Tekirdağ genelinde sadece Çorlu’da gerçekleştirilen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, CHP Tekirdağ İl Örgütü, CHP Çorlu İlçe Örgütü, Emek Partisi Çorlu İlçe Başkanlığı, Birleşik Haziran Hareketi Çorlu Temsilciliği, DİSK, KESK, Türk Harb-İş, Belediye-İş, Emekli-Sen, Savdes-Sen, Güvenlik-Sen, Umut-Sen, Dev-Teks, Türk Tabipler Odası, Atatürkçü Düşünce Derneği, Memleket Sevdalıları Derneği, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), Çorlu Kadın Platformu, Tren Faciası Mağdur Aileleri ve vatandaşlar katıldı.

1 MAYIS KORTEJİNE ALKIŞ YAĞMURU

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen kortej yürüyüşüne katılacak vatandaşlar, Çorlu Şehitliği önünde toplandı. Saygı duruşuna müteakiben okunan İstiklal Marşı’mızın ardından yürüyüşe geçen coşkulu kalabalık, Omurtak Caddesi üzerinden Atatürk Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca emekçiler tarafından açılan dev Türk Bayrağı ve ellerde taşınan Atatürk posterleri, korteji yol kenarından izleyen vatandaşlar tarafından alkış tufanıyla karşılandı. İnsanca yaşamak adına talep ettikleri hususlara dikkat çekmek amacıyla sık sık seslerini yükselten coşkulu kalabalık, “Kıdem tazminatımıza dokunma!” ve “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!” sloganlarıyla adeta Hükümete uyarıda bulundu. Atatürk Meydanı’na gelen kortej, emniyet güçleri tarafından oluşturulan kontrol noktalarında yapılan titiz aramanın ardından etkinlik alanına alındı.

TEK YÜREK, TEK SES OLARAK MEYDANLARDAYIZ

Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı, 1 Mayıs Çorlu Platformu adına Betül Ağca gerçekleştirdi. 1 Mayıs’ın, emekçiler için ‘birlik’ ve ‘mücadele’ anlamına geldiğini ifade eden Ağca, “Bundan tam 133 yıl önce; 1886 yılının 1 Mayıs’ında; Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde yaşayan işçiler, 8 saatlik iş günü için genel greve gittiler. Polisin ateş açması sonucu çok sayıda işçi öldü ve yaralandı. Dört işçi lideri, düzmece kanıtlarla idam edildi. Ülkemizde 1 Mayıs; 1997 yılında Taksim Meydanı’nda; 5’i kurşunlanarak, 29’u ise ezilerek hayatını kaybeden 34 emekçinin, katledilişinin de 42’inci yıl dönümüdür. Bugün, tam da bu anlamda acılı ölümleri anma, bu mücadeleyi verirken hayatlarını kaybedenlere saygı günüdür. Bugün, bütün dünya emekçileri, enternasyonal bir dayanışma içinde alanları doldurmakta. Onların din, dil, ırk, millet ve devlet ayrımları yoktur. Bütün dünya işçileri, işçi sınıfının ortak marşı ‘Enternasyonal’ ile bu alanlarda tek yürek, tek ses olarak 1 Mayıs’ı kutlamaktadır. Bu marş, meydanlarda toplanma sebebimizi en güzel şekilde ifade eden marştır.” dedi.

İŞ GÜVENCEMİZ KALMADI

Konuşmasına devam eden Ağca, “Türkiye’de, 80 öncesinde yetersiz de olsa kazanılmış olan haklarımız, askeri faşizmin gölgesinde alınan 24 Ocak Kararı ile gasp edilmiştir. Sonrasında ise her krizin faturası, emekçilere ve emeklilere çıkarılmıştır. Her geçen gün diretilen yeni koşullar, buldozer gibi üstümüze gelmektedir. Şimdi de gözlerini, elimizde tutunacak tek dal olarak kalan kıdem tazminatlarımıza diktiler. Adına kısaca BES dedikleri Bireysel Emeklilik Sistemi sayesinde hayata geçirdikleri yeni yaptırımlarla, patronları daha fazla beslememiz isteniyor. İş güvencemiz kalmadı. Vergi dilimleriyle zaten açlık sınırının altında kalan maaşlarımız, iyice tırpanlanıyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), kazanmış oldukları emeklilik haklarına kavuşmak için mücadele veriyorlar. Karşılarında, sağır ve dilsiz bir hükümet buluyorlar. Eğitimde dünya sıralamasında 71’inci sırada yer almaktayız. Çocuklarımız, ortaçağ vakıflarında tacize uğramakta. Yoksul ailelerde, 2 milyonun üzerinde çocuk köle olarak çalışmak zorunda kalmakta.” ifadelerini kullandı.

EMEKÇİLER BİRLİKTE HAREKET ETMELİ

İşçiler olarak haklarını arayacaklarını ve savunacaklarını belirten Ağca, “Bugün 1 Mayıs. İşçinin, emekçinin bayramı… Devrimin şanlı yolunda yürüyenlerin bayramı… Adalet, demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Huzursuz, güvensiz ve geleceğimizden kaygılıyız. 50 milyon yurttaşı yoksul ve mağdur olan bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Patatese, soğana muhtaç hale getirilen insanlar olmaktan mutsuzuz. Bugün, tüm dünya işçileriyle birlikte, haklı taleplerimizle suskunluğu deliyoruz. Karanlıktan aydınlığa, çöküşten çıkışa giden yolda tüm sendikalar, demokratik kitle örgütleri, emek ve demokrasi platformları, siyasi partiler, aydınlar, tüm demokrasi güçleri örgütlenip daha yaşanabilir bir ülke için mücadele etmek üzere birlikte hareket etmeliyiz. Yaşasın 1 Mayıs!” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından miting alanında bulunan işçiler, halay çekerek 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı.