Süleymanpaşa İlçesi’nde yapılan toplantıya; Tekirdağ Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım, Edirne Vali Yardımcısı Şenol Levent Elmacıoğlu, Kırklareli Vali Yardımcısı Tahir Demir, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Dr. Hüseyin İlter, Tekirdağ Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hacı Bayram Zengin, Edirne Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bahattin İlter, Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ile üç ilin belediye ve valilik çalışanları katıldı. Toplantı boyunca Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde sağlıklı içme suyu temini, içme suyunun vatandaşa ulaştırılma süreci ve çevre faktörleri konuları detaylı olarak görüşüldü.

Su konusunda farkındalık oluşturduk

Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Dr. Hüseyin İlter “Bugün burada, Yerel Yönetimlerde Su Güvenliği Bölgesel Değerlendirme Toplantıları’nın 20’ncisini düzenliyoruz. Bu toplantılara, geçen sene başlamıştık. Geçen yıl 16 toplantı ile 60’a yakın ilimizi değerlendirdik. Bu sene de tüm Türkiye’yi değerlendirmiş olacağız. Bu toplantıların amacı, birkaç tane ilimizi bölgesel olarak bir araya getirerek, bu illerimizin şebeke suları ile ilgili durumunu değerlendirmek istiyoruz. Ne noktadayız? Bundan sonrasında atılması gereken adımlar nelerdir? Ve güzel uygulamaları varsa bunları da diğer illerimize örnek olacak şekliyle yansıtmaya çalışıyoruz. Geçen sene başladığımız bu toplantıların, çok büyük faydalarını gördük. Yerel düzeydeki bu toplantılara; valilerimiz, vali yardımcılarımız, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, il özel idaresi genel sekreterlerimiz ve halk sağlığı teşkilatlarımız katılıyor. Şimdiye kadar bu toplantıları, yaklaşık olarak 2 bin kişi ile gerçekleştirdik. Bir farkındalık oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Artık illerimizde yerel yönetimlerimizin, suya yönelik yaptığı yatırımlar arttı. İl özel idarelerimiz, daha büyük hizmetler vermeye başladı. Belediyelerimiz, artık olayın daha fazla farkındalar ve daha kaliteli hizmetler vermeye çalışıyorlar. Son dönemde büyükşehir belediyelerinin kurulması da bizim için büyük bir avantaj oldu.” diye konuştu.

Türkiye, su fakiri denilebilecek bir ülke

Türkiye’nin su bakımından çok şanslı bir ülke olmadığını ve dolayısıyla suyun kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Dr. Hüseyin İlter “Aslında bilinenin aksine Türkiye, su fakiri denilebilecek bir ülke. Biz ülkemizi, hep su zengini ülkeler arasında sayardık. 3 tarafı denizlerle çevrili, çok sayıda kaynağımız var diye. Var olan kaynaklarımızı, biz kendimiz kirlettik. Bilinçsiz kullanımlarla, yer altı kaynaklarımızı azalttık. Şehirleşmenin de etkisiyle, kalabalıklaşan nüfuslara yer üstü suları temin edilmesi ihtiyacı doğdu. Bunların arıtılması gibi ciddi maddi anlamda da sıkıntılı süreçlerden geçiyoruz. Türkiye, 10-15 seneye kadar su fakiri ülkeler arasında yer alacak. Artık suyumuzun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Kaynaklarımızı korumamız gerekiyor. Son dönemlerde yaptığımız bu toplantılar, suyun kıymetini bilmemiz noktasındaki farkındalığı arttırdı. Mikrobiyolojik kirlilik oranlarımız yüzde 2 gibi oranlara düştü ki bu oldukça ciddi bir orandır. Bu konudaki çalışmaların artması için toplantılarımıza devam edeceğiz.” dedi.

Kıymetini bileceğiz, su gibi aziz olacağız

Suyun; güzelliğin ve sağlığın sembolü, hayatın ve medeniyetin vazgeçilmezi olduğunu belirten Tekirdağ Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım ise “Su kaynakları bakımından çok da fakir değiliz. Ama kaynaklarımızı yeterince iyi kullanacağız, sağlıklı kullanacağız. Kamu yetkilileri, belediyelerimiz başta olmak üzere suyu klorlayacaklar, suyu temiz getirecekler. O konuda da çok büyük altyapı yatırımlarımız var. Sağlıklı su içmek için hepimiz gerçekten büyük bir yarış içerisindeyiz. Kaynaklar, sonsuza kadar devam etmez. Kıymetini bileceğiz, su gibi aziz olacağız.” diye konuştu. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen toplantı, basına kapalı olarak devam etti.

Tekirdağ, diğer illerin önünde

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun verilerine göre Tekirdağ, son 4 yılda içme suyu kalitesini önemli ölçüde arttırdı. Düzenli olarak yapılan analizler sonucunda Tekirdağ il geneli için “Kimyasal Uygunsuzluk Oranı” 2013 yılında yüzde 5,10 iken 2016 yılında bu oran yüzde 2,13 değerine düştü. Diğer önemli bir gösterge olan “Mikrobiyolojik Uygunsuzluk Oranı” ise 2013 yılında yüzde 28,06 iken 2016 yılında bu oran yüzde 3,90’a düştü. “Bakiye Klor Uygunsuzluğu Oranı” ise 2013 yılında yüzde 14,30 olarak tespit edilirken, bu oran 2016 yılında yüzde 1,50 gibi düşük bir oranda gerçekleşti. Yıldan yıla düşen bu değerler TESKİ’nin temin ettiği içme suyundaki yüksek kaliteyi beraberinde getirirken, diğer illere göre kalite bakımından Tekirdağ’ın ön sıralarda yer almasını sağladı.