Rusların Desteğini Alan Ermeniler, 613 Türk'ü Katletti
Yaptığı basın açıklamasında Kapaklı Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Ersan Coşkun “Çağdaş dünyanın gözleri önünde yapılan 21’inci yüzyılın en büyük soykırımı Hocalı Katliamı’nın, 24’üncü yıl dönümündeyiz. 26 Şubat 1992 tarihi, Azerbaycan ve Türk Dünyası için en acı günlerden biri olmasının yanı sıra insanlık tarihi için de kara bir lekedir. İnsanlıktan nasibini almamış Ermeniler, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan o kara gecede bölgedeki Sovyetlerin 366’ncı Mekanize Alayı’nın da desteği ile Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı dâhil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletti. Yaşanan sadece insanların katledilmesi değildi. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakılmış olduğu, gözlerinin oyulduğu tespit edildi. Hamile kadınlar ve çocukların da bu vahşete maruz kaldığı belirlendi.” dedi.
Bütün günahları Türk
olmaktı!
Başkan Coşkun “Bir vahşetti yaşananlar, bir zulüm. Ne
ortaçağda ne de çok uzağımızdaydı. Yakın bir tarihte ve bütün insanlığın
gözleri önünde yaşanmıştı o kara gece, insanlığın o yüzkarası. Arkasına Rus
desteğini alan Ermeni ordusu, dağlık Karabağ’ı işgal ederek Hocalı’da yaşayan
çoğu silahsız kadın ve çocuklardan oluşan yüzlerce insanı vahşice yok etti o gece.
İnsanların derilerini soyarak, hamile kadınların karnını yararak, çocukların
cesetleriyle oyun oynayarak… Yüzlerce insan, o gece hunharca, barbarca
öldürüldü. Hiç kimsenin aklına gelmeyecek işkence yöntemleri bu insanların
üzerinde denendi. Hiçbir suçları yoktu sadece Türk olmalarıydı, gözü dönmüş
katiller tarafından hunharca katledilmelerinin tek sebebi. Evet, bütün
günahları Türk olmaktı!” diye konuştu.
Hukuka karşı işlenmiş
bir soykırımdır
Coşkun “Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ Bölgesi’ndeki Hocalı Köyü’nde
26 Şubat 1992 yılında yaşanan katliam uluslararası camianın suç olarak kabul
ettiği soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsamındaki tanımlamalarla birebir
örtüşmektedir. Hocalı Soykırımı’na katılmış Ermenilerin ve onların yardımcıları
yaptıkları insan haklarına ve uluslar arası hukuki antlaşmalara -Cenevre
Sözleşmesi, İnsan Hakları Beyannamesi, Vatandaş ve Siyasi Haklar Konusunda
Uluslararası Sözleşme, Ateşkes Zamanında ve Askeri Çatışmalar Zamanı Kadın ve
Çocukların Korunması Beyannamesi’ne- karşı olarak işlenmiş bir soykırımdır.”
dedi.
Türk ise, bütün
vicdanlar sağırlaşıyor
Coşkun, yaptığı basın açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Fakat ne ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’, ne ‘Cenevre Antlaşmaları’ ne de diğerleri hiçbiri çare olmuyor. Zulüm gören Müslüman ise hele bir de Türk ise, bütün vicdanlar sağırlaşıyor, bütün gözler körleşiyor ve bütün idrakler kararıyor. Ama şairin dediği gibi bir gerçeği unutuyorlar: ‘Onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Tanrı’nın gazabından kurtulamayacaklar!’”
Lanet ve nefretle
hatırlayacağız
Benzer Haberler
- Vekil Yontar: “Tekirdağ, Yine CHP Belediyeciliği Dedi!”
- Erasmus Kapsamında Gönderilen 122 Bin 577 Euro Nerede?
- CHP Milletvekili Aygun: “Yerel Basının Nefesi Kesiliyor!”
- O Madde Metinden Çıkmadıkça, Tezkereye “Hayır” Denmeli!
- Tekli Öğretime Geçiş İçin, Tekirdağ’a 91 Okul Yapılması Gerekiyor!
- Öztrak; “Türkiye, Kızıl Karanlık Pazartesi’ye Uyanır!”
- Genel Başkan Ümit Özdağ, “Bakanlık” Pazarlığı Yapmadı!
- CHP Sözcüsü Öztrak: "Öz Yurdunda Garip, Öz Yurdunda Parya!"
- Öztrak; ‘Deepfake’ Kumpası’nı, İletişim Başkanlığı’na Bağladı!
- Özcan: “Çorlu’yu, Büyük Hedeflerine Kavuşturacağız!”