Memleketi Kimler Yönetiyor?
reklam
15 Temmuz 2014
Memleketi Kimler Yönetiyor?

Memleketi Kimler Yönetiyor?

Memleketi, yaşı yarım asrı ya devirmiş ya da devirmek üzere olanlar yönetiyor. Bizim çağdaşlarımız. Biz kim miyiz?

Biz “Nikâhta, keramet vardır” inancıyla evlendirilenlerin çocuklarıyız.

Bırakın eşini, kendisini bile tanımayan çiftlerin çocuklarıyız. (Hala mı var öyleleri?)

Annelerimiz evde sorun çıkarmadığımız sürece, babalarımız ise bizi uyurken severdi.

Sevgi bizden öylesine esirgendi ki hala yüreğimiz kabararak “Seni seviyorum” diyemeyiz, kollarımızı arkaya kadar açıp sevdiğimizi kucaklayamayız biz.

Karşı cinsle değil konuşmak, bakışmak bile ayıptı.

Karşı cinse duyduğumuz sevgiyi bastırdık.

Hayatımızı etkileyen cinsel bilgileri, sokakta yalan yanlış öğrendik.

Seks, erkekler için 6 dakikalık saldırı, kadınlar için 6 dakikalık diş sıkmaydı.

Hala S ve P ile başlayan her kelime korkutur bizi.

Kadın erkeğin hizmetçisi ve elinin kiri diye öğrendik.

Kadına şiddeti şiddet saymadık bu yüzden.

Ekonomik özgürlüğü olmayan, kocaya bağımlı çocuk gelinlerin çocuklarıyız.

Kendine ait bir şeyi olmayan, yeni ayakkabılarıyla yatan çocuklardık.

Düzenli okul harçlığı bile alamayan bir nesildik.

Mal sahibi olma hırsıyla büyüdük.

Ne yaptıysak, kimseye yaranamadık.

Sürekli eleştirildik, biz de en yakınlarımızdan başlayıp herkesi eleştiriyoruz şimdi.

Bütün başarılarımız o kadar olağan karşılandı ki önümüze yemek koyan eşimize “Eline sağlık” takdirini bile çok görüyoruz.

Sülalecek yaşadığımız evlerde; “Sen küçüksün ne bilirsin?”, “Küçükler çok konuşmaz”, “Sen onu yapamazsın” cümleleriyle kendine güvenimiz o kadar örselendi ki, birey değil sürü olmayı öğrenip “Siz bilirsiniz efendim”ci olduk.

Kavgadan kaçana “Korkak”, kaçmayana “Aslanım” dendikçe sorunların kavgayla çözümlendiğini zannettik, onun için meclis dâhil her yerde kavga ediyoruz.

Hoşgörülü dine mensup büyüklerimiz bizi çoğu zaman hoşgörmediği için çocuklarımıza bile tahammül edemez olduk.

Evde hak aradıkça, asi ve deli sayıldık.

Okulda hak aradıkça; ya sınıfta kaldık, ya da okuldan uzaklaştırıldık.

Sokakta hak aradıkça; ya dayak yedik, ya da darağacına çekildik.

O yüzden, “Adalet” isteyenlere düşman kesildik.

“Elalem ne der?” tabusunu yıkamadığımız için “Kendimiz” olamadık. (Hala mı?)

“Dedikodu yapmak günahtır!” deyip, dedikodu yapan büyüklerimiz yüzünden başkalarının hayatlarını mercek altına aldık.

Şimdi de herkesin telefonlarını dinleyip, kendi çıkarımıza kullanıyoruz.

“Lütfen”, “Teşekkür ederim”, “Rica ederim” cümlelerini kullananlara “İ…” dedik.

Ağzından salyalar akan sözde liderlere tapar olduk.

Bu kumaştan, başka elbise çıkar mı sizce?

Ne yazık ki sizleri biz yönetiyoruz.

Neyse ki uzun süre çekmeyeceksiniz kahrımızı.

Şurada ölümümüze ne kaldı?...

Editör : Tuğberk Erdem
1813 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu