Belediye Başkanları, Nükleer Santrale “Hayır!” Dedi
reklam
09 Aralık 2015
Belediye Başkanları, Nükleer Santrale “Hayır!” Dedi

Belediye Başkanları, Nükleer Santrale “Hayır!” Dedi

Trakya bölgesindeki belediye başkanları, İğneada’da kurulması planlanan nükleer santrale karşı ortak duruş sergilemek amacıyla bir araya geldiler. Toplantıda, yapılacak bir nükleer santralin tüm bölge halkını olumsuz yönde etkileyeceğinin altı çizild

Trakya bölgesinde görev yapmakta olan belediye başkanları, İğneada’da kurulması gündemde olan nükleer santrale karşı ortak duruş sergilemek amacı ile Kırklareli Belediyesi’nin ev sahipliğinde toplandılar. Kırklareli Royal Bilgi Hotel’de gerçekleştirilen toplantıda; İğneada’da bulunan Longoz Ormanları’nın, Güney Amerika’da bulunan Amazon ve Afrika’da bulunan Kongo subasar ormanları ile birlikte, dünyanın en önemli 3 subasar ormanından biri olduğu ve 3 bin 155 hektar alanı kaplayan Longoz Ormanları’nın 13 Kasım 2007 tarihinde Milli Park olarak tescil edildiğine dikkat çekildi. Ayrıca İğneada ile Panayır İskelesi arasındaki kumulların, Türkiye’nin en uzun kumullarından olduğu ve Trakya bölgesindeki endemik ve nadir bitki türlerinin büyük bir kısmına ev sahipliği yaptığı, söz konusu bitkilerin bir kısmının uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alındığı belirtildi.

Tüm bölgeyi olumsuz etkileyecek

İğneada’da kurulması gündemde olan nükleer santrale karşı olduklarını ve yapılacak bir nükleer santralin tüm bölge halkını olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak; “Bugün burada, İğneada’da kurulacağı açıklanan nükleer santrale hayır demek, bu konuda kamuoyu oluşturmak, farklı çözüm önerileri geliştirmek ve çığ gibi büyüyen tepkimizi en yüksek sesle haykırmak için toplandık. Konu sadece İğneada’yı değil, tüm Trakya’yı ilgilendirmektedir. Bugün İğneada’da yapılacak bir nükleer santralin, tüm bölge halkını da olumsuz yönde etkileyeceği bir gerçektir” diye konuştu.

Doğru bir karar olmadığı aşikârdır

Konuşmasına devam eden Albayrak; “İğneada; 258 kuş türüne ev sahipliği yapan, Avrupa’nın en büyük longoz ormanları, milli parkı, bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş doğal güzellikleri ile tarihi ve kültürel bir cazibe merkezi, bir turizm cenneti, benzersiz bir ekosistemdir. Dar bir alanda, birbirinden farklı ve yüksek koruma değerine sahip ekosistemlerin iç içe bulunması, bölgeyi yalnızca Avrupa ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde de önemli hale getirmektedir. Ki tüm bu özellikleri ile İğneada, dünyanın korunması gereken doğa miraslarından biri olarak değerlendirilmektedir. Böylesine bir doğa harikası gerçeği varken, Dünyada örneklerini gördüğümüz nükleer kazaların sonucunu göz önüne aldığımızda, bu bölgeye nükleer santral kurulmak istenmesi akıl alır gibi değildir. Bu cennet köşemize nükleer santral yapılmasının doğru ve kabul edilebilir bir karar olmadığı aşikârdır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecek bu yanlıştan biran önce dönülmesi gerekmektedir” dedi.

Hangi Bakan’a inanacağız?

İğneada’nın bir doğa harikası olduğunu ve demokratik tepkilerini ortaya koyarak nükleer santralin İğneada’ya kurulmaması için mücadele edeceklerini belirten Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ise, toplantıya Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’ne mensup belediye başkanlarının katılmamasının üzücü olduğunu ifade etti. Kesimoğlu; “Ülkenin yönetimine ilişkin esaslı kararları elbette siyasiler alır, ama bazı konular siyaset üstüdür. Bu toplantımızda da siyasi parti ayrımı gözetmiyoruz. Ancak AK Parti mensubu arkadaşlarımız toplantıya gelmediler. Biz bugün, geleceğimizi ipotek altına almaya çalışanlara karşı demokratik direncimizi ifade etmek üzere buradayız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, İğneada’da nükleer santral kurulmasının gündemlerinde olduğunu ifade etti. Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ise gündemlerinde böyle bir konunun olmadığını söyledi. Hükümetin 2 ayrı Bakan’ı zıt açıklama yaptı. Hangi Bakan’a inanacağız, hangisini doğru kabul edeceğiz? Biz enerjiye karşı değiliz, biz böyle bir enerjiye karşıyız. Yoksa ülkemizde ve dünyamızda, çok daha farklı enerji imkânları var. Hiç kullanılmayan güneş enerjimiz var. Bizim enerji politikalarımızın değiştirilmesi lazım. Nükleer santral elektrik ihtiyacımızın sadece yüzde 5’ini karşılayacak ve bunun için doğayı katledeceğiz” diye konuştu.

Tam anlamıyla bir garabet!

Toplantıda, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da bir konuşma yaptı. İğneada’nın dünya harikası bir yer olduğunu belirten Gürkan, nükleer santral kurulmasının doğayı katletmek olacağını ifade etti. Gürkan; “Getirip bu ülkenin en güzel köşelerinden biri olan, cennet köşelerinden biri olan İğneada’ya nükleer santral yapmaya çalışmak, tam anlamıyla bir garabet! Her ne pahasına olursa olsun, her ne şartta olursa olsun Trakya’da, İğneada’da nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceğiz. Kavgacı bir toplum değiliz, ama haklarını demokratik kurallar, hukuk içinde sonuna kadar da kullanmasını bilen insanlarız. Bu hakkımızı ve bu haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızdan hiç kimsenin en küçük şüphesi olmasın. Nükleere “Hayır!” diyoruz” dedi.

Ortak bildirge yayınladılar

Basına kapalı olarak devam eden toplantının sonunda, 29 belediye başkanı ortak bir bildirge yayınlayarak, Kırklareli İli Demirköy İlçesi İğneada Beldesi’nde yapılması tasarlanan nükleer enerji santralini istemediklerini ve hukuki zeminde tüm girişimlerde bulunulacağını kamuoyuna deklare ettiler. Bildirgede; “Bizler, aşağıda imzaları bulunan ve Trakya’da görev yapmakta olan Büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanları olarak ve halkımızın gösterdiği tepkiye koşut bir anlayışla; Kırklareli İli, Demirköy İlçesi, İğneada Beldesi’ne yapılması tasarlanan nükleer enerji santralini istemiyoruz. Önce bölgemizin, toplam olarak ülkemizin sahip olduğu doğal, kültürel ve sosyal mirasını yok etme tehdidi olarak gördüğümüz bu projenin, bölgemiz çıkarlarına olduğu gibi; ülkemiz çıkarlarına da hizmet etmediğine inanıyoruz. 20 yılda ancak tamamlanabilecek olan; ülkemiz borçlandırılarak verilen kredilerle yapılıp, üretilen enerjiyi ülkemize yine parayla satacak olan; idari ya da teknik hiçbir personelini ülkemiz çocuklarından istihdam etmeyen; denize deşarj ettiği zehirli su ile, bacasından çıkan radyasyon yüklü gazlar ile, toprağımıza gömülerek sularımızı zehirleyecek radyoaktif atıkları ile insanlarımızı ve tüm yaşamı yok edebilme potansiyeline sahip bu projeye, bölgemizin ve ülkemizin ihtiyacı olmadığına inanıyoruz. Bilimsel ve hukuksal raporlar ortada iken; Danıştay da dâhil olmak üzere, bölgemizde böyle bir çalışmanın yapılması çeşitli derece yargı kurumları tarafından men edilmiş olmasına rağmen; Ergene Havzası su toplama rezerv alanlarını ve birinci derece tarım topraklarını zehirleyecek bu girişime, halkımızdan aldığımız güç ile karşı olduğumuzu; hukuki zeminde var olan tüm gücümüzü kullanarak buna karşı mücadele edeceğimizi, basın ve saygıdeğer halkımızın önünde yüksek sesle deklare ediyoruz” ifadelerine yer verildi.  
Editör : Tuğberk Erdem
1979 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu