Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’ne bağlı Ahmetbey Beldesi’nde, köylünün kullandığı meraların özel şirketlere kiraya verilmesinin önünü açan yasaya karşı miting yapıldı. Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz Platformu’nun çağrısıyla yapılan miting için Ahmetbey Beldesi’nin girişinde buluşan yaklaşık 2 bin kişi, buradan belde merkezine kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca, “Meralar halkındır, satılamaz!”, “AKP, toprağımızdan elini çek!” ve “Topraklar bizimdir, satılamaz!” gibi sloganlar atıldı.

Miting, yoğun katılımla gerçekleşti

01 Kasım 2014 Cumartesi günü düzenlenen mitinge; Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Nihat Matkap, CHP Parti Meclisi Üyesi Cemal Canpolat, CHP Kırlareli İl Başkanı Recep Zengin, Kırklareli eski Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Alpullu Belediye Başkanı Sami Kırcı, Ahmetbey Belediye Başkanı Mustafa Altıntaş, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Alaaddin Günçer, CHP Çorlu İlçe Sekreteri Yılmaz Çivici, Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı Cemal Polat, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Ergene Belediye Başkan Yardımcısı Menderes Yıldız, Ergene Kent Konseyi Başkanı Bora Küçükçetin, CHP Çorlu İlçe Örgütü Yönetim Kurulu Üyeleri, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çorlu İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP Ergene İlçe Örgütü Yönetim Kurulu Üyeleri, çok sayıda sivil toplum örgütü ve basın mensupları katıldı.

“Bin selam olsun!”

Mitingin açılış konuşmasını yapan Ahmetbey Belediye Başkanı Mustafa Altıntaş; “Trakya’nın dört bir yanından sabah ayazında sıcak yatağını, helal sofrasında bir yudum ekmeğini, tornasında, tezgâhında, tarlasında tertemiz alın terini bırakıp, eşinin, evladının, torununun ve geleceğinin selamını bizlere getiren tüm dostlar; hoş geldiniz, merhaba! Ahmetbey’in bu meydanında gösterdik ki; Türkiye sahipsiz değil, Trakya sahipsiz değil, şeker pancarı, pamuk ve ayçiçeği sahipsiz değil. Bugün, bu meydanda gösterdik ki; “Istırancalar’da taş ocaklarının tozunu, Beğendik’te santrallerin zehrini, Ergene’de kanseri, Bergama’da siyanürü solumak istemiyorum” diyenler sahipsiz değil. Sevgili dostlar! Bugün burada gösterdik ki 2B ve hazine arazileri talan edilmiş, torunlarına 2 metre mezardan fazlasını bırakmak isteyen, “Meralar halkındır, şirketler paylaşamaz” diyen Ahmetbey halkı yalnız değil. Buradan selam olsun yerin üstünü paylaşanlardan, gidecek bir yer altı kalan maden işçilerine... Buradan selam olsun işi ve ekmeği için direnen Danone işçilerine... Vatan toprağını çiğneyerek konvoylu geçiş töreni yapan Amerikan uşaklarına değil, HES’lere karşı derelerini savunan Karadeniz uşaklarına selam olsun… Bin selam Muğla’da “Zeytinime dokunma!” diyenlere, Validebağ’da “Koruma dokunma!” diyenlere… Türkiye’de “Merama dokunma!” diyenlere bin selam olsun!” dedi.

“10 yılda, 50 milyar dolarlık özelleştirme”

Mitingde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve CHP Parti Meclisi Üyesi Nihat Matkap da bir konuşma yaptı. Matkap; “Öncelikle bu alanda bulunan ve topraklarına, meralarına sahip çıkan sizleri kutluyorum. Bugünkü toplantının, çok ciddi bir önemi var. Bugünkü toplantı; bir uyarı, bir dikkat çekme ve bir demokratik hak arama toplantısıdır. Bugünkü toplantı gerçekten de siyaset üstü bir toplantı olup, Türkiye’ye sahip çıkma toplantısıdır. Uzun zamandır Türkiye’de; yıldırma, sindirme ve korkutma politikaları uygulanıyor. Bu nedenle, neredeyse satılmadık yer kalmadı! Ve sıra, meralara geldi. Siz bugün kararlısınız ve “Meralarımızı sattırmayacağız!” diyorsunuz, hep birlikte sattırmayacağız. Dikkat ederseniz, her geçen gün ekili alanlarımız azalıyor. 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde, ekili alanlarımızın toplamı 239 milyon dönümdü. Şu an 203 milyon dönüme düştü. Yani Trakya büyüklüğünde bir alan artık ekilmiyor. Kamuya ait yerlerin özelleştirilmesinin ve satılmasının en çok tartışıldığı dönem, 1980’li ve 1990’lı yıllardı. O zaman, kamunun mallarını peşkeş çekmeye karşı çok ciddi bir direniş vardı. Seslerin o kadar yükseldiği bir dönemde yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı 8 milyar dolardı. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı ise 50 milyar dolar. Ve geçmiş dönemde özelleştirmeye en çok karşı çıkan anlayış, bugün hükümette olan AK Parti’nin anlayışıydı. Ama bugün, tam tersi bir anlayışı benimsediler” diye konuştu. 

“Sonuna kadar sürdürmemiz gerekiyor”

Konuşmasına devam eden Matkap; “Sevgili dostlar! Bundan 10 yıl önce buğday 30 kuruştu, şimdi 55 kuruş ile 60 kuruş arasında değişiyor. Hatırlarsanız mazot 1 liraydı, ama şu an 5 lira. Burada bir amaç var. “Ben köylüyü istemiyorum. Zaten köylü örgütlü değil!” deniyor. Örgütlü olmayan tüm kesimlerin ellerindeki değerler, bir şekilde alıp götürülüyor. Ama bugünkü toplantıda benim dikkatimi çeken çok önemli bir husus var. Sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları arasında gösterilen bu ciddi dayanışma, Türkiye için mutluluk verici ve örnek gösterilebilecek bir dayanışmadır. Bu dayanışma olduktan sonra, meralarımızı kimse bizden alamaz! Bu dayanışmayı sonuna kadar sürdürmemiz gerekiyor” dedi.

“Bilal Erdoğan’ın tasarrufundan alabilirler!”

Hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarını da eleştiren Matkap; “Sevgili dostlar! “Ekonomi uçtu” deniyor, ama Soma’daki işçiler 4 aydır maaş alamıyor! “Ekonomiyi uçurduk” diyorlar, Ermenek’te çalışanlar 3 aydır maaşlarını alamıyorlar. Nasıl bir uçmaysa artık bu! Ama bunun sonunun geldiğini sizlerle paylaşmak isterim. Eğer Hükümet’in paraya çok ihtiyacı varsa, Bilal Erdoğan’ın tasarrufundan biraz alabilirler! Eğer meraları ıslah edeceklerse, o paranın bir kısmını bu iş için ayırabilirler. Sözlerime son vermeden önce, bu meraları almak isteyenlere ve bu meraları kiralamak isteyenlere seslenmek istiyorum! Önümüzdeki dönemde, biz iktidarda olacağız. Eğer satın alırlarsa ve eğer bir şekilde başlangıç yaparlarsa, bu yasayı değiştireceğimizden emin olsunlar. Bu miting başarılı olacak ve tüm Türkiye’ye bir ışık yakacaktır. Nice başarılara…” diyerek konuşmasına son verdi.   

“İşletmeler, köylüye tercih edilemez!”

Mitingte konuşan Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz Platformu Sözcüsü Av. Emrah Arslan ise; “Şu sıralar Kırklareli’de gündem, köylülerin meralarının kiralanması hususudur. Özellikle son dönemde yapılan çalışmalar ve Kırklareli’de Mera Komisyonu’nun hazırladığı raporlar ile toplamda 43 belde ve köyün meralarının kiralanması söz konusu. Bu hususla ilgili de yaklaşık olarak 69 şirket kiralama için başvuruda bulunmuştur. Siyasetten ziyade amacımız, köylerimizin geleceğidir. Meralarımızın hayvancılık yapan şahıs ve şirketlere kiralanmasına karşı yasal yollarla mücadelemizi başlattık ve platformumuzun hukuk komisyonu, söz konusu yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacaktır. Büyük şirketlerin işletmelerinin köylüye tercih edilmesine göz yummayacağız. Zira söz konusu düzenlemeler ile köylünün yaşam hakkına da müdahale edilmekte olduğu açıkça gözler önündedir. Meraların kiralanması durumunda şirketlerin neredeyse özel mülkiyete dönüşecek hakları olacağı ve köylünün otlak olarak kullandığı meraların sadece hayvancılık amacı ile mi kullanılıp kullanılmadığının da tespiti çok zor olacaktır. Yine yasal düzenlemeler ile meralara, nerdeyse imar hakkı verilmektedir. Kiralanan mera yüz ölçümünün yüzde birine imar hakkı verilmekle birlikte, Bakanlar Kurulu kararı ile bu bir kat arttırılmaktadır. Tüm bunlar göstermektedir ki iktidar, köylüyü büyük sermaye şirketlerine değişmektedir. Köylü hangi para ile bu kiralanacak olan meraların ihalesine girecektir. Söz konusu yerler, uzun süreli kiralanacaktır ve kira bedelleri de bu sebeple çok yüksek bedeller olacaktır. Zor durumda olan köylünün bu ihalelere dahi katılamayacağı açıktır. Bu kötü niyetli düzenlemelerin tüm halk tarafından öğrenilmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.

“Bedel ödeyeceksek, hazırız!”

Av. Emrah Arslan; “Trakya’da hemen bütün meraların verimli olduğu açıktır. Kiralama yapılmak istenen meralardan ıslah edilmesine gerek olmayan, ıslah çalışmasına başlanılmış yahut ıslah çalışmaları tamamlanmış olan da ıslah amaçlı olarak kiraya verilemez. Ayrıca meraların köylünün ihtiyacından fazlasının olması durumunda kiralanabileceği de belirlenmiştir. Trakya’da köylünün mera fazlası bulunmamaktadır. Hayvan sayıları göz önünde bulundurulursa, meralar köylüye ancak yetmektedir. Yeterince pahalı olan hayvan bakımı, meralar da kiraya verilirse köylüyü zora sokacak ve hayvancılığa darbe vuracaktır. Bunların hepsi ortadayken hala meraların kiralanmasının hangi amaçlar ile yapılmaya çalışıldığını merak etmekteyiz? Bu meraların kiralanmaları iptal edilmez ve meralar köylüye yani gerçek sahiplerine iade edilmezse, köylünün hayvancılık hakkı da bitmiş olacak. Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz Platformu olarak, omuz omuza köylümüzle beraber yılmadan hareket edeceğiz. Buradan tüm Türkiye’ye ve iktidara duyurmak için haykırıyoruz. Zaten köylümüzün hali perişan, borçlardan bunalmış durumda. Bir de meraları ellerinden alınırsa ne yapacaklar? Köylümüzün bir karış toprağının bertaraf edilmesine karşıyız. Derhal bu kiralamalar durdurulmalı, komisyon raporları göz önünde bulundurularak kiralamalar iptal edilmelidir. Topraklar, gerçek sahiplerine yani köylümüze iade edilmelidir. Yaşadığımız bu topraklara borcumuz var, borcumuzu ödemek için yola çıktık. Bedel ödeyeceksek, hazırız!” diye konuştu.

Emine Teyze, mitingin simgesi oldu

Konuşma kürsüsüne son olarak, Ahmetbey Köyü’nden Emine Teyze geldi. Yetkililere ve toprağını hiç pahasına satan köylülere kızgınlıkla seslenen Emine Teyze; “Çok şükür ki bu mutluluğu bizlere yaşattınız. Hakkımızı savunmak için bugün burada toplandınız. Ben, kör cahilim! Babalarımız bizleri helal kazançlarıyla büyüttü, ben de çocuklarıma bir tane haram lokma yedirmedim. Bir garibin kanını zehirlemedim. Bilezikler, arabalar, evler almak için tarlalarını satanlar, bizleri dışladılar. Şimdi soruyorum sizlere; nerede tarlalarını araba ve ev almak için satanlar, nerede o eski yöneticiler, nerede eskiden beri çıkar peşinde koşanlar, nerede hesabı-kitabı belli olmayanlar, nerede bir karış toprağına bile sahip çıkmayanlar? Ben toprağımı istiyorum, meralarımı kimseye veremezsiniz! Benim meramı benden alamazsınız! Sizden bir şey istemiyoruz, elinizi bizim olandan çekin yeter! Kusura bakmayın, çok sinirlendim. Beni dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ederim” dedi ve konuşması katılımcılar tarafından dakikalarca alkışlandı.

Yapılan konuşmaların ardından miting sloganlarla sonlandırıldı.