Kömürlü Santral Öldürmez, Süründürür!
reklam
30 Haziran 2015
Kömürlü Santral Öldürmez, Süründürür!

Kömürlü Santral Öldürmez, Süründürür!

Fosil yakıtların (kömür, petrol v.b.) yanması sonucu ortaya çıkan karbon emisyonu, havadaki karbondioksit (CO2) gazı birikimini artırmak ve hava kirliliğine yol açmak suretiyle global ısınmaya neden olmaktadır.

Sanayi Devrimi sonrasında gittikçe artan üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle fosil yakıtların (kömür, petrol v.b.) yanması sonucu ortaya çıkan karbon emisyonu, havadaki karbondioksit (CO2) gazı birikimini artırmak ve hava kirliliğine yol açmak suretiyle global ısınmaya neden olmaktadır. Fosil yakıt kullanımı sonucu atmosfere salınan sera gazları güneş kaynaklı radyasyonun yeryüzünde tutulmasını sağlayarak atmosferin ısınmasına ve dolayısıyla iklim değişikliklerinin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. İklim değişiklikleri öngörüldüğü gibi gerçekleşirse çok ciddi çevresel sorunların ortaya çıkmasına yol açacaktır. Bu tip potansiyel sorunların bazıları şunlardır. (Swart et al., 2003:23; Cuervo ve Gandhi, 1998:7)

Ozon Tabakası’nın İncelmesi:

Halokarbonlar ve sera gazları, zararlı radyasyonun yeryüzüne ulaşmasını engelleyerek dünyadaki yaşamın en önemli kaynaklarından biri olan atmosferdeki Ozon (O3) Tabakası’nın incelmesine ve böylece işlevini tam olarak yerine getirmemesine neden olmaktadır. Ozon Tabakası’na zarar vermediği için bu gazlara alternatif olarak kullanılmaya başlayan hidroflorokarbonlar ise global ısınmaya yol açmaktadır.

Kentsel ve Bölgesel Hava Kirliliği:

Kentsel alanlarda ulaşım ve ısınma için fosil yakıtların kullanılması sadece sera gazları emisyonunu artırmaz; bunun yanı sıra, aynı anda hem havayı kirleten hem de Ozon Tabakası’na zarar veren gaz ve bileşiklerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Bu gaz ve bileşikler, bitkilerin yok olmasını sağlayan asit yağmurlarının da nedenidir.

Çölleşme, Toprak Kalitesinin Bozulması ve Gıda Üretiminde Azalma:

Global ısınma, başta Afrika olmak üzere birçok bölgede çölleşmeye, gıda üretiminin azalmasına ve toprak kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Öte yandan, tahıl üretiminde yaygın olarak kullanılan gübreler sera gazı emisyonunu artırarak ozon tabakasına zarar vermektedir.

Biyolojik Çeşitlilikte Azalma:

Doğal alanların tarım ve yerleşime açılması iklim değişikliğinin yoğunluğunu artırmaktadır ve bu nedenle hassas eko-sistemler ve biyolojik çeşitlilik olumsuz yönde etkilenmektedir.

Ormanların Azalması:

Dünyanın akciğerleri olan ve yaşamın en önemli kaynaklarından biri olan ormanların tarım ve yerleşime açılması veya global ısınma sonucu yangınlarla yok olması iklim değişikliklerini hızlandırmakta ve eko-sistemi geri döndürülemez bir biçimde yok etmektedir.

Su Kaynaklarının Kalite ve Miktarındaki Azalma:

İklim değişikliği, kar yağışını ve buz tabakalarını olumsuz yönde etkileyerek su arzının azalmasına yol açmaktadır. Artan hava sıcaklığı ve nüfus su talebini artırmakta ve suyun kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Öte yandan, iklim değişikliği su eko-sistemlerini olumsuz yönde etkilemek suretiyle su kaynaklarındaki biyolojik çeşitliliği ortadan kaldırmaktadır. İklim değişikliği insanların her türlü faaliyeti üzerinde ciddi değişiklikler meydana getirme potansiyeline sahiptir. Dünyanın her tarafında doğal kaynaklar ve geçim vasıtaları üzerinde dramatik değişikliklerin oluşması aşağıda yer alan sosyo-ekonomik sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. (Swart et al., 2003:24)

Yoksulluk:

İklim değişikliklerinin en rahatsız edici yönü, bu değişiklikler sonucu ortaya çıkan sorunlardan yoksulların diğer kişilere göre daha orantısız bir biçimde etkilenmesi ve gelir dağılımındaki mevcut farklılıkların artmasıdır. Yetersiz teknoloji, katılım ve kurumlar nedeniyle iklim değişikliğinden daha çok etkilenen yoksul kesimler, tarım ve yerleşim için ormanların azalmasına neden olarak iklim değişikliğinin şiddetlenerek artmasına da katkıda bulunurlar.

Bunları KÖMÜR SANTRALİ düşmanı olduğum için yazmadım! Yahut, BAĞZI çevrelerin dediği gibi “sermaye düşmanlığı”, ilerlemeyi istemeyen, engellemeyi amaçlayan "TEKNOLOJİ YOBAZI" olduğumdan yahut gıcıklık olsun diye de yazmadım. Aslında, zaten, BEN YAZMADIM!.. Çokça alıntı bir yazı bu… Hatta çalıntı bile diyebilirsiniz... (O kadar yani) Hatta yazan metni aldığım yer var ya; engellemeye çalıştığım projelerden birinin ÇED dosyasının tam orta yerinde duruyor!

İtiraf mı dersiniz, günah çıkartmak mı dersiniz, yoksa gözümüze sokak soka ÖLÜME GİTTİĞİMİZİ bilerek gülüyorlar mı?

TERCİH SİZİN!

Hep sevgi ile kalın…

Editör : Tuğberk Erdem
1967 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu