Elif Soyseven - Bir An Gelir

Elif Soyseven

Bir An Gelir

Elif Soyseven

Önce sıradan bir kan anonsuydu -tanıdığım bir eczacı arkadaşımın sosyal medya platformunda yazdığı-, her gün radyoda veya internette duyduğumuz türden… Kurduğu cümlelerden, kana ihtiyacı olan kişinin yakın biri olduğu belli oluyordu. Bir çırpıda hiç tereddüt etmeden aynı anonsu bende geçtim. Aradan dakikalar geçti. Yazdığım anonsu bir daha okudum, bir daha okudum… ‘Umarım aranan kan hemen bulunabilmiştir’ diye aklımdan geçti, sonra bir anda hafızasına yeniden kavuşan bir insan gibi kafamda parça parça görüntüler oluştu. Anonsu yeniden okudum, sadece isim vardı ve meslektaşım yazıyordu. Acaba dedim, acaba o mu? Hemen kütüphaneme yöneldim, rafların arasında uzun zamandır açıp bakmadığım lise yıllığımı buldum, sayfaları her açtığımda tanıdık bir yüz görmek ne hoştu… Uzakta kalmış mutlu hatıralar, herkes mutlu, sorunsuz, çerçeveler boş…

Sonunda aradığım sayfayı buldum ve arkadaşımın soyadını teyit ettim. Ne de olsa yollarımız, liseden sonra hiç kesişmemişti. Herkes bir yana dağılmış, hayat mücadelesine girişmiştik. Eczacı arkadaşıma bir mesaj attım. Sadece, ismini yazdığı kana ihtiyacı olan kişinin soyadını sordum. Aldığım cevabın yanında öğrendiklerim, beni darmadağın etti. Evet, kana ihtiyacı olan tahmin ettiğim kişiydi ve lise arkadaşım belki de son günlerini yaşıyordu.

Hayatın bazı anları bir basamak gibidir… Tıpkı; ilk adım attığınız, okumayı söktüğünüz, üniversiteden mezun olduğunuz, hatta evlendiğiniz an gibi. Hayata bakışınız o andan sonra artık eskisi gibi değildir. Bir an gelir ve her şey değişir. Hayatınızı yeniden sorgulamaya başlarsınız, dünyayı başka bir gözle algılarsınız. Aldığım cevap beni derinden sarstı.

Liseden beri görmediğim arkadaşım, nasıl bir hayat yaşamıştı?

Mutlu muydu?

Kalbi kırık mıydı?

Evlenmiş miydi?

Huzurlu muydu?

İsteklerine ulaşmış mıydı?

Pişman mıydı?

Bir an gözlerimi kapadım ve kendimi onun yerine koydum. Artık o kan anonsu, sıradan bir anons değildi…

Elif’in Notları’ndan:

*Ünlü ressam Fikret Otyam’ın son sergisi “Elveda İstanbul” Çırağan Kempinski Sanat Galerisi’nde açıldı. 9 Kasım-27 Aralık 2012 tarihleri arasında açık olacak sergide sanatçının tuval üzerine akrilik boyalarla yaptığı eserler sergileniyor. Keyifli bir hafta sonu için Fikret Otyam’ın 69 yıldır fırçasında tuvallenen kara gözlü Anadolu kadınlarını, pamuk tarlalarını kaçırmayın derim.

*Çin medeniyetinin binlerce yıllık izleri, Topkapı Sarayı’nda bizlerle buluşuyor. Dünyanın en ilgi çekici imparator mezarı olarak kabul edilen ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Çin’in en çok turist çeken yeraltı ordusu Terra Cotta Askerleri’nin de içinde bulunduğu “Çin Hazineleri” sergisi, 20 Şubat 2013’e kadar açık kalacak. Çin kanunlarına göre 5 parçadan fazla Terra Cotta askerinin yurtdışına çıkması yasak olduğu göz önüne alınırsa eserlerin önemini varın siz düşünün.

*Trakya’da günümüze dek inşa edilmiş en uzun ve en geniş suyolu kalıntılarını gün ışığına çıkaran “Bir Başkentin Su Yolları” sergisi, Beyoğlu’ndaki Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde açıldı. 4’üncü yüzyıldan kalma suyolu, 20 yıllık bir araştırma sonucu ortaya çıkartıldı. Sergi 18 Şubat 2013’e dek açık kalacak.

*Başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hayatımızı aydınlatan tüm öğretmenleri ve ablam Asuman Soyseven’i, sevgi ve saygıyla anıyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü, tüm öğretmenlerimize kutlu olsun.

 

“Beni korkutan kötülerin baskısı değil, iyilerin kayıtsızlığıdır.”  Martin Luther King

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu