Hep Çevre Olmaz!
Lafa gelince kültürün en katmerlisi bizdedir, laf ola torba dola misali her fırsatta, ezberlenmiş, (klişe olmuş), ‘janjanlı’ birkaç sözü sarf eder kültürel birikimimizi göstermeye çalışırız…
Peki, okuyor muyuz?
Eskiden, ‘okumuyoruz’ diye düşünürdüm ama öyle değilmiş. Kitap reklamlarını, ilk baskıda ulaşılan sayıları, üst üste baskı yapan tuğla gibi ciltleri gördükçe, önceleri pek de doğru düşünmediğimi söyleyebilirim.
Okuyoruz, ama neyi
okuyoruz?
Bu soruyu kendime sormadan önce çevreme sordum, soruşturdum. Anket konusu basit ve sıradan bir soruydu: “En son neyi okudunuz?”
Bu soruya verecek cevabı olmayanları bir kenara atıp,
cevap verenlerin durumunu analiz etmeye karar verdim. Baktım ki çok farklı
kesimlerden, çeşit-çeşit siyasi, ekonomik ve kültürel ayrılıkları olmasına
rağmen büyük bir kitlenin cevapları ortak. Bunu görünce; iyi bari, en azından
bir şeylerde ‘ortak fikir’ oluşuyor, bu da iyidir diye düşündüm. Ama söz konusu
‘ortak fikir’ dediğim kitap tercihlerinden hiç birini bilmediğimi fark ettim.
Bu da benim, kitap konusundaki cahilliğim ya da dar görüşlülüğümü gösteren
önemli bir işaret olarak kendini gösteriyor. Evet, artık, toplumun ‘ortak
fikir’ olarak benimsediği bazı kitaplar konusunda öyle cahilim ki sormayın.
Cehaletimi gidermeye karar verdim ve şu kitaplar da
neymiş diye araştırdım. Aman kalsın! Araştırmaz olaydım…
Kitapçıya gittim, kitapçı tanıdık, bir kitap adı
söyledim. Satıcı pis-pis gülerek; “Abi hayırdır, porno mu takılmaya başladın”
demesin mi!
HÖNK, nasıl yani?
Meğer benim toplumsal ‘ortak fikir’ listesinde birinci
sıraya koyduğum kitap, iyimser ifadeyle “erotik” denilebilecek, Sezar’ın hakkı
Sezar’a diyecek olursak pornoyaya doğru giden kurgusu ile
21’inci yüzyılın başyapıtlarından biriymiş!
Listedeki diğer kitaplar hakkında da kendi oto-sansür
mekanizmalarımı devreye sokarak bir şey yazmamaya karar verdim…
Sosyal
psikolojinin klinik vakası:
Tedavi filan etmeye niyetim yok, umurumda da değil. Ben,
tedaviyle uğraşmanın fayda getirmeyeceğini düşünenlerdenim. Kısacası at çöpe
gitsin diyorum. Zaten kendi çöplüğünde fermantasyonunu sürdürdüğüne göre benim
tavsiyem; uygulamada gerçekleşiyor. Ama
hastalığın tanısını koymak için otopsiyi beklemeye de gerek yok!
Toplum tüm canlılığı ile çürümeye devam ederken EN OKUR
KISMINDAN, yanı kaymak tabaka, elit, kaliteli, kültürlü, okumuş, yazmış,
(eskilerin deyişi ile) “mürekkep yalamışlarından” başlamakta fayda var:
1-Kendi tarihimizi bilmeyiz ama uyduruk bir tarihin en
ince ayrıntılarını ciltler dolusu okuyup arkadaşlarımızla tartışınca ‘kültürlü’
oluruz.
2-Tarih diye; hayatında en fazla bir saat Topkapı Sarayı
gezen bir ‘turistin’ HAREM hakkındaki kurgu romanını öve öve bitiremeyiz,
3-İyi bir “okur” olduğumuzu söyleriz sonra; vampir
romanının verdiği değerli bilgiler ile kendimizi öyle bir geliştiririz ki;
SORMAYIN!
4-“Erotiği” geçtik, PORNO, hatta HARD PORNO düzeyinde
kitaplarla bile TATMİN OLAMAYAN BİR DOYMAZLIĞA sahip olmalıyız ki; birer hafta
arayla 3 cilt birden yayınlanması bile bizi doyurmaz. Tuğla gibi üç cildi siler
süpürürüz.
Bir ara, ben de İŞKEMBE-İ KÜBRA TARİHİ'ne -bu köşeden- el atmıştım...
(Yazımı İnternette mutlaka bulursunuz)
Yorulmayın, siz söylemeden ben deyivereyim:
“Hay, böyle
KÜLTÜRÜN içine...”
Hep sevgi ile kalın…
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!