Tercih Yapma Zamanı
reklam
30 Haziran 2015
Tercih Yapma Zamanı

Tercih Yapma Zamanı

Ergene Nehri, kollarıyla birlikte büyük bir havzayı kucaklayan dev bir HAYAT kaynağı idi. Ama artık ÖLÜM kusan dev bir ejderhaya dönüştü. Ergene, sadece kıyısında yaşayanlara değil bu zehri tüm dünyaya ihraç ediyor!

Yanlarında olmanız gerekirken neredeydiniz?

Sanayi işletmelerini kuran yatırımcının Trakya’ya yöneldiği 70’li yıllardan başlayarak tarım arazileri birer ikişer fabrikalarla dolmaya başladı. 80’lerin başıboş yönetiminde “Fabrika olsun da nasıl olursa olsun!” diyen çarpık kafa ülkeyi; organlarını satışa çıkaran, hayattan umudu kalmamış garibanların durumundan beter bir hale soktu.

Yaşanan sanayileşme tıpkı organlarını satan garibanın mafyadan para aldığı günkü mutluluğuna benzer sahte bir mutluluk yarattı. Parayı bulan sözde patron takımı harcamayı nasıl becereceği konusunda bir tecrübesi de olmadığı için finansmanı doğru da yönetemedi... Sonuç olarak 90’lı yıllara gelindiğinde sadece Ergene değil; Türkiye’nin ne kadar tarımsal üretim merkezi varsa hepsinin canına okunmaya başlamıştı. Su, ucuz işçi, gevşek idare ve iradesiz yönetici sayesinde toprağı yağmalanan halk, bu yağmanın çocuklarının geleceğine nasıl faydalar(!) getireceğini düşünmedi.

90’ların ortalarında ilk çevre hareketleri taraftar bulmaya başladı. Bu hareketlerin çoğu kirlilikle mücadele yerine ağaç dikme, plajları ve temiz sahilleri koruma girişimleri gibi görünse de GEREKLİ BİLİNÇ DÜZEYİNİ OLUŞTURMAK için çok etkili gelişmelerdi.

Kirlilikle mücadele edilmesi gerektiğini öğrendik. Bu mücadele sürecini destekleyen çalışmalar yapılıyor. Çevremizde bu tür çalışmalar yapılınca katılıyoruz ve destek veriyoruz. Sokaktaki insanın da bazı konularda bilgisi olması sağlandı, ama asıl sorun ilk günden beri hiç değişmeden yerinde duruyor. Bu sorunun adı örgütlenme sorunu.

Belli başlı çevre mücadelesi kuruluşları oluşmaya başladı. Onlarca yıldır bu konuda mücadele eden kuruluşlar da var. Bölgemizin sorunlarını (Ergene kirliliği, termik santraller, nükleer, taş ocakları, maden ocakları, tarımsal kirlilik ve hayvan depoları) ile ilgili tepkileri her fırsatta dile getiriyoruz.

Peki, bu tepkiler, sorunun muhatapları tarafından ciddiye alınıyor mu?

Sorunun muhatapları, kirliliğin suçlusu olma yolunda ‘göz yumma’ konumundaki yetkililer ise; bu durumda otomatikman TARAF oluyorlar! (Son zamanlarda lafı tersinden anlayanlar bu cümleyi iyi okusun! “Göz yumma konumundakiler TARAF oluyor” diyorum.)

Bu da, kamunun tarafsızlık ve objektif bakış açısı ilkelerine zarar veriyor. Bu sorunlar, şu an için çözülemeyecek gibi göründüğünden dolayı şimdilik rafa kaldırıp daha güncel konulara bakmakta fayda var.

Çevre kirliliğinden kaynaklanan meselenin toplum olarak farkına vardığımız son 20 yılda mücadele etmeye de başladık.

Düzenli olmasa da belirli aralıklar ile az ya da çok, ama “Bir grup çevreciyi” bir araya getirebiliyoruz. Bu bizim en büyük hatamız!

Evet, hata! Bir grup çevreci ne demek:

Zaten, işin farkında olan ve bilinçlerine bir şeyler katmamız gerekmeyenler toplanıyoruz.

Peki, kim lazım? HALK!

O nerede; evinde!

Çevre sorunlarını dile getirmek için düzenlediğimiz etkinliklerde en büyük sorun katılımın az olması, ama bu sorunda etkinlik düzenleyicilerinin de iletişim kusurları yaptığını görmek gerekiyor.

Başka bir sorun da ‘söylem’ konusunda. Defalarca salonlarda toplandık. Seminer, konferans, söyleşi, miting, basın açıklaması ve hatta konser bile verildi! Gelsinler de sorunun içler acısı halini görsünler diye!

Bu etkinlikler sırasında konuşmacılar çok şeyler söylüyor. Çok önemli konular ele alınıyor. Ergene kıyılarında yaşanan felaket anlatılıyor. Bu etkinliklerde ele alınmayan tek konu ise NE YAPILMASI GEREKTİĞİ idi! İşte bu eksiklik, yani ‘Anlatılan sorunu nasıl çözeceğimiz’ konusu, en az sorunun kendisi kadar önemlidir. Asıl mesele “çözüm”dür. İşte, çözüm ile ilgili söylemlerde hep bir eksik kalıyoruz.

Bu cennet ülkemin duyarlı insanları!

Burada, ülkemizin en önemli can damarlarından birinin, Ergene’nin kıyısında son nefesini vermeye hazırlanan toprak ananın çığlığına kulak vermeye geldik!

Milyarlarca yılda oluşan canlı kültürü, bizler sayesinde çok kısa bir zaman sonra tamamen ölecek. Bu cinayetlerin ve intiharın tek sorumlusu: Yarattığımız çevre kirliliği sebebi ile bizleriz. TERCİH SİZİN!

Hep sevgi ile kalın…

Editör : Tuğberk Erdem
1950 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu