Kar yağıyor durmadan…

Koca bir şehre kar yağıyor…

Umuda kar yağıyor, çaresizliğe kar yağıyor… Durmadan

Uzun zaman oldu kendimi insanlara anlatmaktan vazgeçeli,

Kendimi kimseye anlatmama özgürlüğümü kullanıyorum.

Ne kadar anlatsam da anlamayacaklar nasılsa,

Bilemeyecekler, hücrelerime işlemiş anıları,

Göremeyecekler biçare tutkuları, kırılgan hüzünleri…

Şehre kar yağıyor saatlerdir…

Görmek istemediğimiz çirkinlikleri,

Tertemiz bir örtüyle nasıl kusursuz, nasıl da inatçı bir edayla kaplıyor.

Yeni yıl pırıltısı sarmış her yanı…

İnsanoğlu her anı mutluluğa çevirmeye çabalıyor, beyhude bir çabayla!

Çabaladıkça, kendi çaresizliğine gark oluyor.

Şehre bir kar yağıyor,

Yoksulluğu örtüyor, çirkinlikleri bir çırpıda beyaz bir masala döndürüyor.

Şehre kar yağıyor,

Seni düşünüyorum, her harfine acı ve umut bulaşmış kelimelerini harmanlıyorum yakıcı teninle.

İncinmekten korkan kalbini çevrelediğin kelimelerin zırhı sarıyor her yanımı…

Şehre bir kar yağıyor,

Herkes hayat muhasebesinde…

Acılar çekiliyor demir parmaklıklara tutsak edilmiş duvarların ardında,

Yaşam savaşı veriyor beyaz güvercinler.

Şehre bir kar yağıyor, şairler çıkıyor içimden…

İçimi kanırtıyor sözlerin ve şehre kar yağıyor!

Esmer tenin geliyor aklıma,

Kelimelerinin özgürlük çabasını,

Gözlerindeki küçük çocuğun mahzun,

Ürkek bakışını özlüyorum.

Şehre kar yağıyor…

Roni ve Mustafa, kapının önünde kartopu oynuyorlar.

Yanı başlarındaki mayın tarlaları, patriotlar, biat edenlerin çirkin yüzleri

Dokunamıyor onların bembeyaz umutlarına…

Şehre bir kar yağıyor, ellerim üşüyor.

Kelimelerin rotası, kar sessizliğine karışıyor…

Şehre bir hüzün yağıyor, gökyüzüne bakıyorum.

Aslında sadece kar yağıyor…

Elif’in Notları’ndan:

*Şeker Portakalı… Kalbimdeki küçük kurbağa… Zeze… Eğer siz bu isimleri son günlerde ortaya atılan yasaklama tartışmalarından duyduysanız, hemen gidip bir “Şeker Portakalı” alın, dünyanın en ünlü çocuk kitaplarından biri olan Vasconcelos’un Şeker Portakal’ı tüm tartışmaların aksine içinizi ısıtacak. Hatta yetinmeyin kitabın devamı olan “Güneşi Uyandıralım” ve “Delifişek’i” de okuyun derim.

*Britanya sanatının gelmiş geçmiş en sansasyonel sanatçılarından Damien Hirst’ün ilk kişisel sergisi 11 Ocak 2013 tarihinde Portakal Kültür ve Sanat Evi’nde 31 parçalık koleksiyonuyla sanatseverlerle buluşuyor. Çağdaş sanatın en çok tartışılan ve en çok kazanan sanatçılarından biri olan Hirst’ün bu ilk sergisinin küratörlüğünü, Levent Çalıkoğlu yapıyor. Sergi, 31 Ocak 2013 tarihine kadar açık kalacak.

Yarın bizi görenler,

“Kimdi o yanındaki” diye sorarlarsa,

Beni detaylı anlatma,

Kısaca “ömrümün geri kalanı” dersin.

Cemal Süreya