Bin Yıla Azmetmiş Zulmün Adı: 28 Şubat Darbesi
reklam
01 Mart 2016
Bin Yıla Azmetmiş Zulmün Adı: 28 Şubat Darbesi

Bin Yıla Azmetmiş Zulmün Adı: 28 Şubat Darbesi

İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) ve Çorlu İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (ÇİMDER) üyeleri 28 Şubat 1997 yılında yapılan ve “Post Modern Darbe” olarak adlandırılan 28 Şubat Kararları’nı düzenledikleri basın açıklaması ile kınadı.

ÖNDER ve ÇİMDER üyeleri 28 Şubat 1997 yılında yapılan ve “Post Modern Darbe” olarak adlandırılan 28 Şubat Kararları’nın 19’uncu yıl dönümü münasebetiyle basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasının saati, Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 54’üncü Hükümet’in Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan anısına düzenlenen programla çakışınca, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalığın sayısı bir anda arttı. Çorlu Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklaması Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Literatüre ‘Post Modern Darbe’ olarak girdi

ÇİMDER Çorlu Şube Başkanı Cemalettin Günay, grup adına yaptığı açıklamada “28 Şubat 1997, Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrası ordunun baş tehdit irtica değerlendirmesi ve Müslüman kesimi eğitimden medyaya, sermaye gruplarından dernek ve vakıflarına kadar ‘iç tehdit’ olarak tanımlaması ile tüm özgürlük alanlarına, değer yargılarına ‘topyekûn savaş’ ilan ettiği zorbalıklarla dolu bir utanç tarihidir. Literatüre ‘Post Modern Darbe’ olarak giren bu süreç sadece asker tarafından değil, sözde sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüşmüş, bu gruplar aldıkları brifinglerle militarizmi meşrulaştırmak için her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atmış geride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar bırakmıştır.” dedi.

Bir sürek avı haline getirildi

Şube Başkanı Cemalettin Günay “‘İrtica’ tehlikesi adı altında başlatılan ve dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümler, akıl almaz algı oyunları ile desteklenerek ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürülmüştür. Toplumu fişleme birimleri oluşturulmuş ‘kamusal alan’ zorlama tabiri ile bir sürek avı haline getirilmiştir. Bu süreçte STK görünümlü birçok dernek ve grup militarizmin gönüllü kolluk gücü olarak faaliyet yürütmüştür. En barışçıl özgürlük eylemleri şiddetle bastırılmış, gazeteciler, sivil toplum mensupları, öğrenciler DGM’lerde idamla yargılanmıştır. Süreç içindeki uygulamalar insan hakları, hukukun üstünlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, inanç özgürlüğü gibi anayasal hakları hiçe sayarken ulusal ve uluslararası kurumlar ve sözleşmeler de yanlı tutumu ile meşruiyetini kaybetmiştir. ‘Gerekirse silah bile kullanırız’ ifadesi ile mücadele edilen kitlenin terör örgütü olduğu algısı yerleştirilmeye çalışılmıştır. Darbeyi, baskı ve zulmü meşrulaştırıcı her türlü kaos da çeşitli entrikalarla oluşturulmuştur.” diye konuştu.

Büyük bir beyin göçü yaşandı

Günay “Ordu, yargı, medya ve sermaye grupları hep birlikte hareket ederek Refah-Yol Hükümeti istifaya zorlanmıştır. Milletin iradesiyle alay edercesine ‘Beceremediniz, bırakın!’ diyenlerin sözleri, zafer çığlıkları eşliğinde ana haber bültenlerinde ve manşetlerde yer bulmuştur. Toplumun büyük bir kesiminin maddi ve manevi zarar gördüğü 28 Şubat Darbesi’nin en büyük mağdurları eğitim hakkı gasp edilen İmam Hatip ve üniversite öğrencileri olmuştur. İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatmaya yönelik uygulamaya alınan 8 yıllık kesintisiz eğitim, üniversite sınavlarına girişte uygulanan katsayı engeli, üniversitelerde başörtüsü yasağı ile tarihte örneğine ender rastlanır bir adaletsizliğe imza atılmıştır. İmam hatip okullarında eğitim gören 13-14 yaşındaki çocuklar keskin nişancıların beklediği okul kapılarından geri çevrilmiştir. Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilerin yurt dışına çıkmaya başlaması ile büyük bir beyin göçü yaşanmıştır. İmam Hatiplerin orta kısımlarının kapatılması ve üniversite sınavlarında katsayı uygulamasının başlamasıyla İmam Hatiplerde eğitim gören öğrenci sayısı 500 binlerden 60 binlere düşmüştür.” dedi.

Sultanahmet’te, 1 milyon kişi buluştu

Günay sözlerine “Bu yıllarda tam anlamıyla bir varlık mücadelesi veren imam hatipler, ÖNDER rehberliğinde seslerini duyurmaya çalışmıştır. ÖNDER, imam hatipli öğrencileri okul kapılarındaki hukuk arayışında yalnız bırakmayarak eğitim haklarını savunmak için mücadele etmiştir. Öğrenciler, veliler, öğretmenler, bu okulları kendi evleri gibi benimseyen halk ve diğer birkaç sivil toplum örgütüyle birlikte sıkıntılara göğüs geren ÖNDER, 11 Mayıs 1997’de Sultanahmet’te 1 milyona yakın kişinin katıldığı bir miting gerçekleştirmiştir. ‘İmam Hatibime dokunma’ sloganıyla Türkiye tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kalabalıkla yapılan mitinge İstanbul dışından da insanlar katılmış, böylece Türkiye’nin diğer illerinde aynı amaçla yapılacak pek çok mitingin de fitili ateşlenmiştir.” diyerek devam etti.

Darbenin mimarları yargı karşısında

Günay “Katsayı engelinden dolayı devlet üniversitelerine yerleşemeyen öğrencileri özel üniversitelerde okutmak için yardımseverlerin desteği ile ‘Bu yıldızlar sönmesin’ diyen ÖNDER, 28 Şubat sürecinde başlayan zulüm ikliminde Viyana’dan Güney Kore’ye, Balkanlar’dan Malezya’ya kadar birçok ülkeye binlerce öğrenci göndermiştir. ‘Bin yıl sürecek’ denilen 28 Şubat Darbesi’nin mimarları yargı karşısındadır. Ancak o dönemde militarizmi her şekilde destekleyen ve meşruiyet zemini oluşturan ulusal ve uluslararası aktörler yargı sürecine dâhil olmasalar bile milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve zorbaları toplum olarak unutmayacağız! Tarihin hiçbir döneminde zulüm payidar olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır.” dedi.

Açıklamanın ardından slogan atan grup, dualar ederek eylemi sonlandırdı.
Editör : Tuğberk Erdem
1871 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu