Yaza, Ketojenik Diyetle Merhaba Demeye Ne Dersiniz?
Havaların birkaç günlüğüne ısınması, güneşin az
da olsa yüzünü göstermesiyle yaz planları şimdiden yapılmaya başladı. Her yıl
bu dönemde, tüm kış boyunca kalın giysilerin altında kalan vücudumuza biraz
daha dikkat etmeye başlıyoruz. Yaz gelmeden forma girmek isteyenlerin radarına
son dönemde yeni bir isim takılıyor; ketojenik diyet. Ketojenik diyetle ekmek,
pilav, makarna gibi karbonhidrat içeren gıdalar yerine balık, tereyağı,
zeytinyağı, et ve benzeri gıdalarla yağ ve protein miktarı artırılıyor. Böylece
vücut enerji sağlamak için yağ yakıyor.
KETOJENİK
DİYET NEDİR?
Ketojenik diyetin temeli karbonhidratları
önemli ölçüde sınırlayıp, yağ ve protein tüketimini artırmaya dayanıyor.
Ketojenik kelimesi, “ketozis” kelimesinden geliyor. Ketozis, düşük karbonhidrat
durumunda vücudun enerji elde etmek için yağ yakması demek. Düşük
karbonhidratla beslenme, kandaki glikoz seviyesini ve buna bağlı olarak
insülini düşürüyor. Vücut, yeterli ölçüde glikoz ve karbonhidrat alamayınca bu
sefer enerji üretmek için yağ yakmaya başlıyor.
EKMEK
YASAK, TEREYAĞI SERBEST
Ketojenik diyet için serbest ve yasak olan
yiyecekler şu şekilde gruplandırılıyor:
-Rahatlıkla tüketilebilecek gıdalar: Tereyağı,
zeytinyağı, kanola yağı, fındık yağı gibi sağlıklı yağlar, kuru yemişler, süt
ve süt ürünleri, et çeşitleri, avokado ve yumurta.
-Yasak olan gıdalar: Ekmek, makarna, pilav gibi
karbonhidratı yüksek gıdalar, meyveler (çok az miktarda günde bir kere
tüketebilirsiniz), kök sebzeler, içinde mısır şurubu, glikoz şurubu gibi gizli
şeker barındıran meyve suyu, bal, pekmez ve benzeri gıdalar.
BU PÜF
NOKTALARINA DİKKAT!
Ketojenik diyette, yemek seçimlerinin yanı sıra
dikkat edilmesi gereken püf noktaları da bulunuyor.
-Ketojenik diyet sırasında, enerjisini
karbonhidrattan almaya alışkın vücudumuza bunu yağdan almasını öğretmeye
çalışıyoruz. Bu da bir adaptasyon süreci gerektiriyor. Bu doğrultuda vücudun
enerji sağlayabilmesi için yağ tüketimini artırmak gerekiyor.
-Sebzeleri buharda pişirin veya yemeğini yapın.
Kızartmayın. Kızartma hiçbir diyette tavsiye edilmez.
-Bol su için. Buna sadece diyette değil, her
zaman dikkat edin.
-Kontrollü protein alın. Ne kadar protein, o
kadar fazla yarar diye düşünmeyin. Yağlı, orta proteinli ton balığı gibi
gıdaları tercih edin.
-Beslenme şeklinizi değiştirmeden önce bir
doktordan görüş almak gerekir. Özellikle diyabet ve yüksek tansiyon hastaları
bu diyeti uzman kontrolünde uygulamalı.
HASTALIKLARIN ETKİSİNİ DE AZALTIYOR
Ketojenik diyet sadece kilo vermek için değil, çeşitli hastalıkların etkilerini azaltmak için de uygulanan bir yöntem. İlk olarak 1920’lerin başında epilepsi nöbetlerini azaltmak için uygulanmaya başlanan ketojenik diyet, daha sonra 1990’larda tekrar gündeme geliyor. Hatta bununla ilgili en yakın tarihli araştırmalardan biri ise Hacettepe Üniversitesi’nde yapılıyor. 2013 yılında epilepsi hastalığı olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmanın sonucunda ise 3 ay ketojenik diyet uygulanan çocukların yüzde 54’ünde epilepsi nöbetleri azalıyor. Ayrıca, alzheimer, parkinson, mide ekşimesi, yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığın etkileri, ketojenik diyetin uygulanmasıyla azalabiliyor. Alınan karbonhidrat seviyesini düşürmek, yağ ve proteini artırmak kanser hücrelerinin büyümesini de yavaşlatıyor. Daha çok şeker ve karbonhidrattan beslenen kanser hücrelerinin büyümesi, bunlara ulaşamadıkça yavaşlıyor. Tabii, her vücudun kendi sistemi olduğu için, bir doktora görünmeden bu diyeti uygulamamak gerekiyor.
Benzer Haberler
- Ramazan Bayramı Sofraları, Sağlığınızdan Etmesin!
- SSPE Hastaları ve Yakınları Çare Arıyor!
- Minik Öğrencilere, Ağız ve Diş Sağlığı Eğitimi Verildi
- Başkan Yüksel, Tüm Vatandaşlara Aşı Çağrısında Bulundu
- Vatandaşlarımızın Sağlığı, Bizim Sağlığımızdır!
- Ergene Belediyesi, Aile Danışmanlığı Hizmetine Başladı
- Koronavirüs (COVID-19) Salgınıyla Mücadelede Taviz Yok!
- Rumeli İskelesi, COVID Aşı İstasyonu Haline Geldi
- Tura Katılan 35 Tekirdağlı, Karantinaya Alındı
- 24 Bin 82 Aile Hekimine, “Sosyal Medya” Ayarı Verildi!