Eski Çorlu Devlet Hastanesi'nin, Toki'ye Verileceği Iddiaları Doğru Mu?
reklam
07 Aralık 2011
Eski Çorlu Devlet Hastanesi'nin, Toki'ye Verileceği Iddiaları Doğru Mu?

Eski Çorlu Devlet Hastanesi'nin, Toki'ye Verileceği Iddiaları Doğru Mu?

CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Tekirdağ Milletvekili ve TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Çevre Komisyonu Üyesi Emre Köprülü, Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle, TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Verilen soru önergesinde Köprülü; “1963 yılından bu yana Çorlu’da hizmet veren, Çorlular’ın, hayırseverlerin katkılarıyla daha geniş kitlelere hizmet vermesi için milyonlarca lira bağışların yapıldığı Çorlu Devlet Hastanesi, komik gerekçelerle kapatılıyor. Yeni binaya taşınması gündemde olan hastane binasının, ihtiyaç olmayacağı ve Bakanlık hizmetleri için de kullanılmasına gerek olmadığı savunularak atıl olduğuna karar verilmiştir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın vermiş olduğu karar ektedir” dedi.

Akıllara, rant hesaplarını getiriyor

Köprülü, önergede; “300 bine yakın nüfusuyla Türkiye’nin en büyük ilçelerinden birisi olan Çorlu’da, tek devlet hastanesi hiçbir ihtiyacı karşılamazken, tüm çevreler ikinci bir hastane ya da bir ihtisas hastanesi ihtiyacını dile getirirken, Sağlık Bakanlığı’nın bu kararıyla Çorlu’nun tek hastaneye mahkûm edilmesi çok manidardır. Eski Çorlu Devlet Hastanesi’nin bulunduğu arazinin oldukça değerli olması, konumu itibariyle işlek bir yerde bulunması da akıllara rant hesaplarını getirmiştir. Eski hastanenin alışveriş merkezi olarak değerlendirileceği haberleri de yıllardır bu hastane için emek vermiş, maddi ve manevi destek vermiş tüm çevrelere yapılacak olan en büyük haksızlık olacaktır. Tüm bunların yanında, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan kararda; “Hastane binasına ihtiyaç olmadığı ve binaların Bakanlık hizmeti için kullanılmayacağından vatandaş hisselerinin iadesi” kararı alınmıştır. Kararda ayrıca geriye kalan Hazineye ait bölümün Bakanlıkça değerlendirileceği” ifadelerinin de hiçbir yasal dayanağı yoktur” ifadelerine yer verdi.

Tarafımızca burası, artık kamunun malı olmuştur

Verilen soru önergesinde Köprülü; “Aşağıda açıklanacağı gibi tarafımızca burası, artık kamunun malı olmuştur. Şöyle ki: Bilindiği üzere 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 2003 yılında Anayasa Mahkemesince iptal edilen 38. Maddesi kamulaştırmalarda 20 yıllık hak düşürücü süre uygulamasını düzenlemekteydi. Söz konusu düzenlemeye göre fiili el atma tarihinden itibaren 20 yıl içerisinde dava açılmamış ise kamulaştırmaya ilişkin dava ve talep hakkı ortadan kalmaktaydı. Ancak uygulamalarda ortaya çıkan sorunları gidermek adına; “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, iptal edilen 38’inci Madde’nin uygulamasına dair verdiği ekte de özetini sunduğumuz 25.05.2005 tarihli kararında; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce yani 2003 yılından önce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun iptal edilen 38’inci Maddesi’nde belirtilen 20 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise mülkiyet hakkının sona erdiği ve taşınmazın idarenin mülkiyetine geçeceğini” belirtmiştir. Hukuki durum budur. Yani Çorlu Devlet Hastanesi’nin yapıldığı tarih olan 1963 yılından 20 yıl sonraki tarih olan 1983 yılında hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebi ile taşınmazlar idarenin yani kamunun mülkiyetine intikal etmiştir. Kanun ve mevzuat bu konuda çok açıktır. Hal böyle iken Sağlık Bakanlığı’nın “Hastane binasına ihtiyaç kalmamıştır. Binalar, Bakanlık hizmetleri için kullanılmayacaktır” diyerek halk için kamu hizmeti için kullanılan söz konusu yerleri özel kişilere ve şahıslara devretmek istemesi ve bu konularda girişimlerde çalışmalarda bulunulması hem Çorlu halkına büyük bir haksızlık, hem de kanuna aykırı bir uygulamadır. Bu alan Çorlu halkına ait bir alan ve Çorlu halkının yararına kullanılması gereken bir alandır. Sağlık Bakanlığı’nın söz konusu kararı; halkın ve kamunun menfaatini koruyan bir karar değildir” dedi.

TOKİ’ye verileceği yönündeki iddialar doğru mu?

Köprülü, önergenin devamında, şu ifadeleri kullandı:

“1-1963 yılından bu yana yaklaşık 300 bin nüfusa sahip Çorlu ilçemizde tek devlet hastanesi olarak hizmet veren Çorlu devlet hastanesinin ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle kapatılmasını Çorlu halkına karşı bir haksızlık olduğunu düşünüyor musunuz?

2-Bakanlığınız tarafından bu hastaneye ihtiyaç olmadığı ya da başka bir amaçla kamunun yararına kullanılmasına ihtiyaç olmadığı yönünde bir tespit neye dayanarak yapılmıştır?

3-Sivil toplum kuruluşları ve kamuoyunun bu hastanenin kapatılması yerine İhtisas hastanesi ya da kamu hizmetine yönelik başka bir amaçla değerlendirilmesi yönünde ki önerilerini hiç dikkate almıyor musunuz?

4-İadesi düşünülen taşınmazlarla ilgili yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen “hak düşürücü sürenin” dolması sebebiyle parsellerle ilgili idare adına tescili için bir dava açılmış mıdır? Çorlu halkının ve vatandaşlarımızın zararına ve açık olarak kanuna da aykırı Bakanlığın bu kararı ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmış mıdır, açılacak mıdır?

5-Sağlık Bakanlığınızca yeni devlet hastanesi yapılmasının karşılığı olarak eski devlet hastanesi arazisinin TOKİ’ye verileceği yönündeki iddialar doğru mudur?”

Konuya ilişkin olarak, Sağlık Bakanlığı’nın vermiş olduğu karar

 

“Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

 

Tarih: 25.05.2005

Esas No: 2005/5-288

Karar No: 2005/352

 

2942 - KAMULAŞTIRMA KANUNU 38 / 38

4721 - TÜRK MEDENİ KANUNU 705 / 705


ÖZET: Somut olayda; davacı idarenin tapuda davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamına kamulaştırma yapmadan, 1968 ve 1980 yıllarında iki ayrı bina inşa etmek suretiyle elattığı anlaşılmaktadır. 2942 Sayılı Kanun’un 38’inci Maddesi’nde yazılı 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle; 12.08.2002 tarihinde görülmekte olan dava açılmış, Anayasa Mahkemesi’nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 10.04.2003 gün ve 2002/112 esas, 2003/33 karar sayılı kararı ile 2942 Sayılı Kanun’un 38’inci Maddesi iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce, 2942 Sayılı Kanun’un 38’inci Maddesi’nde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden davalının mülkiyet hakkı sona ermiş, taşınmaz artık tesisi yapan davacı idarenin mülkiyetine geçmiştir.

Olayda gerek 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705/2. Maddesi, gerekse 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38’inci Maddesi uyarınca davacı idare yararına gerçekleşmiş ve tamamlanmış hukuki durum söz konusu olup, bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından etkilenmeyeceği açıktır.

Bu nedenle 20 yıllık hak düşürücü süre iptal kararından önce doğduğundan; yerel mahkemece taşınmazın, gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.”

Editör : Tuğberk Erdem
3824 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu