Evine dönmekte olan Ali Baba, Kırk Haramileri dağlık tepelik bir yolda görmüş ve ‘dur şunları takip edeyim’ demiş. Düşmüş peşlerine. Bir süre sonra Haramiler bir tepenin önüne geldiklerinde sihirli cümleyi söyleyince, taşlar yarılmış ve mağaranın girişi belirmiş. Hepsi içeri girince Ali Baba da atlamış eşeğinden ve kapı kapanmadan mağaraya girmiş. Bir köşede saklanıp olup biteni izlerken birden fark edilmiş, hemen yakalanmış.

Ali Baba; “Belki aranızda ölmemi istemeyenler vardır. Onların söz hakkı yok mu? Siz Haramisiniz, ama kendi aranızda adaletlisinizdir” deyince baş Harami biraz bozulmuş, ama emrindeki Haramileri küstürmemek için; “Tabi ki, bizde demokrasi var. Senin için verilecek kararı hep birlikte vereceğiz” demiş. Ali Baba; “Öyleyse oylama yapalım! Ama benim gibi sefil birinin ölümü için karar verirken Haramiler birbirine küsmesin, kırılmasın. O yüzden oylamayı gizli yapalım” diye atlamış. “Mağaranın içinde hazineden başka bir şey yok. Oylamayı nasıl yaparız” diye düşünürlerken Ali Baba; “Her yer altın ve gümüş paralarla dolu. Bütün Haramilere birer altın birer de gümüş para verin. Beni öldürmeyi seçenler altın parayla oy kullansın, serbest bırakmayı seçenler ise gümüş para ile oy kullansın. Eğer torbadaki altınlar gümüşlerden çoksa beni öldürürsünüz” demiş. Baş Haraminin de aklına yatmış, kırk altın, kırk da gümüş dağıtmışlar. Baş harami almış eline torbayı ve ilk oyu kullanmış. Sonra da sırayla bütün Haramiler oylarını kullanmışlar!

Bütün Haramiler oylarını kullanınca torbadaki paraları masaya dökmüşler... Bir de bakmışlar ki; torbadan 40 tane gümüş para çıkmış! Bütün Haramilerin ağzı açık kalmış.

Ali Baba da yerinde zıplayarak “Yaşasın demokrasi!” diye bağırmaya başlamış ve koşarak mağaradan çıkıp gitmiş!

Eve döndüğünde karısı, “Lan, herif, nerede kaldın?” diye bağırınca Ali Baba; “Sorma hanım, bizim Kırk Haramilerin aç gözlülüğü sayesinde hayatta kaldım” demiş.

Yani bazen, Kırk Haramilerin aç gözlülüğü de işe yarar mıymış?

Çürümüş siyaset de kanser eder:

Halk, hastane koridorlarında, KUCAĞINDA ÇOCUĞU ile ‪KEMOTERAPİ sırası bekliyor, ama olup bitenleri NİYE UMURSAMIYOR biliyor musunuz? Çünkü GÖZLERİNİ KAPATIRSA SIRANIN KENDİSİNE GELMEYECEĞİNİ zannediyor!

Bayburt’ta 25 bin 982 kişiye BİR milletvekili, Tunceli’de 30 bin 905 kişiye BİR milletvekili, Ardahan’da 35 bin 181 kişiye BİR milletvekili, Kilis’te 38 bin 879 kişiye BİR milletvekili, Hakkâri’de 49 bin kişiye BİR milletvekili düşüyor!

Tekirdağ’da 105 bin 823 BİR milletvekili düşüyor! (Bütün Trakya’da durum farklı değil!) Yani bizim vekiller Bayburtlu ve Tuncelili vekillere göre ÜÇ VEKİL GÜCÜNDE! Kimsenin umurunda değil, değiller!

Mesela; bizim meclisteki temsil oranımız Bayburt kadar olsa ne değişir?

KANSERLİLER BAĞIMSIZ ADAY ÇIKARSA, kanser hastaları, sadece aileleri ve yakınları bile bu adaya oy verse TEKİRDAĞ’DA KAZANIR!

HALK BUNU GÖRSE YETER!

Hep sevgi ile kalın…