Çorlu Atatürk Meydanı’nda yer alan Vogue Cafe’de düzenlenen kahvaltı programında konuşan Özel İrmet Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Türker “Çok hızlı bir açılış yaptık. Ramazan ayı öncesi hızlı bir şekilde hastanemizi tanıtalım istedik. İnsanlar artık Şifa Hastanesi’nin bittiğini İrmet Hastanesi’nin Çorlu’ya geldiğini bir an önce duysunlar istedik. Bu yüzden açılış davetiyesi veremediklerimiz, unuttuklarımız oldu. Bu nedenle özür diliyoruz. İnşallah bundan sonra bu yanlışları yapmayacağız. Biz Çerkezköy’de basın ile bir aile gibiyiz, umuyorum burada da öyle olacağız. Arkadaşlar ‘Hastaneler basından korkar!’ dediler. Biz basından korkmuyoruz, eleştirilmekten korkmuyoruz. Bizi eleştirdikleri zaman, biz mutlu oluyoruz. ‘Demek ki yanlışımız var!’ diyerek düzeltme yoluna gidiyoruz.” dedi.

Kendimizi buralı hissediyoruz!

Yaptığı açıklamalara devam eden Türker “Ben, Kadın Doğum Uzmanıyım. 21 yıldır Trakya bölgesine hizmet veriyorum ve SSK Çerkezköy Hastanesi’nin ilk doktorlarından birisiyim. O zamanlar SSK’lılar SSK Hastanesi’ne gitmek durumundaydı ve benim o dönemde Çorlu’dan gelen çok hastam vardı. Biz buraya geldik diye çok sevinen, açılışımıza gelen çok sayıda kişi var. Biz iki ortağız, ben ve ortağım İrfan Tombalak. Herkes buraya çalışmaya geliyor, biz de bir şekilde geldik ve kendimizi buralı hissediyoruz. 14 yıldır iyi bir ortaklık yapıyoruz. Şimdiye kadar en ufak bir problem çıkmadı. Dürüstlük temelinde, hakkaniyet temelinde iyi giden bir ortaklığımız var.” diye konuştu.

Hastayı, kendi yakınımız gibi görüyoruz!

Türker “Bizim hastanecilikte temel prensibimiz şu; biz hastayı, kendi yakınımız gibi görüyoruz. Bir hastaya ne yapılması gerekiyorsa onu yaparız. Bizim hakkımızda bunun aksini söyleyen bir kişi çıkamaz. Bir hastaya tıbbi tedavi gerekiyorsa, tedavi ediyoruz. Eğer hastaneye yatırmak gerekiyorsa, hastaneye yatırıyoruz. Biliyoruz ki bazı hastane patronları doktorlardan; ‘Hocam, biraz daha MR yaz!’ veya ‘Hocam, biraz daha tomografi yaz!’ gibi isteklerde bulunuyorlarmış. Hastanemizin hiçbir doktoru, bizim hakkımızda böyle bir şey söyleyemez. Hatta ve hatta biz, bizim bilgimiz dışında böyle bir şey yapan bir doktor tespit ettiğimizde önce uyarırız, sonra işine son veririz. Bizim çalışma prensibimiz bu. Başında da belirttiğim gibi biz hastayı, kendi yakınımız gibi görüyoruz.” dedi.

Uganda’dan bile hasta geliyor

Türker, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Biz, 2003 yılında önce Remzi Garip Hastanesi olarak başladık. SSK Hastanesi’nden istifa ettik ve Remzi Garip Hastanesi’ni satın aldık. O hastane, Çorlu’da satın aldığımız Çorlu Şifa Hastanesi’nin 3’te biri kadardı. 3 doktor, 4 doktor derken bugünlere geldik. Orası kısa sürede tutuldu ve büyüdü. Bir arsa aldık. Acıbadem Sağlık Grubu Proje Yönetimi projesini çizdi ve çok kaliteli A sınıfı bir hastane yaptık. Orası ile övünüyoruz ve bence şu anda Trakya bölgesinin bir numaralı hastanesi orası. Oraya, yurt dışından hasta geliyor. Uganda’dan bile hasta geliyor. Mide küçültme ameliyatları, reflü ameliyatları, saç ekimleri yapıyoruz. Biz 2 doktor, dişimizle tırnağımızla Çerkezköy Hastanemizi bir yere getirdik. Çerkezköy, iyi bir seviyede…  Bundan 2 ay kadar önce Şifa Hastanesi’nin satıldığını duyduk. Görüştük, pazarlıklarımızı yaptık ve Çorlu’ya girmek istediğimiz için bu hastaneyi satın aldık.”

Bu bina, bize yetmeyecek!

Türker “Bizim buradaki amacımız; Çerkezköy’deki İrmet Hastanesi gibi düzgün hizmet veren, Hipokrat anlayışına ve etik ilkelere sadık, uygun fiyatlı bir sağlık hizmeti sunmak. Çorlu’da hizmet verdiğimiz binamız, Çerkezköy’deki ilk binamızın 3 katı olmasına rağmen bize yetmeyecek. Çünkü Çorlu çok daha büyük ve Trakya’nın merkezi konumunda bir yer. Biz, çok büyük bir sağlık grubu değiliz. Çok büyük kapitallerimiz yok, ama bizim de hedeflerimiz var. Hırsımız var, inancımız var. Biz buraya kazanmak için geldik. Öncelikle iyi bir sağlık hizmeti vermek için geldik. İyi bir sağlık hizmeti veriliyorsa iş uzun vadeli olur, arkası gelir ve peşinden ekonomik geliri de onunla orantılı olarak artar. Ama ‘Günü kurtarayım!’, ‘Hastadan daha çok nasıl para alırım?’ veya ‘Bugünkü ciroyu nasıl arttırırım?’ diye uğraşırsa, o hastaneler maalesef uzun ömürlü olmuyor.” dedi.

Çorlu’dan gelen hastalarımıza güvendik!

Çorlu’da yapmayı planladıkları yeni yatırıma da değinen Türker “Burada yapacağımız yeni yatırım, 15-16 bin metrekare büyüklüğünde olacak. İçinde onkoloji, tüp bebek, nükleer tıp gibi bölümlerin olduğu büyük bir bina olması için çaba sarf edeceğiz, hedefimiz bu. Bu hedefe ulaşmak için de elimizden geleni yapacağız. Lütfen hastanede gördüğünüz eksikleri bizlere bildirin, elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Çorlu’daki sağlık hizmetini kesinlikle kötülemiyorum. Kaliteli doktorlar var. Açılışta da söylemiştim, biz Çorlu’ya taze kan getiriyoruz. Çorlu’daki sağlık hizmeti ile ilgili olumsuz bir şey söyleyemeyeceğim. 21 yıldır Trakya bölgesindeyim, Çerkezköy’de yaşıyorum. Şifa Hastanesi ile ilgili olumsuz şeyler duymuştum. Bu konuda bir tedirginliğimiz olmadı. Geçmişimize ve Çerkezköy’de yaptığımız işlere güvendik. Çerkezköy’deki eserimize güvendik. Çerkezköy’e, Çorlu’dan gelen hastalarımıza güvendik.” diye konuştu.

İyi hekim çok önemli!

Türker “Buradan Çerkezköy’e giden hastalarımız ‘Oradaki sistemi burada da kurarsanız, hiçbir sorununuz olmaz!’ diyorlar. Elimizden geleni yapacağız. Bizim hastanecilikte gördüğümüz şey şu; iyi hekim çok önemli. Hekiminiz iyiyse ileriye gidersiniz. Beyin cerrahı vardır, beyin ameliyatı yapamaz. Ortopedi uzmanı vardır, diz protezi yapamaz. Hastanenizde böyle doktorları çalıştırırsanız, o hastanenin başarılı olma şansı yok. Bizim hedefimiz, iyi hekimler bulmak ve iyi hekimleri bünyemizde barındırmak. Şu ana kadar bulduğumuz hekimler, son derece başarılıydı. Medikal Direktörümüz Prof. Dr. İlhan Mavioğlu Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı, Başhekimimiz Erdal Olcay Eren daha önce Çerkezköy’de de çalışan çok iyi bir nörolog. Başhekim Yardımcımız genel cerrah, o da yıllardır Trakya’da çalışan iyi bir doktordur.” dedi.

Hastaneler, sağlık turizmine yönelmeli

Türker “Gelen hastaların memnuniyeti çok önemli… En büyük reklam, gelen hasta memnuniyeti! Gelen hastayı iyi ederseniz, en büyük reklam o olur. Sağlık turizmi şu anda Türkiye’de şart, bir hastanenin sağlık turizmi yapması şart! 10 yıldır devlet, aynı SGK fiyatları ile hizmet veriyor. 10 yıl önce bir kalp ameliyatına 6-7 bin TL veriyorken (o günün parası ile 10 bin dolar), bugün yine aynı parayı veriyor (2 bin dolar). Bütün personel giderleri, bina giderleri, kira giderleri artmış. Bununla nasıl baş edeceğiz! “Bazı şeylerde fark almayacaksın” deniliyor. Çok yakın zamanda göreceksiniz, bu böyle devam ederse kalp damar cerrahi merkezleri tek tek kapanacak. Hastaneler kalp damar cerrahi ünitelerini kapatacaklar. Bu vatandaşın zararına olacak. Biz Çerkezköy’de kalp damar cerrahi servisi kuralı 6 ay kadar oldu. Eğer biz o servisi kurmasaydık en az 20 tane hasta Çorlu’ya sevk edilirken yolda hayatını kaybedebilirdi. Devletin de bir takım düzenlemeler yapması lazım. SGK fiyatlarını yükseltmesi lazım. Vatandaşların fark ücreti konusunda biraz daha anlayışlı olması lazım! Anormal fark ücreti çıkarmama konusunda hastanelerin de biraz anlayışlı olması lazım. Bu işler böyle olur, başka türlü olmaz. Hastaneler, mutlaka sağlık turizmine yönelmeli. Çünkü nakit para geliyor. Arada devlet yok, bir şey yok. Yabancı hasta kabul ederse geliyor, etmezse gelmiyor. Bulgaristan bizim için önemli bir pazar. Çorlu’nun bu konudaki en büyük avantajı havaalanı olması! Desteklerinizi bekliyoruz, eleştirilere de açığız.” diye konuştu.