Ucube Rejimin Faturası, Tüm Felaketlerden Daha Ağır
reklam
12 Aralık 2021
Ucube Rejimin Faturası, Tüm Felaketlerden Daha Ağır

Ucube Rejimin Faturası, Tüm Felaketlerden Daha Ağır

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak; 98 yıllık Cumhuriyet tarihinde, dolar cinsinden fert başına gelirin 7 yıl üst üste düştüğü tek dönemin, Erdoğan Şahsım Rejimi’nin inşa edildiği ve iş başı yaptığı 2014-2020 dönemi olduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) gündemine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Bugün toplantımızın gündeminde; devlet yönetiminde ağırlaşan kriz, yaklaşan karakış, milletimizi ezen ekonomik buhran ve bu sorunları aşmak içinde nelerin yapılması gerektiği vardı. ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir… Kime sorarsanız sonuç, bu, ‘cumhuriyet’ demektir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş… Varsın gelmesin.’ 29 Ekim 1923’te Meclis’in en yaşlı üyesi Müderris Abdurrahman Şeref Bey tarafından adı konan çocuğun 98’inci yaşını, geçtiğimiz hafta, büyük bir coşkuyla kutladık. Bugün de saltanatın kaldırılmasının 99’uncu yıl dönümü… 29 Ekim’de, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin coşkusu, ülkemizin geleceğine olan inancımızı daha da artırdı. Kuşkusuz çocuklarımız, gençlerimiz ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için, gereken kudreti her zaman kendisinde bulacaktır. Bu şanlı mirası bize emanet eden, Cumhuriyet’imizin kurucu babası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Cumhuriyet uğruna mücadele eden, aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür tüm vatan evlatlarını, bu topraklar için kanlarını döken, tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz.” dedi.

ATA’MIZDAN ESİRGENEN DUA, MİLLETİMİZDEN GELDİ

Öztrak, “Türkiye Cumhuriyeti masa başında kurulmamıştır, sınırları cetvelle çizilmemiştir. Bu topraklar, ‘Kuvayı Milliyeciler için katli vaciptir.’ diye fetva veren Saray Şeyhülislamı Dürrizade, Nemrut Mustafa Paşa, Ahmet Anzavur, Ali Kemal gibi sayısız haine rağmen, emperyalistlerden kurtarılmıştır. Bunların bir kısmı İngiliz zırhlılarıyla kaçmıştır. Ülkemizde kalanların ise, Cumhuriyet ve Atatürk ile sıkıntıları devam etmektedir. Ya milli gün ve bayramlarımızı anmazlar ya da milli günlerimizi Atatürk’süz anarak, güya intikam peşinde koşarlar. Bunu kifayetsiz gafiller, fesli meczuplar yapsa, ‘Delidir, ne yapsa yeridir.’ der, geçeriz. Ama bunları, bizzat Atatürk’ün kurduğu kurumların başındakiler yaparsa, mazur göremeyiz. Bu yıl, 29 Ekim Cuma’ya denk geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma hutbesinde Cumhuriyet’imizin kurucusu Atatürk’ü yine anmadı. Gazi’nin ruhuna Cumhuriyet Bayramı’nda, bir duayı çok gördü. Ama Diyanet İşleri Başkanı’nın esirgediği o dualar, milletimizin dudaklarından sel oldu aktı.” diye konuştu.

29 EKİM’DE, SKANDAL ÜSTÜNE SKANDAL

Açıklamasına devam eden Öztrak, “Bu yıl 29 Ekim kutlamalarında yaşanan skandallar; bir değil, iki değil. Fox TV, Cumhuriyet Gazetesi, ANKA Haber Ajansı muhabirlerinin, Anıtkabir’deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerini izlemeleri, Saray’ın memurları tarafından engellendi. Basına sansür uygulandı. Erdoğan Şahsım Rejimi bu defa da basını, hem de Anıtkabir’de, ‘senden-benden’ diye ayırdı. Bir başka skandal ise Atatürk’ün manevi huzurunda yaşandı. Erdoğan Anıtkabir defterine, ‘Cumhuriyet’imizi, dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri yapmak için, gece gündüz çalışıyoruz. Cumhuriyet’imizi, 2023 hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız.’ yazdı. Erdoğan daha bundan 10 yıl önce, ‘Türkiye’yi, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı’ vadetmişti. 2023 hedeflerinin başında bu geliyordu. Ama 2023’e 2 yıl kala, bırakın ülkemizi ilk 10 arasına sokmayı, en güçlü 20 ekonomi liginden düşürdü. Ama sonra da Anıtkabir defterine utanmadan, sıkılmadan, ‘Cumhuriyet’imizi 2023 hedefleriyle buluşturacağını’ yazdı. Hadi millette doğruları söylemiyorsunuz, bari Atatürk’ün manevi huzurunda, doğruları söyleyin.” dedi.

UCUBE REJİMİN FATURASI, TÜM FELAKETLERDEN DAHA AĞIR

Öztrak, “98 yıllık Cumhuriyet tarihimizde, dolar cinsinden fert başına gelirin, 7 yıl üst üste düştüğü bir tane dönem var. O da 2014 ile 2020 arasındaki dönem. Yani Erdoğan Şahsım Rejimi’nin inşa edildiği ve iş başı yaptığı dönem. Yine dolar cinsinden bu sefer toplam milli gelirimiz, üst üste dört yıl daraldığı sadece iki tane dönem var. Birincisi 1944-1947 dönemi, yani İkinci Dünya Savaşı. İkincisi ise 2017 ile 2020 arasındaki dönem. Yani Erdoğan Şahsım Rejimi’nin iş başı yaptığı dönem. Cumhuriyet’imizin kurulduğu 1923’ten 2002’ye kadar geçen dönemde, yani bu ülkede AK Parti iş başı yapana kadar, bu ülke 1929 Büyük Ekonomik Buhranı’nı gördü, İkinci Dünya Savaşı’nı, Sovyet tehdidini, Kore Savaşı’nı, 1970’lerdeki Petrol Krizleri’ni, Kıbrıs Barış Harekâtını ve ardından gelen ambargoları, 1960 ve 1980 askeri darbelerini, 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, 1999 Marmara Depremi’ni yaşadı. Tüm bu kriz ve badirelerin, milli gelir cinsinden maliyetini hesapladığınızda 227 milyar dolar. Peki, 2014’ten 2020’ye kadar, yani bu ucube rejimin inşa ve faaliyet döneminde, milli gelir kaybımız ne kadar? 241 milyar dolar. Rakamların söylediğini tevil etmeye gerek yok: ‘Erdoğan Şahsım Rejimi’nin tek başına ülkemize verdiği zarar, bugüne kadar yaşadığımız tüm felaket ve krizlerin toplamından çok daha ağır.’ Bu hesaplara dayanak teşkil eden rakamlar da bize ait değil. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile TÜİK’in rakamları. Biz boşuna, ‘Bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaket, Erdoğan Şahsım Rejimi’dir.’ demiyoruz.” diye konuştu.

HER KAFADAN AYRI SES ÇIKIYOR

Konuşmasına devam eden Öztrak, “Ucube Şahsım Rejimi’nde, Türkiye her alanda geriye gitti. Hukukun üstünlüğünden demokrasinin kalitesine, basın hürriyetinden yolsuzluklara kadar her alanda dibe çakıldık. Kurumlarımızın içi boşaltıldı. Bu dönemde millete hesap vermemek kural oldu. Kayınpeder-damat bir oldu, Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar dolar buharlaştı gitti. Millete hesap vermek yerine, hakikati gizlemeye uğraşıyorlar şimdi. Ama ne demişler: ‘İyi bir hafızan yoksa söylediğin yalanı not et. Et ki unutmayasın.’ Erdoğan ilkin çıktı, ‘Para, Merkez Bankası kasasında… Kaybolan bir şey yok!’ dedi. Sonra çıktı, ‘Salgın bahanesiyle, finansal dalgalanma yaratmak isteyenlere karşı kullandık.’ dedi. Bir başka AK Parti yetkilisi çıktı, ‘Türkiye’nin 128 milyar dolar satılabilir döviz rezervi hiç olmadı.’ dedi. Merkez Bankası Başkanı çıktı, ‘Bir protokol dâhilinde, bu dövizleri 2017’den itibaren sattık.’ dedi. En son Hazine ve Maliye Bakanı çıktı, ‘Yöntemi eleştirebilirsiniz. Ama kimseyi yolsuzlukla suçlayamazsınız.’ dedi. Ama ardından da, ‘Bu şekilde döviz satışlarının, kendi döneminde durdurulduğunu’ söylemeyi de ihmal etmedi.  Yani her kafadan ayrı bir ses çıktı. Bazen de aynı kafadan birkaç ayrı ses çıktı.” dedi.

REZERVLERDE ERİME, PANDEMİDEN ÖNCE BAŞLADI

Öztrak, “Geçtiğimiz hafta, AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, bu defa, ‘128 milyar dolar, 2019 yılının başından, 2021’in ilk yarısına kadar süreyle, dünyanın yaşadığı pandemi krizi çerçevesinde, ülkemizde evlerine kapanan, işyerleri kapanan, faaliyetlerine devam etmeyen, işsiz kalan işçilere destek olmak üzere, bu ülkenin insanlarının menfaatine harcanmıştır.’ dedi. Allah için büyük marifet bu kadar yalanı tek bir cümleye sığdırmak. Allah için büyük marifet! Birincisi ülkemizde pandemi 2019’da başlamadı. Pandemi Türkiye’ye 2020 Mart ayında ulaştı. Rezervler ne zaman satılmaya başlandı? Onu da Merkez Bankası Başkanı söyledi, rezervler 2017’de satılmaya başlanmış. Yani, rezervler pandemiden çok daha önce eritilmeye başlanmış.” diye konuştu.

128 MİLYAR DOLAR KURBAN EDİLDİ

Yaptığı açıklamayı sürdüren Öztrak, “2017’de Ucube Tek Adam Rejimi’ne geçişin oylanacağı referandumu, 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimini, 2019’da Yerel Seçimleri kazanmak için bu dövizler satılmış. Hedef; döviz kurunu düşük tutalım, ekonomide sahte bir istikrar algısı yaratalım, seçimleri kazanalım. Birde tabi Erdoğan’ın kerameti kendinden menkul, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ saçmalığını ispat etme meselesi var. Bunun için de rezervler satılmış. Yani ülkemizin rezervleri, Erdoğan’ın siyasi menfaat hesaplarına kurban edilmiş.” dedi.
Editör : Tuğberk Erdem
789 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu