“  …

05: Yakında göreceksin, onlar da görecekler,

06: Hanginizmiş fitneye tutulan, deliren!

07: Senin Rabbin, evet O'dur kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilen. Ve O'dur kimin doğruya ve güzele kılavuzlandığını en iyi bilen.

08: O halde, yalanlayanlara itaat etme!

09: İstediler ki sen, alttan alıp gevşek davranasın/yağcılık edesin de onlar da yağcılık etsinler/yumuşaklık göstersinler.

10: Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak,

11: Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,

12: Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış,

13: Kaba/obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı

14: Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş?

15: Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masalları!"

16: Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz.

17: Biz onları, o bahçe sahiplerini belalandırdığımız gibi belalandırdık. …

…

52: Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler için bir öğütten başka şey değildir.”

Kalem Suresi (Yaşar Nuri Öztürk çevirisi)

Şu anda sizlerin, yukarıdaki ayetleri okurken, kimi veya kimleri gözlerinizin önüne getirdiğinizi az buçuk tahmin edebiliyorum. Hani, gözünüzün önüne getirdiğiniz böyle bir kişi veya kişiler için, “Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde taşıyor” diyebilir misiniz? Ama eminim ki bunun yerine, aynı kişi veya kişiler için, yukarıdaki ayetlerin içinde geçen tüm vasıfları üzerlerinde taşıdığına dair yemin bile edersiniz.

Saygı ve selamlarımla…