Yönetecek Bir Şey Kalmadı Ki!
Murat Sevgi
Yerel seçimlerin yapılmasına bir yıldan az
zaman kaldı. Bu durumda adayların artık ortaya çıkmaya başlama zamanı da geldi
demektir.
Yerel seçimlerin adaylık süreci Milletvekili
seçimlerinden biraz daha zorlu geçecek. Çünkü seçilen yerel yöneticiler,
çalışacakları ekipleri de bu seçimlerin sonuçlarına göre belirlemek zorunda.
Belediye Meclisinin desteğini almayan bir başkanın sağlıklı görev yapabilmesi
imkânsız… O yüzden hem başkanın, hem de belediye meclisinin iyi belirlenmesi
gerekiyor.
Neyi
Yönetecekler?
Gerçi, yerel yönetimlerin yönetme adına pek
bir karar alma misyonu da bırakılmadı... Yönetimde yerelleşme söylemlerinin her
nasılsa ‘tersten’ anlaşıldığı ülkemizde bazılarının sözlüklerinde “yerelleştirme” ve “merkezileştirme” tanımları birbirinin yerine yazılmış.
Yerel belediyeler, kendi yetki bölgelerinde
belediyecilik hizmetlerini yürüten kurumları kurar, işletir ve geliştirir
diyebilirdik ama artık böyle değil!
Mesela, 1/5000’lik Uygulama İmar Planlarında
bir değişiklik yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karar veriyor.
Bakanlık, bu hakkı, ‘kuruluş yasası’ olarak yürürlüğe sokulan 644 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname sayesinde elde etti.
Mesela, bir kentte yaşayanların ürettiği
çöpler, o kentin yani belediyesinin malıdır. (Bazıları bu çöplere mali bir yük
olarak bakabilir ama aslında önemli bir değerdir!) Bunları bertaraf etmek,
ayrıştırmak ve geri dönüşümünü sağlamak da belediyelerin GÖREVİ ya da HAKKIDIR!
Kısaca çöp de bir ‘kamusal kaynaktır’, hem de değerli bir kaynaktır.
Hiç kimse bir kamusal kaynağı, babasının malı
gibi işleyemez ve değerlendiremez. Evet, buraya kadar tamam ama biri çıkıp bu
işe talip olursa ne olur? Kamu, bu işi ‘kendi adına’ yapacak birini bulur.
İhale eder, kazanan da ‘güvence’ vererek bu işe girişir. Biri çıkıp, kendi
arazisinin ortasına Nükleer Santral yapabilir mi? Bir zamanların o meşhur
dizisi Dallas’ın Ceyar’ı (Jr) bile bu kadar ehli keyf olamaz.
Ama Trakya’nın orta yerinde Türkiye’nin en
büyük atık yakma tesisi yapılmaya çalışılıyor! Daha acısı bu işi belediyeye
soran yok! Belediye devre dışı bırakılarak; “iş, merkezden, hallediliyor!”
* * *
Dünyanın en büyük “şehri” olma yolunda her
geçen gün binlerce iç ve dış göç alan, metropole sahibiz. Metropol diye
adlandırılsa da, aslında karmaşa ve kalabalıklaşmayı bize şehir diye
yutturuyorlar! Bu büyük “hilkat”,
tıpkı kanserli bir organın kontrolsüz büyümesi gibi irileşiyor! O iri gövdeyi
besleyebilmek için çevresini sömürmekten başka hiçbir şansı da yok! Etki
alanında Kocaeli’nden Edirne’ye kadar uzanan büyük bir coğrafya var.
İstanbul’u yönetme iddiasındakiler, “İstanbul’da yaşayan kalabalığın su ve hava
gibi temel ihtiyacının bile 20-30 yıl içerisinde tamamen tükeneceğini”
belirten raporları görseler de; büyümeyi bir başarı gibi gösteriyorlar!
Temel mesele şudur: “Aklı başında hiçbir yerel yönetici yönettiği kentin (ya da köyün) daha büyük olması için çalışmaz!” En
önemli amacı, mevcudun yaşam kalitesini ve tercih çeşitliliğini arttırmak için
hizmetleri iyileştirmek olmalıdır.
Bunun ötesinde, “benim kentim bu yıl yüzde şu kadar büyüdü ve yakında; 5, 10, 20 yıl
içerisinde şu kadar büyüyecek” diyen bir yönetici kendisine kurdele
takılmasını mı bekler, anlaşılır gibi değildir! (Bunu belki de ‘siyasetçi
egosu’ ile açıklamak daha doğru olur)
Yerel yönetimlerin yetki alanlarını gasp eden
merkezi yönetim, kendisinden beklenen göçle mücadele gibi görevleri yapmak
yerine aksine göçü daha da azdıran uygulamalara imza atıyorsa bunu da anlamak
mümkün değildir!
Bir kentin 20-30 yıl içerisinde nüfus olarak
10 kat büyümesi; dünyanın hiçbir yerinde BAŞARI olarak görülemez. Ama bu
başarısızlık yerel yönetimlerden çok, merkezi yönetimin başarısızlığıdır. Bu
başarısızlık belediyecilik dışında; “ekonomi”, “endüstri”, “sanayi”, “istihdam”
gibi alanlarda yaşanan planlama kusurlarının sonucudur.
Ayrıca, “Toprak Reformu”, “Tarımsal Kalkınma”, “Küçük işletmelerin üretime katılması”, “Katma değeri yüksek sektörlerin desteklenmesi”, “Sanayi Stratejisi”, “Tarım Stratejisi”, “Enerji Stratejisi”, “Denizcilik Stratejisi”, “Bilim Stratejisi” gibi temel planların “Milli Çıkarlar” gözetilerek yapılmasında yaşanan zafiyet, yerel yönetimlerin kusuru değildir ki!
* * *
SON BİR
ÖRNEK:
Yenilenebilir enerji yöntemlerinden RES (Rüzgâr
Enerjisi Santralleri)’nin Batı Ege, Trakya, Doğu Marmara ve Orta Karadeniz’e
kadar uzanan çizgide çok verimli kullanılabileceği bilgisi mevcutken; bunlar
yerine Nükleer Enerjiyi desteklemek de anlaşılabilir değildir.
Ayrıca, belediyelerin RES yatırımı
yapabilmesi ve üreteceği enerjiyi kendi şehirlerinde kullanılması ile ilgili
mevcut engellemeler de kaldırılmalıdır. Doğal gaz dağıtımında olduğu gibi
elektrik dağıtımında da belediyeler devreye sokulmalı ve üretilen fazla
elektrik merkezi sisteme satılabilmelidir. (Bu, TEMİZ ENERJİ konusunu önemseyen herkesin arkasında durması gereken ÖNEMLİ bir düzenlemedir.) Özel
şirketlere, alım vaadi ile yapılan imtiyaz anlaşmaları gibi anlaşmalar
belediyeler ile de yapılmalı, böylece TOPLAM ELEKTRİK TÜKETİMDEKİ ŞEHİR YÜKÜ
önemli oranda düşecektir.
Murat Sevgi Köşe Yazıları
- Endüstriyel D'evrim
- Göç'en İnsan' Halimiz
- Astronot Da Olur Musun?
- Bir Din Olarak Paraperestlik
- Tarımsal Strateji
- Gdo (Gündemi Değiştirme Operasyonu)
- Kültür, ‘Üretmek' Demektir!
- Ke[N]Dimi Arıyorum: ‘Meşgul'müşüm!
- Vatanın Kalbinin Attığı Yer
- Çorlulular, Kürecik'i İyi Bilir
- Egemenlikten Kurtuluyoruz
- Ekoloji Mi, Ekonomi Mi?
- Neyi Bekliyoruz?!
- Eşelon Ve Promis
- Öküzü Kim Çaldı?!
- Teknoloji Çağının Efsaneleri
- Öyle Veliye, Böyle Öğrenci!
- Nükleer Kobay
- Enerji Sorunları Ve Büyük İhanet
- Kahraman Ordumuza
- Enerji Verimliliği Semineri
- Kumdan Kale
- Kumdan Kale-2
- Facia Senaryosu
- Balık Kafası!
- Sosa Bulanmış Çöplük
- Uyutulan Toplum...
- Hayat Dersleri
- Bu Hale Nasıl Geldik?
- Genetiği Değiştirilmiş Olaylar
- 31 Mart Ayaklanması-1
- 31 Mart Ayaklanması-2
- Yakarak Enerji Üretmek “Yenilenebilir” Mi?
- Ateşle Oynuyorlar!
- Elektromanyetik
- Çakallar Sofraya En Son Oturur
- Gemiler Yandı, Geri Dönüş Yok!
- Popüler Kültür
- Her Yıl Aynı Terane
- Kurban Toplumu!
- Sokak Kültürü
- Namuslu / Namussuz
- Kent Ve Sanayi
- Sevgiler Günü'nde Tektaş Alın!
- Baz İstasyonu!