Ilık bahar rüzgârı tenime değiyor, ne yana baksam çiçeklenmiş ağaçlar görüyorum, gözlerimi yukarıya, gökyüzüne kaldırıyorum, daha az önce bıraktığım sıcak eli hatırlıyorum eve girerken, bahar sadece doğaya değil bana da geldi diyorum, yüzümde o tanıdık gülümseme…

Televizyon açık, durmadan son dakika haberleri dönüyor alt yazıda, dönüyor durmadan, hiç bitmeyecek gibi… Her son dakika bandında içimiz hop ediyor, gözüne araba farı tutulmuş tavşan gibi bakıyoruz bu aptal kutusuna. Annem yine şikâyet ediyor domateslerden, eski tatları yokmuş, haberler başlıyor, bitiyor yine… Dr. Ersin Aslan, bir doktor öldürülmüş Gaziantep’te, bir hasta yakını kıymış doktorun canına, canı pahasına hastasına şifa veren doktorun… Ardı ardına sıralanıyor haberler, tiyatrocular huzursuz, şehir tiyatroları yönetimi el değiştirmiş, tüm karar alma süreci bürokratlara teslim edilmiş, Godot’yu bekliyorlar yine…

Annem yakmış sigarasını, komşuya laf atıyor pencereden. O sırada kapı çalıyor, Asu geliyor okuldan. Yorgun argın cüssesinin ağırlığını taşımakta zorlanan dizlerinden şikâyet ediyor o da…

Dönüyor haber kanalının bandı hiç sonu gelmeden… 2B arazileri satışa çıkmış, geleceğimiz satışa çıkmış. Yine kapı zil çalıyor, kapıcı su istiyor merdivenleri silecekmiş, onun da geleceği bu merdivenler, 2B’den haberi bile yok… Bir de Bond gelmiş memlekete! Çok havalı bir haber, Kapalıçarşı’da yer yerinden oynuyor. Yüz yıllık çınarlar sökülmüş yerinden, çarşı zarar görüyor çekimlerden… Olsun, havamız var ya, holiyvuttayız artık… Yeni tutuklamalar var diyor son dakika haberi, ekranda yanıp sönüyor. Büyük generaller tutuklanmış, olsun ne çıkar Donald Trump gelmiş İstanbul’a ne güzel, ticaret işliyor tıkır tıkır…

Telefon çalıyor, GSM şirketinin bant kaydı yine, bıdı bıdı bıdı anlatıyor. Ne kadar çok tüketim, o kadar mutlu herkes… Hıdrellez yaklaşıyor diyor annem, duvardaki takviminden bir sayfa daha koparırken,  bir SMS sesi geliyor telefondan, yine GSM şirketi hiç bitmeyen kampanya mesajları…

Dönüyor haberler durmadan… Umurumuz olmadan, birbiri ardına sıralanıyor, kanıksadığımız son dakikalar, tutuklamalar, şehit haberleri, hak ihlalleri, tacizler, aşağılamalar,  korku imparatorlukları,  artık yaprak kıpırdamıyor ruhumuzda, örtün üstümüzü…

Trakya’nın erguvanları direniyor

Geçen gün heyecanla geldi ablam, okuldan çıkarken fotoğraf çekmiş. “Şunları bilgisayara yükler misin, bak neler çektim” dedi. Fotoğrafların yüklenmesini beklerken birbiri ardına enfes kareler çıkmaya başladı. Harika erguvan ağaçları çiçeklenmiş, mor çiçeklerini bizden esirgememişti bu sene de… Onların yaşama alanlarını kirleten, ağaçları katleden, suları zehirleyen, canlılara yaşama alanı bırakmayan, hunharca ve hızla yok olmalarına sebep olan insanoğluna inat, Trakya’nın erguvanları direniyor. Her şeye rağmen, gövdelerini tomurcuklarla çiçeklendiriyor…

Elif’in notlarından:

*“Je Veux” parçasıyla uzun süre müzik listelerinde ilk sırada kalmayı başaran Fransız şarkıcı Zaz, Türkiye’ye geliyor. Edith Piaf’ı hatırlatan buğulu sesi ve sıra dışı duruşuyla “En Beğenilen Fransız Şarkıcı” unvanının sahibi genç müzisyen Zaz; İstanbul, Ankara ve Çeşme’de 3 farklı şehirde 3 farklı performansla, geçtiğimiz yıl izleme fırsatı bulamayan ve tekrar izlemek isteyen müzikseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. Biletler şimdiden satışa çıktı!

*Avrupa resminin en özgün sanatçılarından ve modern resmin öncülerinden biri olarak bilinen Francisco de Goya, Türk sanatseverlerle dört büyük gravür serisi ve yağlı boyalarıyla ilk kez 20 Nisan-29 Temmuz 2012 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde buluşuyor. Kaçırmayın!

*23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, kutlu olsun!