Yeni Bir Orta Vadeli Ekonomik Program Gerekiyor!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK)
gündemine dair açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti
Sözcüsü Faik Öztrak, “Bu hafta da Merkez Yönetim Kurulu toplantımızı
telekonferans aracılığıyla gerçekleştirdik. Bugün, hem dünyada hem de
Türkiye’de korona salgınının seyrini değerlendirdik. Ülkemizde alınan ve halen
alınması gerekli tedbirleri bir kez daha gözden geçirdik. Salgının ekonomimiz
üzerindeki etkilerini açıklanan güncel veriler ışığında bir defa daha ele
aldık.” dedi.
SALGIN ÇOK HIZLI
YAYILIYOR
Dünyanın gündemini, Koronavirüs salgınının belirlediğini
ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak, “Ülkemizde
kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayısı, dün itibari ile 574’e çıktı. Başta
değerli profesörlerimiz ve diğer sağlık çalışanlarımız olmak üzere
kaybettiğimiz tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailelerine
baş sağlığı diliyoruz. Hastalanan yurttaşlarımızın bir an önce sağlıklarına
kavuşmalarını temenni ediyoruz. Bu tür salgınlarda en kritik gösterge, salgının
bulaşma hızıdır. Türkiye’de ilk teşhisin üzerinden tam 27 gün geçti. Hasta
sayımız da 27 bini aştı. Oysa 27 günde; İtalya’da hasta sayısı 15 bin 113,
İspanya’da 3 bin 146, Almanya’da ise 2 bin 745’ti. Ülkemizde salgın çok daha hızlı yayılıyor.
Sağlık Bakanı da virüsün yayılma hızının bu kadar yüksek olduğunu
bilmediklerini itiraf etti. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hastalığın bulaşma hızı
1’e 3 iken, Sağlık Bakanı’nın verdiği
rakamlara göre İstanbul’da hastalığın bulaşma hızı 1’e 16. Yani İstanbul’da
virüse yakalanan bir kişi hastalığı 16 kişiye bulaştırıyor. Nüfusun yoğun,
sosyal hareketliliğin yüksek, ticaretin ve ekonomik aktivitenin canlı olduğu
şehirlerimizde, hastalık riski çok yüksek! Bu nedenle daha katı önlemleri
içeren bir ‘Evde Tut’ kararının gerektiğini, her fırsatta ifade ettik. İstanbul
ve İzmir başta olmak üzere, hastalığın hızla yayıldığı şehirlerimizde
Büyükşehir Belediye Başkanları’mız, sokağa çıkmanın kısıtlanması için, iktidara
çağrı üstüne çağrı yaptılar. Maalesef iktidar parça parça ve gecikmeli
tedbirlerle, hastalığın yayılma hızını kontrol altına alabileceğini düşünüyor.
27 gün sonra nihayet 30 Büyükşehrimizde ve Zonguldak ilimizde şehre
giriş-çıkışlar durduruldu. 65 yaş ve üzeri yurttaşlarımıza ilave olarak, 20
yaşından küçüklerin de sokağa çıkması yasaklandı. Market ve pazar yeri gibi
kalabalık yerlerde, maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Kuşkusuz bu
tedbirler gereklidir. Bunlara harfiyen uymalıyız… Ancak bunlar da yeterli
değildir. İktidar sorunun önünden gitmek yerine, sorunu çözmek yerine hep
sorunları geriden takip etmeyi tercih ediyor.” diye konuştu.
KARANTİNAYA ALIP
BORÇ YAZIYORLAR
Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, “Bakınız, Denizli’de Çal
ilçesinin Denizler Mahallesi’nde karantina başlatılmış. Burada
vatandaşlarımızın ihtiyaçları karşılanıp, sonra ödenmek üzere deftere
yazılıyormuş. Kimin defterine; bakkalın defterine… Oysa Umumi Hıfzıssıhha
Kanunu’nun 83’üncü Maddesi’ne göre karantinaya alınan kişilerin ve ailelerinin
giderleri, devlet tarafından karşılanmalıdır. Yasa ‘giderini karşılayın’ diyor
karantinaya alınanların, siz bakkalın borç defterine giderleri yazdırıyorsunuz.
Hızlı ve kararlı hareket ederek, zorunlu ve acil mal ve hizmet üretimini
sürdürürken, evde tut yaklaşımının milletimize ekonomik maliyetinin, parça
parça tedbir alarak salgının yayılma riskini artırmaktan daha düşük olduğunu ve
bunun artık tüm dünya tarafından kabul edilmeye başlandığını bir kez daha
hatırlatalım.” dedi.
IBAN MODELİYLE
ÇIĞIR AÇTI
Öztrak, “Salgınla mücadele amacıyla, sosyal mesafeyi
artırmak için, pek çok işletmeyi kapattınız. Kahvehanelerden, berberine, düğün
salonundan, tiyatrosuna 144 bin 690 işletme kapılarına sizin çıkarttığınız
talimatnameler çerçevesinde kilit vurdu. Berberlerde, kuaförlerde ve güzellik
salonlarında çalışan 540 bin yurttaşımız şimdi evinde oturuyor. AVM’lerde
çalışan 523 bin çalışan faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Kahvehanelerde
çalışan 259 bin çalışan günlük yevmiyesini kaybetmiş durumda. Okul ve yurt kantinlerinde
150 bin civarındaki emekçi işinden olmuş durumda. Sayıları 1 milyon civarında
olan gündelikçi ev kadınları artık evlerine ekmek götüremiyorlar. Bu insanlar
bugünlerde ne yiyip, ne içecek? Bu insanlara kim sahip çıkacak? Belçikalıların
devleti ne yapmış? Diğer desteklerin yanı sıra kapanan berber ve kuaförlere
ayda 2 bin Avro, kapısını kapatan diğer işletmelere 4 bin Avro nakit destek
vermiş. Şili hükümeti kayıt dışı çalışan, yani hiçbir sosyal güvencesi olmayan
2 milyon işçisine nakit desteği vermeye başlamış. İrlanda kendi adına çalışan
ve işini kaybeden küçük esnafa, haftada 203 Avro ödemeye başlamış. İngiltere
evde oturan çalışanlarının maaşının yüzde 80’ini ödüyor. ABD’de devlet, ihtiyaç
sahibi yurttaşlarına bin 200 dolara kadar nakit desteği veriyor. Fransa
Cumhurbaşkanı ‘Hiçbir Fransız’ın işsiz kalmayacağını’ garanti ediyor. Kanada
Başbakanı yurttaşlarına ‘Siz parayı düşünmeyin, sağlığınızı düşünün. Para işini
biz çözeceğiz, biz bunun için varız.’ diyor. Dünyanın en fakir ülkelerinden
Kongo bile yurttaşlarının 2 aylık elektrik faturasını ve su faturasını devlet
olarak ödeme kararını alıyor. Bizde ise elektrik ve doğalgaz faturaları evlere
gönderilmeye devam ediyor. Hem de peşin peşin hesaplanarak. Bir de evlere
gönderilen IBAN numarası var. Bu pandemi sürecinde milletine IBAN numarası
gönderip bağış isteyen bir başka Cumhurbaşkanı var mı? Hiç sanmıyorum. Saray
vatandaşını borçlandırıyor, ‘Gidin bankalardan, şuraya kadar geliriniz varsa,
şöyle faizle, bununla borç alın. Sonra o parayı da alın, bana bağış yapın’
diyor. Bu yepyeni bir model! Yeni IBAN modeliyle, ekonomi literatüründeki
yerini saray gerçekten sağlamlaştırıyor.” diye konuştu.
DOĞRU TEŞHİS,
DOĞRU TEDAVİ
Açıklamalarına devam eden Öztrak, “Teşhis doğru konmadan,
tedavi mümkün değil! Şimdiden bu yılın ilk 6 ayı ekonomide kaybedildi. Ne
olursa olsun yılın 2’nci yarısında da tablo çok parlak değil. Küresel salgına
bağlı olarak dış talep bir müddet daha zayıf seyredecek; ihracat ve turizm
gelirlerimiz düşecektir. Salgından önce 8 milyon civarında işsizimiz vardı.
İşsizlik daha da artacaktır. Buna paralel olarak düşen satın alma gücü
nedeniyle, iç talep de çok hızlı toparlanamayacaktır. Ekonomik kayıpların
büyüklüğünün ne olacağını ise bugün işgücümüzü ve şirketlerimizi ayakta tutacak
tedbirlerin alınıp alınmadığı belirleyecektir. Yine bu dönemde gıda güvenliği
konusunda gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, ilerleyen süreçte ülkenin bir
de yoklukla imtihanı söz konusu olacaktır. Muhtemel bir gıda krizini aşabilmek
için tarım ürünlerinin ekim ve dikim dönemini kaçırmadan gerekli hazırlıkların
yapılması hızla gerekiyor. Çiftçimizin ve tarım işçilerinin, sağlıkları
tehlikeye girmeden tarlaya ulaşabilmeleri mutlaka şart.” dedi.
ÇİFTÇİYLE ALAY
ETMEYİ BIRAKIN!
Öztrak, “Erdoğan ‘Çiftçilere, 2020 tarım desteklerinin
yarısını şimdiye kadar ödedik.’ dedi. Çiftçiye ödenen paralar 2019’dan, hatta
2018’den arta kalan, devletin çiftçiye olan borçları. Daha henüz yeni
desteklerin kararnamesi bile çıkmadı. Kim, kimi kandırıyor? Erdoğan mı milleti
kandırıyor, yoksa Tarım Bakanı mı Erdoğan’ı kandırıyor? Erdoğan’ı uyarıyoruz;
çiftçiyle alay etmeyi bırakın! Tarlasına ve toprağına küsmüş çiftçimizi yeniden
toprakla barıştırın. Tarımda derhal üretim planlamasına geçerek, yeniden kendi
kendimize yeter hale gelmemizi sağlayın. Ülkemizin gıda güvenliğini teminat
altına alın.” diye konuştu.
LÜZUMSUZ
HARCAMALARI KESMEK GEREK
Öztrak, “Dolayısıyla hem salgınla hem de salgının ekonomi
üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadelenin finansmanı meselesi, önemli bir soru
olarak karşımızda duruyor. Harcamalar arasında bir öncelik sıralaması yapıp
lüzumsuz harcamaları kesmek son derece önemli. Biz bu konuda pek çok öneride
bulunduk. Milletin geçmediği köprü ve yol, yatmadığı hastane için, uçmadığı
havaalanı için kamu özel işbirliği müteahhitlerine hazineden vermiş olduğunuz
garantilerin ödemesini bir yıl erteleyin dedik. Sarayın sadece maaşlarını
bağışlamak yetmez sarayın örtülü ödeneğini de bu yıl yurttaşlarımızın, krizden
olumsuz etkilenen yurttaşlarımıza yardım etmek amacıyla bu kesime aktarın
dedik. Katar Emiri’nin hediye ettiği uçan saraydan başlayarak sarayın emrindeki
uçaklar satın asgariye indirin. Bu zor günlerde itibardan biraz tasarruf edin
dedik. Kanal İstanbul için ayrılan 75 milyar lirayı, maskeli müteahhitler için
değil, fakir fukara, garip, gureba için kullanın dedik. Son olarak da New
York’a gökdelen dikilmek için Türken Vakfı’na gönderilen 50 milyon dolardan
fazla bağış başta olmak üzere, vakıfların, gerçek ve tüzel kişilerin yurt
dışına gönderdikleri paraları derhal yurda getirin dedik.” dedi.
PARA BASMAK
GEREKECEK
Açıklamalarına devam eden Öztrak, “Ancak, olağanüstü
günlerin gerektirdiği olağanüstü harcamaları finanse etmek için ne bu
kesintiler, ne de milletten toplanan bağışlar yetmez. Son derece daralmış olan
mali alanı genişletmemiz lazım. Bunun içinde para basmak gerekecek. Ancak
basılan paranın dövize kaçmasını engelleyecek, Türk Lirasının değerini
koruyacak tedbirleri de bunun yanında mutlaka almak gerekir. Döviz rezervlerimizin
durumu malum! Yine Erdoğan ABD Merkez Bankası’nın döviz swap mekanizmasından
yararlanmak niyetini G-20 toplantısı sırasında beyan etmişti. Ama diğer pek çok
ekonomiye bu imkân tanınırken, Türkiye bu imkândan yararlandırılmadı. Diğer
taraftan ABD Merkez Bankası bizim gibi ekonomilere, Amerikan tahvili
karşılığında, dolar likiditesi sağlamayı, dolar vermeyi kabul etti. Ancak
Merkez Bankası, Halk Bank davası nedeniyle, elindeki Amerikan tahvillerini
altına çevirdiği için bizim bu imkândan da faydalanmamız mümkün olmuyor.” diye
konuştu.
YENİ BİR PROGRAM
GEREKİYOR
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!