde de
devam eden bazı tarikat şeyhleri bulunmaktadır.
“Olay
öncesi askere dini vecibelerini yaptırmayan, sonra da “Din elden gidiyor” diye
onları ayaklandıran, Volkan Gazetesi ile halkı sokağa döken; arkasından gidip
Selanik’te “Meşrutiyet elden gidiyor, irtica hortladı” diye miting yaptırıp
orduyu harekete geçiren aynı el! [3: Mehmet
ORUÇ, “Osmanlı Devleti’ni bitiren vak’a!”, Türkiye Gazetesi, 22 Nisan
2009]”
Bugün, siyaset ve fikir çevrelerinde
görüşleri önemsenen pek çok SÖZDE AYDIN, o günkü isyan hareketinin destekçisi
olan tarikat şeyhleri ve yobaz elebaşılarına methiyeler düzebiliyor! Mesela bir
“Aydın(?)” çıkıp; “Dağıstanlı Mizancı
Mehmet Murat Bey, Rus eğitim sistemi içinde yetişmiş, dolayısıyla, özellikle
‘tarih bilinci’ çerçevesinde, çağdaşı olan Osmanlı aydınlarının bir hayli
ilerisinde olan bir yazardı. [4: Murat
BELGE, “Militarist Modernleşme”, İletişim Yayınları, 2011, Sayfa: 542]”
şeklinde övgüler düzebiliyor…
12-13 Nisan gecesi Taksim Kışlasındaki avcı
taburundaki görevli askerler, komutanlarını kışlaya hapsedip sokaklara
döküldüler. Meşrutiyetin iradesini temsil eden Meclis-i Mebusan üzerine
yürümeye başladılar… Ayasofya Meydanı’nda toplanıp havaya ateş açmaya başladılar.
“İsyanın devamı süresince Ayasofya ve
Meclis-i Mebusan çevresi asilerin merkezi haline gelmişti… Bu arada, meclise
gelmekte olan Adliye Nazırı Nazım Paşa, Ahmet Rıza Bey zannedilerek; Lazkiye
Mebusu Şekip Arslan Bey de Hüseyin Cahit’e benzetilerek öldürüldü. [5: Erhan AFYONCU, Ahmet ÖNAL, Uğur DEMİR,
“Askeri İsyanlar ve Darbeler”, Yeditepe Yayınları, 2010, Sayfa: 271]”
Türkiye’nin aydınlanma tarihinde önemli bir
yeri olan bu ayaklanmayı incelemeye gelecek sayılarda da devam edeceğiz.
Hep sevgi ile kalın…
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!