Merdiven Altı Adamları
reklam
21 Aralık 2014
Merdiven Altı Adamları

Merdiven Altı Adamları

Yaptığı siyaseti, ‘halkımızın iyiliği için siyaset yapıyorum’ şeklinde tanımlayan zatı muhteremlere seslenişimdir bu… Öncelikle, çok önemli birkaç soruya cevap vermelisiniz!

Siyaset yaparken haksızlıklara karşı halkın yanında mücadele etme isteğiniz mi, yoksa haksızlıklara karşı kendi çıkarlarınız doğrultusunda halkın yanında mücadele etme isteğiniz mi daha ağır basıyor?

Kendi özeleştirinizi yapma zamanı gelmedi mi hala?

Halkçılık adı altına gizlenerek, esnaf lokantalarına uğramamak mıdır isteğiniz?

Yoksa sözde devrimciliğinizi, makamınızda gerçekleşecek müsbet değişikliği sağlayacak bir anahtar olarak mı kullanıyorsunuz?

Sizin Cumhuriyetçilik kavramınız, 29 Ekim’i evinizde geçirmek ve TV karşısında pinekleyerek kutlamak mıdır?

Lâiklik anlayışınız, mezhepsel solculuk yaparak siyaseti kendi adınıza yönlendirme isteğinizden mi ibarettir? Yoksa herkese karşı eşit yaklaşımlar sergilemek mi yatar bu hususun altında?

Milliyetçilik’ten çıkarımınız, Anadolu insanı haricinde hiç kimseyle iletişim kurmamak mıdır?

Ya da devletçiliğiniz, kamu kurumlarında işlerinizi çözen personel yapısıyla mı sınırlıdır?

Düşüncesi dışında hiçbir düşünceyi kabul etmeyen, esnaf lokantalarında yemek yemeyi görüntüsel konumuna uygun bulmayan, koltuk tepesinde milli bayramları kutlayan herkes, ülkenin gidişatından memnun olmayan bir kurtarıcı adayı olmuş.

Vatan hainlerinin hepsi “Demokratik Açılım”cı, ücretsiz sağlık ve eğitim isteyen herkes sağcı olmuş.

Bu işte bir yanlışlık olduğu hala düşünemiyorsanız: “Çuvaldızı kendinize, iğneyi başkasına batırın!”

Kendini herkese şirin gösteren ve siyasal konumundan(!) dolayı kendine mesleki anlamda menfaat sağlayanları aramızda barındırmaktan bıkmadık mı hala?

Ekim ayı içerisinde insanlar yönetici hataları nedeniyle ölürken, her şeyi iktidarın çözmesini beklemek midir siyaset yapmak?

Yoksa kendi basiretsizliğini dalkavukluk yaparak örtmeye çalışmak veya yüzde 1-1,5 aralığında oy aldığın yerlerde kendini savunmak mıdır siyasi varlığınız? 

Ya da yeni kaleler oluşturulması ile “Her ne kadar Türkiye geneli muhalefet olsak da bölgemizde iktidarız” diyebilecek cesur insanların bulunduğu yerlere teşekkür etmemek midir siyasetten anladığınız?

Kulağınızın bir yerinde küpe olsun!

Merdiven altı üretimi yapan imalatçılar gibi sağlıksız ama ambalajı parlak ürünleri sunmak değildir siyaset! İnsanlara ümit vermektir, her zaman olumsuzlukları göstermek değil iyilikleri de göstermektir.

Bu ülkenin kuruluş değerlerini unutturmamaktır Türk Solculuğu.

Ülkenin kuruluşunda payı olanlara laf söyleyenlere destek çıkan solcuların olduğunun, süreç içerisinde hiç çalışmadan sonuç bekleyenlerin varlığının ve seçimlerde kendi partisi adına değil de başka siyasi partiler adına çalışanların olduğunun bilinmesi lazım artık…

Yukarıda izah ettiğim olayları yapanların ve kendini şirin gösteren ambalajlı merdiven altı adamlarının varlığının farkına var ey halkım!

Ekim ayı olaylarıyla ilgili olarak lâik düşüncenin şehitlerinden olan Ahmet Taner Kışlalı’nın söylemlerini unutmamak gerekir:

“Atatürk, emperyalizme karşı Türk Milleti’nin Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’nı yapmış ve bu savaşı muhteşem bir utkuyla sonlandırmış bir ulusal kahramandır. Tam bağımsız ulus devlet anlayışına karşı olan emperyalist güçler ve emperyalizmin maşası durumundaki etnik bölücüler, Atatürk’ü sevmezler.”
Editör : Tuğberk Erdem
2113 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu