Tam 25 Yıl Geçmiş
reklam
25 Nisan 2015
Tam 25 Yıl Geçmiş

Tam 25 Yıl Geçmiş

25 yıl önce, dünyanın en etkili yapay zekâ ürünü Dark Avenger isimli bilgisayar virüsü ilk defa Türkiye’de bir yazılım tarafından tespit edilip silinebilmişti.

Ağ teknolojilerinin gelişmediği bir dönemde olmasına rağmen, yıllar boyunca, milyonlarca bilgisayara bulaştı ve kullanıcıların kâbusu oldu. Tespit edilmesini önleyen değişken motor teknolojisine sahipti. Sadece 1056 bayt uzunluğunda olan bu canavarı BULMA ve SİLME işlemini ilk kez başardık.

Üzerinden, çeyrek asır geçmiş... Şimdi Ar/Ge (Araştırma/Geliştirme) yahut Ür/Ge (Üretim/Geliştirme) filan diyorlar ya; o zamanlar bunların adını bile duyan yoktu!

Sadece, İTÜ’nün Maslak Kampüsü’nün İstinye yönündeki uç noktasında bulunan Vadi Yurdu’nda, orta bölümdeki tuvaletlerin arasında bulunan karanlık bir odada, 386 DX40 işlemcili bir bilgisayarın başında Assembler diline takıntılı birkaç genç vardı. Sabahlara, akşamlara, gecelere, gündüzlere bakmadan okuyan, yazan, çizen gençler!

Şimdi Trojan Moda Ama:

Trojan (truva atı yazılımları) yapmak amatör işi. İnternet’in olmadığı, hatta bilgisayar ağlarının bile yok denecek düzeyde olduğu bir dönemde virüs teknolojileri ile dünyadaki bütün bilgisayarlara erişenler 2015’de Trojan’a ihtiyaç duyar mı?

Şu anda, “yaygın işletim sistemleri yüklü bilgisayarlarda yüklü yazılımlardan yararlanarak bütün bilgisayarlara girmek mümkün” diyebiliriz. Yeter ki; telli yahut telsiz bir şekilde bağlı olsun. Bu, güvenilir bilgisayar yoktur demenin başka bir yolu.

Artık virüsler sistem geliştiricilerinin dükkânlarında yazılıyor.

PARDUS gibi projelerle Türkiye bu saldırılardan izole olmaya çalıştı ama izin vermediler...

Artık virüsler makro pencerelerinde VPN ve FTP kanallarını kontrol etmek için yazılıyor. Piyasadaki işletim sistemlerinin üreticilerinin bile bilmediği yayınlanmamış portları var. Bunlara hâkim olamayan, bilmeyen ufaklıklar da gidiyor kendi kapılarını açmak için trojan yazıp gönderiyor...

Piyasada bilinen hekır mekır denenlerin hepsi ayak takımı... Büyük operasyon yapan geliştiriciler var.

Küçük program parçacıkları yazıyorlar. Bu parçacıklar o kadar iyi kurgulanmış ki kaynak kodu elinde olsa bile içindeki zehirli kodu çıkaramıyorsun.

Bu program parçalarını yazılım geliştiricilerin, programcıların üye olduğu forumlar siteleri ve mail grupları aracılığı ile yayıyorlar.

Çok güzel işlevleri olan program parçaları bunlar. (Plug-in yahut tool dediğimiz şeyler bunlar) Beleşçiler de bu parçacığı alıp kendi kodlarına gömüyor.  Bu beleşçiler öyle fazla ki; inanamazsınız.

Kriptolu Telefon Yazılımı

Geliştirenlerden tutun da yerli diye reklamları yapılan ama tümüyle ithal parça ve teknolojiler ile montajlanan televizyon ve bilgisayarlara kadar her alanda beleşçilerin tasarladığı ürünler kullanılıyor.

Hatta daha da ileri gidelim: İşlemci üreticilerinin 1999'dan beri çekirdek mimarisine niye E2 ve E3 ROM koyduğunu bilen var mı?

Mesela PC’lerde işlemci ROM’undaki 1MB romda ne yüklü?

Yahut mobil sistemlerde kullanılan kompakt çekirdeklerdeki işlemci ile entegre, gömülü romlarda ne var, biliyor musunuz?

Kripto filan diye geveleyenler kriptonun “a”sından habersiz... Sadece hazır bir iki dilde belletilmiş uygulamaları tekrarlar dururlar...

SEÇSİS Olaya Ne Kadar Hâkim?

İTHAL donanımlar üzerine kurulu, ithal işletim sistemleri, ithal geliştirme ortamları, ithal derleyiciler ile YERLİ YAZILIM ÜRETİLEMEZ!

Dahası, bu yazılımlar ticari şirketlere ait operatörler üzerinden, sahibi olmadığınız bir ağı kullanarak birbirine bağlanıp iletişim kuruyorsa, -kusura bakmayın ama- kimse bu sisteme MİLLİ filan diyemez! (“Milli” derken Amerika demek isteniyorsa tamam, o zaman eyvallah!)

Satın-al-kullan modelini tercih eden her irade ithal ettiklerinin üreticisine boyun eğmeye mahkûmdur!

Hep sevgi ile kalın…

Editör : Tuğberk Erdem
1957 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu