Milletvekili Yüceer: "23 Günde, En Az 25 Kadın Öldürüldü!"
reklam
12 Aralık 2021
Milletvekili Yüceer:

Milletvekili Yüceer: "23 Günde, En Az 25 Kadın Öldürüldü!"

CHP Milletvekili Candan Yüceer, ‘AK Parti İktidarı’nın, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesi’ni önce hedef haline getirdiğini; ardından da Türkiye’nin imzasının hukuksuz bir biçimde sözleşmeden çekildiğini’ ileri sürdü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi, Tekirdağ Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Candan Yüceer, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı. 2008 yılından 23 Kasım 2021’e kadar en az 3 bin 871 kadının cinsiyete dayalı ayrımcılık kaynaklı şiddet nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Yüceer, “Türkiye’de her 10 kadından 4’ü fiziksel şiddete maruz kalmış. 10 kadından en az biri cinsel saldırıya uğradığını anlatıyor. Yani ülkemizde kadına yönelik şiddet hiçbir şekilde üstü örtülemeyecek kadar büyük bir sorun.” dedi.

SIĞINMA EVİ HEDEFİ DÜŞÜRÜLDÜ

Kadına yönelik şiddet her geçen gün artmasına rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadın sığınma evi hedefinin düşürüldüğünü belirten Yüceer, “Günde en az bir kadının öldürüldüğü bir ülkede, kadın sığınma evlerinin toplam kapasitesi sadece 3 bin 624. Bakanlığın 2021 için önüne koyduğu hedef 155, ama şu an 149 sığınma evi bulunuyor. Üstelik 2022 hedefi de 2021 hedefinin altına, 152’ye düşürülmüş durumda.” açıklamasında bulundu.

42 MİLYON KADIN, YOK SAYILDI

2022 yılı bütçesinde 42 milyon kadının yok sayıldığını ve adil bir bütçe hazırlanmadığını belirten Yüceer, “Devlet kurumları arasında ‘kadın’ adı geçen tek kurum olan, kadın politikalarının geliştirilmesine ilişkin tek ulusal mekanizma olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü için ayrılan bütçe 22 milyon lira. Bu bütçe neredeyse Saray’ın 21,6 milyonluk elektrik faturasına eşit. Bu politikalardan da anlaşıldığı üzere; tehdit altındaki kadınların korunması, iktidarın gündeminde değil! Hatta Saray’ın aydınlatılması, 42 milyon kadının hayatından daha önemli ve öncelikli.” dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ!

İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuzca feshedildiği ve 6284 Sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanmadığına dikkat çeken Yüceer, “AKP iktidarı, yandaş medyayı da yanına alarak, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin bir karalama kampanyası başlattı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararnamesiyle, hukuksuzca sözleşmeyi fesih kararı alındı. Bugün İstanbul Sözleşmesi karşıtları eli yükselterek, daha yüksek sesle ‘Sırada, 6284 var. Hatta Medeni Kanun var.’ demeye başladı. Her gün bir kadınımız, yakınındaki ya da hiç tanımadığı bir erkek tarafından canice öldürülürken; can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi, yaşatacak!” ifadelerini kullandı. Yüceer, “Kasım ayının ilk 23 gününde, en az 25 kadının katledildiği bir ülkede; kadını koruyan sözleşmelere savaş açıp, hukuksuz bir şekilde ülkemizin imzasını İstanbul Sözleşmesi’nden çekenlerin niyeti bellidir. Onların derdi kadını korumak değil, aksine kadınları sessiz ve dilsiz bırakmaktır.” dedi.

ISRARLI TAKİP, YARGI PAKETİ’NDE YOK!

Verilen sözlere, yapılan eylem planlarına rağmen ısrarlı takibin ayrı bir suç olarak düzenlenmediğini hatırlatan Yüceer, “9,5 yıldır yürürlükte olan 6284 sayılı Kanun’da ‘tek taraflı ısrarlı takip’in ayrı bir suç olarak tanımlanması gerektiği ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı, İnsan Hakları Eylem Planı’nda bunu tekrar etti; Adalet Bakanlığı, İnsan Hakları Eylem Planı Uygulama Takvimi’ne ısrarlı takibi ekledi. Takvim 30 Nisan 2021’de açıklamıştı, ancak aradan geçen süreye rağmen, Meclis’e getirilen 5 Yargı Paketi’nde de ısrarlı takip konusu yer almadı. Üstelik konuyla ilgili bizim kanun teklifimiz, TBMM Genel Kurulu’nda AKP-MHP oylarıyla reddedildi.” açıklamasında bulundu.

ÖZGÜR TÜRKİYE’YE KADINLAR HAYAT VERECEK

Yüceer, “AKP iktidarı, şiddet mağduru kadınlar yerine, şiddetin faili erkekleri korumaya çalışıyor. İktidarın kadın ile erkeğin eşit olmasını ‘fıtrata ters’ olarak gören anlayışın, kadına yönelik şiddeti önlemesi mümkün değil! Tam tersine kadına şiddete zemin hazırlar. Bugün yaşadıklarımız, bu anlayışın tezahürüdür. Ama Türkiye’de artık kadınlar susmuyor ve susmayacak. Kadını eve hapsetmek, sosyal yaşamdan, eğitim ve meslek hayatından koparmak isteyen zihniyete teslim olmayacaklar. Er ya da geç kadınların da bu ülkenin eşit ve özgür yurttaşları olduğu kabul edilecek. Kadına yönelik ayrımcılığın, şiddetin son bulduğu, kadın erkek eşitliğinin toplumun her alanında yaşanabildiği adil, eşit ve özgür Türkiye’ye yine kadınlar hayat verecek.” dedi.
Editör : Tuğberk Erdem
1091 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu