Siz, yurdun bir karış toprağını bile vermemek için yedi düvele “Dur!” dediniz,

Biz, şimdi her karışını üç kuruşa satıyoruz.

Siz, askere giderken kına yakıyordunuz,

Biz, çürük raporu için elli takla atıyoruz.

Siz, ‘vatan sevgisi’ dediniz,

Biz, ‘para sevgisi’ diyoruz.

Siz, toprak boş kalmasın diye kadın ve çocuklarla tarla sürerdiniz,

Biz, direk destekleme alıp yatıyoruz.

Siz, tohum satın alanları ayıplardınız,

Biz de satın almayanları tehdit ediyoruz.

Siz, radyo bile dinleyemediniz,

Biz, sizin sayenizde dünyayı bilgisayara sığdırıyoruz.

Siz, ayağınıza dolak yapardınız,

Biz, ithal pabuçlarla geziyoruz.

Siz, tomofilin ismini duyuyordunuz,

Biz, her cinsini ithal ediyoruz.

Sizde söz senetti,

Bizde senet söz bile değil.

Siz, “Yüzyılın Dâhisi” ile tanışmaktan onur duyuyordunuz,

Biz, adına bile tahammül edemiyoruz.

Siz, fakire yardımı gece yapardınız,

Biz, devlet kesesinden ulufeyi “Basın” eşliğinde dağıtıyoruz.

Siz, savaşta bile din, dil, ırk ayrımı yapmazdınız,

Biz, torunlarınızı dinci-laik, Kürt-Türk diye birbirine düşürdük.

Siz, miskin yuvası tekke zaviyeleri kapattınız,

Biz, ne kadar tarikat varsa hepsine okul, tekke açtık.

Siz, ‘bir hırka bir lokma’ dediniz,

Biz, ‘han-hamam-villa’ diyoruz.

Sizin karnınız aç, gözünüz toktu,

Bizim karnımız tok, gözümüzü kimse doyuramıyor.

Siz, komşunuz açken yatamıyordunuz,

Biz, herkesi sömürüp hacca gidiyoruz.

Siz, ümmetten bir millet yarattınız,

Biz şimdi, milletten bir ümmet yaratıyoruz.

Siz, saltanatı yıkıp milli egemenliği getirdiniz,

Biz şimdi, milli egemenliğin yerine saltanatı getirdik.

Siz, ürettiniz, kazandınız,

Biz, yiyoruz, satıyoruz, harcıyoruz.

Siz, “Sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyerek yandınız,

Biz, aydınlıktan korktuğumuz için sizin gibi düşünenleri yakıyoruz, hapse atıyoruz.

Biliyoruz, “Bunlar bizim torunlarımız mı?” diye soruyorsunuz!

Biz de bu sorunun cevabını arıyoruz.

Size layık olamadığımız için özür diliyorum!

Hiç olmazsa benimle aynı hisleri taşıyanlar adına…