Yürütme Gücü
Elif Soyseven
Cumhuriyetin temel taşları; Yasama, Yürütme
ve Yargı’dır. Yani ülkeyi yönetenler ile meclis ve yargı, birbirlerinden ayrı
güçlerdir. Bu, ülke rejimini koruyan Yürütme’nin yetkilerini sınırlandıran ve
üç gücün birbirlerini denetlemesini sağlayan bir mekanizmadır. Montesquieu, 20
yıl bu konu üzerinde çalıştıktan sonra De L’esprit des Lois adlı kitabında ‘yasama,
yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrılmasının en doğru devlet yönetimi’
olduğunu açıklamıştır. Dünyadaki birçok devlet, bu kuvvetler ayrılığını
devletin temel ilkesi olarak kabul eder. Aksi halde devleti yöneten erkin,
sınırsız yetkileri olacaktır. Devleti yöneten kişiler -keyfi olarak-; yasaları,
yönetmelikleri ve hatta mahkemeleri etkileyebilirler. Kuvvetler ayrılığı halkın
haklarını korumak için vardır.
Başbakan 18 Aralık 2012’de yaptığı bir
açıklamada şöyle demiş;
“Kuvvetler
ayrılığı önümüze engel oluyor.”
Gelelim bugünlere… Türkiye’de neler oluyor?
Savcılık; İçişleri Bakanı Muammer Güler,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın oğullarının da aralarında olduğu 71 kişi hakkında soruşturma
başlattı. Bu soruşturma kapsamında ‘babalarının bakanlık gücünü kullanarak yolsuzluk
yapmak ve rüşvet almak’ dolayısıyla gözaltına aldı. Bu tahkikat yapılırken
Bekir Bozdağ, soruşturmayı açan savcılar hakkında soruşturma açtı. Soruşturmanın
başlamasının ardından İçişleri Bakanı; 135 emniyet müdürü, 400 polis ve 2
savcının yerini değiştirdi. Bir gecede Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirilerek, ‘kolluk
amirlerinin bir soruşturmayı yetkili mülki amire bildirmesi şartı’ getirildi.
Yani artık savcı-polis hükümetten birine dava açacaksa, konuyla ilgili
bakanlığa haber verecekti. Bu yönetmelik, bir gecede değiştirildi. Oğulları
tutuklanarak cezaevine gönderilen bakanlar, 9 gün sonra istifa etti.
Gazetecilere, emniyet müdürlüğüne giriş yasağı getirilirdi. Kabine değişikliği
yapılarak, 10 bakan değiştirildi. 2’nci dalga soruşturması kapsamında, içinde Başbakan’a
çok yakın kişilerin de olduğu iddia edilen 30 kişi hakkında, savcı gözaltı
kararı verdi. Ancak polis, savcının gözaltı kararına direndi. Ve nihayetinde,
soruşturmayı açan savcı görevinden alındı. Görevden alındıktan sonra bir
açıklama yapan savcı; “Yargıya baskı var
ve delillerin karartılması söz konusu” dedi.
Şimdi konuyu başa alalım. Yasama, Yürütme ve
Yargı güçlerinin birbirinden bağımsız olması, kamunun çıkarı için ayrılmıştır. Ayrıca
kanun önünde, tüm vatandaşlar eşittir. Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 161’inci
maddesine göre Cumhuriyet Başsavcıları, adli kolluk görevlileri aracılığı ile
her türlü araştırmayı yapabilir. Adli kolluk görevlileri, emrinde çalıştıkları
Cumhuriyet Savcısı’nın adliyeye ilişkin tüm emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle
yükümlüdür. Cumhuriyet Savcıları’nın istem ve emirlerini yapmakta, kötüye
kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında Cumhuriyet Savcıları’nca
doğrudan doğruya soruşturma yapılır.
Bu durumda yürütme, daha ne kadar yürütme gücünü sürdürebilir?
Elif’in Notlarından:
*Yepyeni bir yılı karşılamaya hazırlanırken,
her yılbaşı yeni yılı klasik müzik konserleriyle karşılamayı çok severim.
Borusan Filarmoni Orkestrası’nın yeni yıl konseri; 9 Ocak 2014 günü saat 20.00’de,
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde… Bir diğer konser, Süreyya Operası’ndaki Tuluğ
Tırpan Kentet. “New Year Concert” ise 30 Aralık günü saat 20.00’de. Müzik dolu nice
yıllara…
*Pascal Mercier’nin Lizbon’a Gece Treni yakın zamanda severek okuduğum kitaplardan biri. Şiirsel bir yaklaşım ve hayallerin peşinden gitmenin büyülü bir anlatımı gibi… Aynı zamanda başrollerinde Jeremy İrons’ın oynadığı filme de çekilen kitap okunmaya değer.
Sevgili
okurlar,
Yepyeni
bir yılın başında
Hepinize;
mutlu, huzurlu, sağlık ve neşe dolu bir yıl diliyorum.
“Hayatin gerçek yönetmeni tesadüflerdir, hayatın yönünü sonsuza dek değiştiren bu anlar bağıra çağıra gelmez, çoğu zaman inanılmaz derecede gösterişsiz olurlar, devrimsel etkisini açığa vurup, hayatin yepyeni bir ışık altında meydana çıkmasını sağlarken, bunu sessizce yaparlar. Ve bu muhteşem bir sessizliktir.”
Lizbon’a
Gece Treni’nden
Elif Soyseven Köşe Yazıları
- Çiçek Çocuklar'dan Tikilere…
- Süleyman'ın Halvetiyle, Ali Kaptan'ın Carolin'i Arasında
- Ben, Sizin İçin Öldüm!
- Hayat Ve Bir Avuç Kül
- Haklı Kadın Platformu
- Kanser Ekip, Kanser Yiyoruz
- Son Dakika Haberleri Ve Sayıklamalar
- Ayna Ve Korkular
- Farkında Mısınız?
- Kalkınma Ajansları
- Bedenimizi Hedef Alan Siyaseti Durdurun!
- Gündem Dışı
- Biz Kimiz?
- Olimpiyat Ruhu, Geldiysen “Evet” De!
- Aldanış
- Güven, Tek Kullanımlıktır
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Alzheimer'ın Tedavisi Bulundu Mu?
- Ahmet Taner Kışlalı'nın Ardından
- Gülen Yüzler Projesi
- Bir An Gelir
- Yeni Yıl, Her Derde Deva Mı?
- Aslında Sadece Kar Yağıyor
- Hazır Mısınız?
- Pozitif Ayrımcılığa Mahkûm Kadınlar
- Tablo Değişiyor Mu?
- Sarı Laleler
- Uyandırma Servisi
- Teselli Aramak...
- Koca Ağaçlar…
- Korku Eşiği Aşıldı
- Basın Var Da, Bayram Nerede?
- Söyleyin De Bilelim Beyler!
- Slacklaştık
- Yanık Kokusu
- Kadınlar Ne Düşünür? Aslında Ne Olur?
- Kelimelerin İzinde
- Atatürk'ün Evine Ne Yaptınız?