Hep Çevre Olmaz!
reklam
10 Ağustos 2015
Hep Çevre Olmaz!

Hep Çevre Olmaz!

Hep çevre, imar, kent, orman, termik santral, HES, RES falan filan sıktıysa biraz MOLA verelim diye başka başka konular düşünürken aklıma -seveceğizini umduğum- bir konu geldi: “Popüler kültürün erotik, pornografik boyutları ve ötesi...”

Lafa gelince kültürün en katmerlisi bizdedir, laf ola torba dola misali her fırsatta, ezberlenmiş, (klişe olmuş), ‘janjanlı’ birkaç sözü sarf eder kültürel birikimimizi göstermeye çalışırız…

Peki, okuyor muyuz?

Eskiden, ‘okumuyoruz’ diye düşünürdüm ama öyle değilmiş. Kitap reklamlarını, ilk baskıda ulaşılan sayıları, üst üste baskı yapan tuğla gibi ciltleri gördükçe, önceleri pek de doğru düşünmediğimi söyleyebilirim.

Okuyoruz, ama neyi okuyoruz?

Bu soruyu kendime sormadan önce çevreme sordum, soruşturdum. Anket konusu basit ve sıradan bir soruydu: “En son neyi okudunuz?”

Bu soruya verecek cevabı olmayanları bir kenara atıp, cevap verenlerin durumunu analiz etmeye karar verdim. Baktım ki çok farklı kesimlerden, çeşit-çeşit siyasi, ekonomik ve kültürel ayrılıkları olmasına rağmen büyük bir kitlenin cevapları ortak. Bunu görünce; iyi bari, en azından bir şeylerde ‘ortak fikir’ oluşuyor, bu da iyidir diye düşündüm. Ama söz konusu ‘ortak fikir’ dediğim kitap tercihlerinden hiç birini bilmediğimi fark ettim. Bu da benim, kitap konusundaki cahilliğim ya da dar görüşlülüğümü gösteren önemli bir işaret olarak kendini gösteriyor. Evet, artık, toplumun ‘ortak fikir’ olarak benimsediği bazı kitaplar konusunda öyle cahilim ki sormayın.

Cehaletimi gidermeye karar verdim ve şu kitaplar da neymiş diye araştırdım. Aman kalsın! Araştırmaz olaydım…

Kitapçıya gittim, kitapçı tanıdık, bir kitap adı söyledim. Satıcı pis-pis gülerek; “Abi hayırdır, porno mu takılmaya başladın” demesin mi!

HÖNK, nasıl yani?

Meğer benim toplumsal ‘ortak fikir’ listesinde birinci sıraya koyduğum kitap, iyimser ifadeyle “erotik” denilebilecek, Sezar’ın hakkı Sezar’a diyecek olursak pornoyaya doğru giden kurgusu ile 21’inci yüzyılın başyapıtlarından biriymiş!

Listedeki diğer kitaplar hakkında da kendi oto-sansür mekanizmalarımı devreye sokarak bir şey yazmamaya karar verdim…

Sosyal psikolojinin klinik vakası:

Tedavi filan etmeye niyetim yok, umurumda da değil. Ben, tedaviyle uğraşmanın fayda getirmeyeceğini düşünenlerdenim. Kısacası at çöpe gitsin diyorum. Zaten kendi çöplüğünde fermantasyonunu sürdürdüğüne göre benim tavsiyem; uygulamada gerçekleşiyor. Ama hastalığın tanısını koymak için otopsiyi beklemeye de gerek yok!

Toplum tüm canlılığı ile çürümeye devam ederken EN OKUR KISMINDAN, yanı kaymak tabaka, elit, kaliteli, kültürlü, okumuş, yazmış, (eskilerin deyişi ile) “mürekkep yalamışlarından” başlamakta fayda var:

1-Kendi tarihimizi bilmeyiz ama uyduruk bir tarihin en ince ayrıntılarını ciltler dolusu okuyup arkadaşlarımızla tartışınca ‘kültürlü’ oluruz.

2-Tarih diye; hayatında en fazla bir saat Topkapı Sarayı gezen bir ‘turistin’ HAREM hakkındaki kurgu romanını öve öve bitiremeyiz,

3-İyi bir “okur” olduğumuzu söyleriz sonra; vampir romanının verdiği değerli bilgiler ile kendimizi öyle bir geliştiririz ki; SORMAYIN!

4-“Erotiği” geçtik, PORNO, hatta HARD PORNO düzeyinde kitaplarla bile TATMİN OLAMAYAN BİR DOYMAZLIĞA sahip olmalıyız ki; birer hafta arayla 3 cilt birden yayınlanması bile bizi doyurmaz. Tuğla gibi üç cildi siler süpürürüz.

Bir ara, ben de İŞKEMBE-İ KÜBRA TARİHİ'ne -bu köşeden- el atmıştım...

(Yazımı İnternette mutlaka bulursunuz)

Yorulmayın, siz söylemeden ben deyivereyim:

“Hay, böyle KÜLTÜRÜN içine...”

Hep sevgi ile kalın…

Editör : Tuğberk Erdem
2115 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu