Elif Soyseven - Çiçek Çocuklar'dan Tikilere…

Elif Soyseven

Çiçek Çocuklar'dan Tikilere…

Elif Soyseven

Hepimizin annesinden babasından ya da büyüklerinden duyduğu bir laf vardır. “Biz sizin yaşınızdayken …” diye çeşitli varyasyonları olan bu cümle, pek tabi hepimizin tüylerini kısa süreli olarak hazır ol vaziyetine geçirir.

Hâl böyleyken, isterseniz bir de şu bizim ebeveynlerin gençlik kuşaklarına bir göz atalım. Kendilerine “68 Kuşağı” veya “Çiçek Çocuklar” denilen nesil, şu zamanlarda 60’lı yaşlarını süren nesil. Yazılı ve görsel medyada sıkça adını duyduğumuz bu nesil; sol eğilimli, isyankâr kimlikli, özgürlük arayışında olan bir nesil. Rengârenk çiçek desenli kıyafetleriyle, rock müzik, Joan Baez, Bob Dylan dinler, tüm dünyanın barış içinde yaşamasını hayal ederlerdi. Bugünkü dünya konjonktürüne bakınca o zamanın gençliği ne saf, ne temizmiş demekten kendimi alamıyorum doğrusu. Siyasete girmekten, seslerini duyurmak için meydanlara çıkmaktan sakınmazlardı. Onları bugün hala yolda görseniz tanırsınız. Çünkü o döneme damgasını vurmuş yeşil parkaları, dillerinde devrimci söylemleriyle o dönemdeki fikirlerinden ve hayat tarzlarından büyük çoğunlukla vazgeçmediler. O dönemin sloganlarıysa “Savaşma Seviş”, Türkiye’de “Yankee Go Home”. Gördüğünüz gibi bugünün gençliği, “Yankee Go Home” yerine “Starbucks’sız” bir hayat düşünemiyorum diyor.

78’liler ise kendilerinden önceki 68’lilerin ilerici söylemleri yerine daha gelenekçi ve taşralıydı. Ancak bu kavram 68’liler gibi tüm dünyaya ait bir kavram değil, Türkiye’ye aittir. Bazı görüşlere göre onları bu kavramla niteleyemeyiz. 80 ve sonrasındaki döneme gelirsek 80 gençliğinin amacı 68’liler gibi dünyayı kurtarmak değil, kendilerini kurtarmaktı. Tüm dünyada dalga dalga yayılan serbest ekonomi rüzgârları, bu döneme damgasını vurdu. “Yuppieler” yani Young Urban Professionals (Genç Şehirli Profesyoneller) adıyla anılan bu kuşak; yüksek eğitimli, en az bir yabancı dil bilen ve genellikle ekonomi eğitimi görmüş kişilerden oluşuyordu. 80 sonrası bu kuşağın en önemli özelliği gençlerin apolitik olmasıydı. Bu dönemin sloganı “Herıld Yani”. Lacivert blazer ceket, kabarık permalı saçlar, şalvar pantolon, tight ve vatkalar dönemin can alıcı kıyafetleriydi. 80 sonrası dönemde liberal ekonominin gelişmesiyle gençler arasında siyasi ideoloji düşüşe geçerken, para ve güç yükselen değer oldu.

90’lı yıllardan günümüze ise tiki (tikky) kuşağı olarak adlandırılıyor. Tikkyleri; platin sarısı saçları, solaryumdan turunculaşmış tenleri ve üstlerinde billboard gibi marka isimleriyle onları 40 kilometre uzaktan tanırsınız. Umursamazlık ve alışveriş yapmak, doğalarında vardır. Doğuştan markadırlar:) Değişmez sloganları; “Oha falan oldum”, “Kal geldi”, “Gecelere akalım”. Değişmez aksesuarları son model cep telefonları, değişmez mekânları; Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Etiler. İşte size birkaç tikky özlü sözü (!):

*Kal, geliyorum demez!

*Pantolonum Diesel’den, clubberım ezelden!

*Geçti Mango indirimi, sür Porche’yi Zara’ya!

Not: 17 Mayıs tarihinde, Milliyet Gazetesi’nin “Gencim” ekinde yayınlanmıştır. Elif Soyseven, çok yakında Eksen Gazetesi'nde...

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu