Memleketi Kimler Yönetiyor?
Biz “Nikâhta, keramet vardır” inancıyla
evlendirilenlerin çocuklarıyız.
Bırakın eşini, kendisini bile tanımayan çiftlerin
çocuklarıyız. (Hala mı var öyleleri?)
Annelerimiz evde sorun çıkarmadığımız sürece,
babalarımız ise bizi uyurken severdi.
Sevgi bizden öylesine esirgendi ki hala
yüreğimiz kabararak “Seni seviyorum” diyemeyiz, kollarımızı arkaya kadar açıp
sevdiğimizi kucaklayamayız biz.
Karşı cinsle değil konuşmak, bakışmak bile
ayıptı.
Karşı cinse duyduğumuz sevgiyi bastırdık.
Hayatımızı etkileyen cinsel bilgileri,
sokakta yalan yanlış öğrendik.
Seks, erkekler için 6 dakikalık saldırı,
kadınlar için 6 dakikalık diş sıkmaydı.
Hala S ve P ile başlayan her kelime korkutur
bizi.
Kadın erkeğin hizmetçisi ve elinin kiri diye
öğrendik.
Kadına şiddeti şiddet saymadık bu yüzden.
Ekonomik özgürlüğü olmayan, kocaya bağımlı
çocuk gelinlerin çocuklarıyız.
Kendine ait bir şeyi olmayan, yeni
ayakkabılarıyla yatan çocuklardık.
Düzenli okul harçlığı bile alamayan bir
nesildik.
Mal sahibi olma hırsıyla büyüdük.
Ne yaptıysak, kimseye yaranamadık.
Sürekli eleştirildik, biz de en
yakınlarımızdan başlayıp herkesi eleştiriyoruz şimdi.
Bütün başarılarımız o kadar olağan karşılandı
ki önümüze yemek koyan eşimize “Eline sağlık” takdirini bile çok görüyoruz.
Sülalecek yaşadığımız evlerde; “Sen küçüksün
ne bilirsin?”, “Küçükler çok konuşmaz”, “Sen onu yapamazsın” cümleleriyle
kendine güvenimiz o kadar örselendi ki, birey değil sürü olmayı öğrenip “Siz
bilirsiniz efendim”ci olduk.
Kavgadan kaçana “Korkak”, kaçmayana “Aslanım”
dendikçe sorunların kavgayla çözümlendiğini zannettik, onun için meclis dâhil
her yerde kavga ediyoruz.
Hoşgörülü dine mensup büyüklerimiz bizi çoğu
zaman hoşgörmediği için çocuklarımıza bile tahammül edemez olduk.
Evde hak aradıkça, asi ve deli sayıldık.
Okulda hak aradıkça; ya sınıfta kaldık, ya da
okuldan uzaklaştırıldık.
Sokakta hak aradıkça; ya dayak yedik, ya da darağacına
çekildik.
O yüzden, “Adalet” isteyenlere düşman
kesildik.
“Elalem ne der?” tabusunu yıkamadığımız için
“Kendimiz” olamadık. (Hala mı?)
“Dedikodu yapmak günahtır!” deyip, dedikodu
yapan büyüklerimiz yüzünden başkalarının hayatlarını mercek altına aldık.
Şimdi de herkesin telefonlarını dinleyip,
kendi çıkarımıza kullanıyoruz.
“Lütfen”, “Teşekkür ederim”, “Rica ederim” cümlelerini
kullananlara “İ…” dedik.
Ağzından salyalar akan sözde liderlere tapar
olduk.
Bu kumaştan, başka elbise çıkar mı sizce?
Ne yazık ki sizleri biz yönetiyoruz.
Neyse ki uzun süre çekmeyeceksiniz kahrımızı.
Şurada ölümümüze ne kaldı?...
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!