Çgd, Abdurrahman Antakyalı'yı Konuk Etti
reklam
15 Temmuz 2014
Çgd, Abdurrahman Antakyalı'yı Konuk Etti

Çgd, Abdurrahman Antakyalı'yı Konuk Etti

Ünlü foto muhabiri Abdurrahman Antakyalı, ÇGD tarafından düzenlenen eğitim günleri kapsamında Çorlu’ya geldi. 3 saatten fazla süren “Bir Haberi Fotoğraflamak” konulu eğitim seminerine, Çorlu’daki gazeteciler ve fotoğraf meraklıları katıldı.

Çorlu Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından düzenlenen eğitim günleri kapsamında Çorlu’ya gelen ünlü foto muhabiri Abdurrahman Antakyalı, “Bir Haberi Fotoğraflamak” konulu eğitim seminerine katıldı. Antakyalı’nın bilgi ve deneyimlerini paylaştığı programa, yaklaşık 50 kişi katıldı.

“Ağırlıklı olarak, haber fotoğrafçılığı yapılıyor”

Haber fotoğrafçılığını diğer fotoğraf türlerinden ayıran özellikleri, gazetecilerin göreve gitmeden önce, görev sırasında ve yayın aşamasında dikkat edeceği noktaları, fotoğraf seçiminde göz önünde bulundurulması gereken kriterleri, haber fotoğrafçılığında yaratıcı fotoğraf tekniklerinin kullanımı ve fotoğraf arşivinin önemi hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Antakyalı; “Fotoğrafta beni çok çok mutlu eden olay, bir türlü ustalık mertebesine ulaşamıyor olmanızdır. Hergün, yeni yeni şeyler öğreniyorsunuz. Yaklaşık olarak 25 yıldır bu işin içerisindeyim. Bazen bizlerden daha genç arkadaşların çektiği kontra fotoğrafları gördüğümde, “Nasıl yani?” demekten kendimi alamıyorum. 25 yılda nerelerde eksik kaldığınızı, genç bir arkadaşınızın fotoğrafına bakarak görebiliyorsunuz. Bizim yaptığımız iş; haber fotoğrafçılığı, foto muhabirliği ve basın fotoğrafçılığı. Bunların hepsi aynı kavram gibi geliyor, ama ayrıştıkları noktalar var. Türkiye’de yapılan iş, ağırlıklı olarak haber fotoğrafçılığıdır” diye konuştu.

“Çorlu’da, canlı ve diri bir gazetecilik yapılıyor”

Antakyalı; “Sizlere, buradaki ilk izlenimlerimden bahsetmek istiyorum. Çorlu’da, canlı ve diri bir gazetecilik yapılıyor. Foto muhabirleri çok gezer, niye biliyor musunuz? Çünkü foto muhabiri, orada olmayanların gözüdür. Yani okur, gözünü emanet etmiştir bu kişilere. Foto muhabirleri de gidiyor, olayı belgeliyor, belgelediklerinde de kamuoyuna orada neler olduğunu anlatıyor. Bu anlatımın, insanın egosunu şişiren bir özelliği de var. Kendisini, “Olayı, benim gözümden görüyorlar” düşüncesine kaptıran, emin olun bir şey olamıyor! “Olaya kendi açımdan yaklaşmalıyım ve herşeyi doğru anlatmayalım” diyenler ise saygın yerlere yükseliyorlar. Olaya bu sorumlulukla yaklaşan ve bu şekilde çalışan arkadaşlarımızı, 25 yıllık görev süremde tanık olduklarımızı saygın yerlerde görüyor ve isimlerini anıyoruz” dedi.

“Hem fotoğrafçılık, hem de muhabirlik”

“Muhabir kelimelerle yazıyor, bizler de fotoğraflarla insanlara olayı anlatıyoruz” diyen Antakyalı; “İnsanlar, “Gözümle görsem inanmam!” derler. Bizler de; “İşte gözünle göreceğin buydu!” diyerek, önüne getiriyoruz. Gözüyle görmeyene, sizin gözünüzden getirdiğiniz bilgileri vermek için, olayı çok iyi anlamanız ve hiçbir tereddüde mahal vermemeniz gerekiyor. Foto muhabirleri, muhabirlerden farklı olarak ekipmanla çalışıyorlar. İçinde; hem fotoğraf kısmı var, hem de muhabirlik kısmı var. İkisini de iyi özümsediğimiz ve bunları iyi kaynaştırdığımız anda, başarıya ulaşabiliyoruz. Kimisini görüyorum; fotoğraf anlamında çok iyi fotoğrafçı, ama teknik anlamda iki satır yazıyı oluşturamıyor altına. Kimi arkadaşlarımız var, çok iyi haberci ve misyonu var. İşini çok iyi yapıyor! Ama çektiği fotoğrafları haber mantığıyla çektiği ve “İçinde her şey olsun!” düşüncesiyle hareket ettiği için konuyu çok çok dağıtıyor. Konunun dışına çıkıyor. Çektiği fotoğraflara odaklanamıyoruz” diye konuştu.

Haber fotoğrafının değerini belirleyen ölçütler

Herkesin fotoğraf çektiğini, ancak bir haber fotoğrafını belirleyen ölçütlerin neler olduğunu da aktaran Abdurrahman Antakyalı; “Haber fotoğrafının değerini belirleyen bir takım ölçütler var. Neye göre haber fotoğrafı oluyor? Diğer fotoğraflardan ayıran özellikler neler? Medya kuruluşları ya da kamuoyu için haber fotoğrafı hangisi oluyor? Haber fotoğrafının değerini belirleyen ölçütler; etki, yakınlık, zamanındalık, şöhret, sıra dışılık, çatışma ve duygu olarak sıralanıyor” dedi. 

“Etkisi yüksek olaylar, gazetelerin manşetindedir”

Antakyalı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Etkisi büyük olan olaylarda, bir takım davranış şekillerimiz var. Olması da gerekli… Bunlardan bir tanesi; gazeteler ve medya kuruluşları, büyük bir olaya büyük bütçe ayırırlar. Oraya, birden fazla muhabir gönderirler. Bunlar, gazetecilik anlamında çok heyecan verici işlerdir. Bizim en büyük lüksümüz… Çalıştığım dönem içerisinde hep şunu söyledim; hem fotoğraf çekiyorum, hem üzerine para veriyorlar, hem de tarihi bana bire bir izletiyorlar. Her şeye tanık yaptılar beni. Bu tarz olaylara da daha fazla ilgili gittik, duygu birikimi oldu. Hepsini elimizden geldiğince izlemeye gayret ettik. Etkisi yüksek olaylar, gazetelerin manşet yerindedir. Üst tarafındadır, katlandığı zaman oraya girecektir o haber ya da o fotoğraf. Orada daha ciddi bir sorumlulukla, elimizden geldiğince hareket etmeye çalışırız. Burada; kendi bilgi birikimimizin dışında, antenlerimizin sürekli açık olması lazım… Gelişmeleri çok çok iyi duyup, öğrenmemiz gerekiyor. Nerede, ne oluyor, ne bitiyor? İşin muhabirlik kısmı, bu tarz olaylarda ön plana çıkıyor.”

“Hızlı refleks veren muhabirden değerli bir şey yok!”

“Habere giderken son anda gitmek değil, zaman ayırıp önceden bilgi toplayarak gitmek gerekiyor” diyen Antakyalı; “İnternet medyasının da devreye girmesiyle, hızlı refleks veren muhabir ve foto muhabirinden değerli başka bir şey yok! Ben yeni yetişen gençlere güveniyorum. Sorguluyor, araştırıyor, öğrenmeye çalışıyorlar. Tüm bunları yaparken hız da çok çok önemli” dedi.

“Yereldeki arkadaşlara çok iş yaptırıyorlar”

Antakyalı; “Yereldeki arkadaşlara o kadar çok iş yaptırıyorlar ki, hepsini yaptırınca biri eksik kalıyor. Her şey planlama ve çok çabuk karar almayı gerektiriyor. Foto muhabirleri, fotoğrafını çekecekleri Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın hangi eliyle halkı selamladıklarını, arabaya nasıl bindiklerini bilirler ve ona göre pozisyon alırlar. Foto muhabiri bunların hepsini bilir” diye konuştu.

“Hepimiz, medya patronuyuz”

Editörün, fotoğraf seçerken; estetik, teknik ve içeriğe dikkat ettiğini de sözlerine ekleyen Antakyalı; “Fotoğraf editörleri; habere uygunluk, anlatımda canlılık ve etik değerleri de göz önünde bulundurur. “Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir?” diye sorulur ve sürekli tartışılır. Foto muhabirliğinde ise tartışmasız olarak; çok gezen çok çeker, çok gezen iyi çeker. Kendimize çekim açısı yaratmak için gezip, açı değiştirmemiz lazım. Muhabir için öncelikle iki bacak lazım, bol bol dolaşacak. Haber eserdir, telif hakları yasasına göre haber eserdir. Fotoğrafın nerede çekildiğini anlatabilmek için, kent sembollerinin bulunmasına dikkat edin. Düzgün fotoğraf çekmek, satranç gibidir. Planlama ve keşif çok önemli. Artık sosyal medya var, facebook sayfası var. Eğer bir çıkış noktası arıyorsak, hepimiz medya patronuyuz. Herkes gazetecilerin ahlakını sorguluyor, ama vatandaş gazetecilerin, yurttaş gazetecilerin ahlakı yerlerde sürünüyor. Işığı en iyi kullanan fotoğrafçı, en iyi fotoğrafçılardandır. Kâğıda yazı yazarken mürekkebi fazla verirseniz yazı dağılır, az verirseniz ise yazı okunmaz” dedi.

“Teşekkür ediyorum”

ÇGD Başkanı Levent Silistre ise yaptığı konuşmada; “Bu eğitim seminerimizde bizleri yalnız bırakmayıp davetimize icabet eden basın mensubu ve fotoğrafsever arkadaşlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Çorlu Gazeteciler Derneği olarak, 2006 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıl yapılan kongre sonrası görev alan yeni yönetimimizle birlikte, gazeteci arkadaşlarımızın eğitimine biraz daha ağırlık vermek istedik. Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile birlikte protokol imzalayarak; hızlı yazım kursları, temel fotoğrafçılık eğitimleri, yabancı dil kursları gibi eğitimlere kısa süre içerisinde başlayacağız. Bunlardan ilkini, Abdurrahman Antakyalı ile “Bir Haberi Fotoğraflamak” konulu seminerle gerçekleştiriyoruz. Bu yüzden Abdurrahman Antakyalı’ya verdiği katkı ve destekten dolayı, ayrıca tüm meslektaşlarım ve fotoğraf severlere de eğitimimize katıldıkları için teşekkür ediyorum” dedi.

Programın sonunda ÇGD tarafından düzenlenen eğitim seminerine katılanlara, katılım belgeleri verildi. ÇGD Başkanı Levent Silistre tarafından Abdurrahman Antakyalı’ya teşekkür plaketi de takdim edildi.

Editör : Tuğberk Erdem
2057 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu