Monokromatik Yalnızlık
Nijat Ayvaz
Derinlere inememiş bir düş hayatı
İnsanı bir başına kendi inandığı
doğrularla yarı yolda bıraktığında baş gösteren ve
Zor bir ruh halidir Monokromatik hal.
Hiç anlayamazsınız bu halin içerisinde
olduğunuzu.
Etrafınızdan en sevdikleriniz bile size tahammül
edememeye başladığında,
Çevrenizdekiler sizi dinliyormuş rolü
yaptıklarında,
Gülüşlerle alaya alınıp arkanızdan
fısıltılar çoğaldığında,
Tüm inandığınız değerlerin, sizi yarı
yolda bıraktığı hissidir aslında bu…
Bütün hayatınızı adadığınız davalarda
kaybettiğinizi anlama süreci ise çok sancılıdır.
Eliniz titreyerek, kaybedilmiş bir savaşta
kendinizle bir başına kalma durumudur.
O güne kadar her şeyi bilen siz,
Ne olur da evinizde
Kendi ayak seslerinizden başka ayak sesi
işitemez olursunuz.
Peki ya dışarısı farksız mıdır?
Elbette değildir!
Çöken ideologyanızın ve hayat
anlayışınızın ardında
Kendinden başkasına değer vermeyişinizin
izleri yatmaktadır.
İçinden çıkılmaz hale gelen yalnızlığınız,
Hiç bir dünyevi oyuncak ve oyunla giderilemez
hale gelmesiyle kronikleşir.
Kanserin en baş edilmezi gibi tedavisiz
kalır yalnızlığınız.
İşte o zaman ne yapmalı dediğinizde,
Sizin için yapılacak bir şey kalmamıştır.
Eriyip gitmiştir insanlı mutluluk
düşleriniz.
Kırmışsınızdır çevrenizdekileri
Değer alıp verdiklerinizi,
İnanmakta zorlandığınız düşüncelerinizle
uzaklaştırmışsınızdır.
Kırılan bir porselenin yeniden eski halini
alamayacağı gibi
Terk edilmişsinizdir.
Geminiz batmakta
Ve siz hala suya ayaklarınız değmediği
için
Dümensiz geminizde kaptanlığa
soyunmaktasınızdır.
Rotanızdan hızla saparken
Hayat kara suları siya siya uzaklaşır
sizden...
İnsanın bu dramatik duruma getirmeden
kendini,
Sevgisini insanlarla da paylaşmayı
öğrenmesi gerekir diye düşünüyorum.
Sevgisini sadece hayvanlara yönelten
adamın dramı da
Yukarıdaki tanımın ötesinde sonlanmaz.
İnsan elbette yalnız gelir, yalnız gider
dünyadan
Monokromatik yalnızlık, içinden çıkılamaz,
Çözüm bulunamaz bir haldir aslında
O dönemini yaşayan biri için en zoru
da
Tanımlanmış kendi yalnızlığıdır ki işte o
zaman
O insanın yerinde olmayı hiç
istemezsiniz...
Nijat Ayvaz Köşe Yazıları
- “O Ses”Ten Aranan “O Ses” Çıkar Mı?
- “Avrobeskçi” Can Bonomo Ile Ne Alırız?
- Muck (Müzik Umutları, Cesaretleri Kanatlarıydı)
- Mimik Nakliyle Kahkaha Atmak
- Çanakkale'ye, Adım Adım Yürümek...
- Dış Politikada Yaşanan Akıl Tutulması Ve Suriye
- Kanserin Pençesindeki Türk Halkı
- Sarkozy Gitti, Darısı Merkel'in Başına
- Telafisi İmkânsız Zamanları Boşa Harcamak
- Alkış Sorumluluk Getirir
- Ozan'lar Okusun
- Mutlu Musun?
- Şaman
- 30 Ağustos'tan Bir Gün Önce Doğmak
- Merkez İlçe İsmine İtiraz
- Esat'a Reset Atamamak
- İlkelerin Olacak Arkadaş!
- Adam Olacak Çocuk
- Gravdan Tarihçiler Devri
- Ekmek Kokusu
- İyi Çingeneler, Kötü Çingeneler
- Basın Kardeşliği Gerçekleşebilir Miymiş?
- Kemik Hırsızları
- Neden Türkiyeli Denmez!
- Başarı, Sıradan Bir Ödüldür Aslında
- Rakı Tekirdağ'dır, Tekirdağ Da Rakı…
- Öfkelenin!
- Bebek Katili Apo'ya Nobel Barış Ödülü Yolu Açıldı
- Yaşananları Doğru Okumak!
- Anlat Kızım Marika
- Kastro İçin Neyi Bekliyoruz?
- And Olsun Ki…
- “Basına Yasaktır Gardaşım, Giremezsin!”
- Tesadüfen