Türkiye'nin Çıkışı Atatürk'tür!
Bilimsellikten uzaklaşan bir eğitim sistemi,
gitgide fakirleşen bir halk, ölümle yüzyüze yaşayan bir emekçi sınıfı… Bu
sorunların temel kaynağında ise, Atatürk’ten uzaklaşmak için harcanan
olağanüstü çaba yatıyor. Eğer:
Cumhuriyetçilik’ten
vazgeçmeseydik;
egemenlik kayıtsız-şartsız milletin olurdu. Saltanat özlemi çeken erk; milletin
Çankaya’sından, haramilerin kaçak sarayına taşınabilir miydi? Her türlü
muhalefetin sindirilmesi amaçlanabilir miydi? “Parasız Eğitim İstiyoruz” yazılı
pankartı açan gençler, terör suçuyla yargılanabilir miydi? Teröristler tanık
gösterilerek, terörle mücadele edenler içeri atılabilirler miydi? Türkiye’nin en
yüksek idari mertebesine ulaşanlar, cinsiyet eşitliğinin fıtrata ters olduğunu
söyleyebilirler miydi?
Devrimcilik’ten
vazgeçmeseydik;
çağın çok gerisinde kalmış bir ülke olur muyduk? Cumhuriyet’in ilk yıllarında
uçak fabrikası kurup dış ülkelere uçak satan Türkiye’den, bugün kendi
otomobilini bile üretemeyen bir ülke konumuna düşer miydik?
Milliyetçilik’ten
vazgeçmeseydik;
etnik kimlikleri ülkemizin zenginliği değil de, ayrışmamızın kaynağı olarak
görebilen yöneticilere sahip olur muyduk? Milleti oluşturan bireyler; ortak
paydalarda birleşmek yerine doğuştan sahip oldukları kimlikleri öne sürülerek farklı
kutuplara bölünür müydü?
Halkçılık’tan
vazgeçmeseydik;
halkın refahı için değil de, haramilerin kutularını doldurabilmesi için çalışılır
mıydı? Vatandaş yerine yandaşı düşünüp, onlarca dolar milyarderi yaratabilir
miydi? Milletin efendisi ve üretimin gerçek merkezi olan köylümüze, “Ananı da
al git!” denilebilir miydi?
Lâiklik’ten
vazgeçmeseydik;
“Reyhanlı’da, 53 Sünni vatandaşımızı kaybettik” şeklinde konuşan bir idareciyi
zirveye taşıyabilir miydik? Alevi yurttaşlarımız, ikinci sınıf vatandaş
muamelesi görür müydü? Anadolu Lisesi’ne gidemeyen öğrenci, İmam-Hatip’e gitmek
zorunda kalır mıydı? 10 yaşında çocuklar, özgürlük kisvesi altına gizlenen
mahalle baskısıyla türbana girmeye zorlanabilir miydi?
Devletçilik’ten
vazgeçmeseydik;
özelleştirme ve vahşi kapitalizmin sonucu olan Soma ve Ermenek iş cinayetlerini
yaşar mıydık? Emekçilerimizi, taşeron sistemine köle eder miydik?
Verilen örnekleri daha da çoğaltabiliriz…
Mevcut iktidarın, diline pelesenk ettiği
“yeni-eski” iddiasıyla nasıl bir ülke yaratmayı hedeflediği gün gibi ortadadır.
Bizlere düşense; halkla birlikte ulusal bir mücadele başlatmak, Atatürk İlke ve
Devrimleri’ne daha fazla sahip çıkmak ve yaşatmaktır. Toplumumuzu bir araya
getiren ortak tarihsel geçmişimiz, aynı geleceğe olan inancımız ve Atatürk
İlkeleri doğrultusunda hamle yapma sırası tekrar bizdedir. Bu gücü, bir an
evvel kendimizde hissetmeliyiz.
Türkiye’nin çıkışı tam bağımsızlıktır…
Türkiye’nin çıkışı Atatürk’tür…
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!