Gitti Obezite, Geldi Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık
reklam
08 Nisan 2017
Gitti Obezite, Geldi Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık

Gitti Obezite, Geldi Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık

Dünyayı tehdit eden sağlık sorunlarının başında gelen obeziteyle mücadele, her geçen gün önem kazanıyor. Obezitenin adının “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” olabileceğini belirten uzmanlar, özellikle bel çevresindeki yağlanmalara dikkat çekiyorlar.

En büyük sağlık sorunlarının başında gelen obeziteyle mücadelede her geçen gün yeni çalışmaların yapıldığını ifade eden uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan açıklamaya göre obez sayısının son 35 yılda neredeyse 3 katına çıktığını belirtiyorlar. Yapılan çalışmalarda obezitenin çeşitlerinin de belirlenmeye başlandığını söyleyen uzmanlar, obezitenin özellikle vücuttaki yağ oranı ve yanında getirdiği hastalıklar göz önüne alınarak salgın bir hastalık olarak kabul edilmeye başlandığını vurguluyorlar.

Obezitenin çeşitlerine bakıldığında, çocukluk çağından gelen obezite ile başlayan ve yetişkinlikte devam eden obezitenin en riskli grup olduğunu belirten uzmanlar, yağ hücrelerinin sayısının fazlalaşma sürecinin çocukluk çağında gerçekleştiğini ve yetişkinliğe geçişte müdahalede bulunulmadığı takdirde hayatına obez bir birey olarak devam edebildiğini söylüyorlar. Amerikan Klinik Endokrinoloji Derneği ve Amerikan Endokrinoloji Üniversitesi’nin son çalışmalarında, obezitenin literatürdeki yeni adının “Adiposity-Based Chronic Disease” (ABCD) yani “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” tanımıyla birleştirmek istediklerini kaydeden uzmanlar, özellikle sonradan gelişen ve beslenme ile çevresel faktörlere bağlı hızlıca yayılan bu hastalığın, ne kadar yaygın ve aynı zamanda da önlenebilir bir kronik hastalık olduğunun tekrar hatırlandığını ifade ediyorlar.

Vücuttaki yağ oranının yanında kan değerlerine de bakılarak saptanan bu hastalığın, bel çevresindeki yağlanmaya odaklandığını kaydeden uzmanlar “Bel çevresindeki yağlanma ne kadar fazlaysa, iç organların yağlanma riski ve kandaki yağların profilleri o kadar artıyor. Bu durumda iç organların yağlanmasının dışında bir de kan dolaşımını yavaşlatıyor ve dokular beslenemiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bel çevresinin kontrol altında tutulması gerekiyor. Bel çevresi ölçülerine baktığımızda kadınlarda 88 cm, erkeklerde ise 102 cm’yi aşmaması gerekiyor. Bu durumda kilonuzdan çok bel çevrenizdeki yağlanmaya dikkat etmekte fayda var. Ve yine Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi ile günde yarım saat yürüyüş yapıldığı takdirde bel çevresinin kontrol altında tutulmasının daha kolay olduğu ifade ediliyor.” şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar.

Editör : Tuğberk Erdem
1979 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu