Sağlıklı beslenmenin; vücudu oluşturan hücrelerin doğru ve düzenli çalışabilmesi için gerekli olan besin öğelerini (karbonhidrat, protein, yağ vitamin, mineral ve su) yeterli ve dengeli miktarda almak anlamına geldiğini ifade eden Diyetisyen Meral Aydeniz; “Vücudumuzun tüm besin öğelerine ihtiyacı vardır. Bu yüzden tek taraflı beslenmek (Sadece Karbonhidrat veya sadece yağ alarak) yanlıştır. Kişi enerjisini karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlar. Bu besin öğelerinin günlük alım düzeyleri bizim için çok önemlidir. Her bireyin kendine özgü enerji gereksinmesi vardır. Ayrıca bireylerin günlük alması gereken vitamin mineral oranları farklılık göstermektedir. Bu öğelerin yetersiz alımıyla vücutta sadece zayıflama değil birçok hastalığa yatkın hale getirir. Beslenme yetersizliği gibi aynı şekilde aşırı beslenme de kişiyi şişmanlığa götürür bu durumunda beraberinde getireceği çeşitli komplikasyonlar olabilmektedir. Bunun dışında birey yeterli beslendiğini düşündüğü halde uygun seçim yapamadığı veya yanlış pişirme yöntemi uyguladığı durumlarda da aldığı besin öğelerinden yeteri kadar faydalanamamaktadır” dedi.

Beslenme, toplumun kalitesini de etkiliyor

Beslenmenin, insan hayatı boyunca süreklilik gösteren bir olgu olduğunu hatırlatan Aydeniz; “Beslenme bizim için anne karnında başlar, bebeklik, çocukluk, yetişkinlik , hamilelik, ve yaşlılık boyunca devam eder. Yani yeterli ve dengeli beslenmenin kişinin sağlığı açısından oluşturduğu önemi anlamamız gerekir. Beslenme, birey ve aile açısından olduğu kadar toplumun kalitesi açısından da önem taşımaktadır. Kişinin beslenmesine verdiği önem onun gün boyunca aktif ve zinde olmasını sağlayacaktır. Bu sebepten beslenmeye hayatın belirli dönemlerinde değil hayat boyu önem vermek gerekir. Hayatımızda kendimize kural edineceğimiz bazı ufak ayrıntılarla beslenmemizi biraz daha güvenilir hale getirebiliriz” diye konuştu.

Yaşamınızı, daha sağlıklı hale getirin

-Güne, asla kahvaltısız başlamayın. İyi yapılan bir kahvaltı, gün içerisindeki diğer öğünlere daha kontrollü girmenizi sağlayacaktır. Kahvaltıdan sonra kendinize ara ve ana öğünler belirleyerek, az ve sık beslenme yolunu tercih edin.

-Besin tüketim kaydınızı tutun. Örneğin bir gün içerisinde yediğiniz tüm besinleri bir yere not alarak, aslında gün içerisinde nasıl bir beslenme yolu izlediğinizi daha net görür ve böylece beslenmenize daha objektif bakabilirsiniz.

-Yiyeceğiniz hiçbir yiyecek, kendinizi günler boyu tok tutmanızı sağlamayacaktır. Bu yüzden yediklerinizin kalitesine önem verin.

-Eğer kendinizi gerçekten aç hissetmiyorsanız, yemeği yemek için yemeyin. Daha fazla sıvı tüketmeye çalışın.

-Doymuş yağ oranı yüksek besinleri daha az tüketin ve doymamış yağları yemeklerinizde yeterli miktarda kullanın.

-Günlük tükettiğiniz şeker miktarını azaltın. Aşırı şekerli besinleri tüketmekten kaçının.

-Her zaman ölçü kontrolü yapın. Porsiyon ölçüleriniz küçük iken, bardaklarınız büyük olsun.

-Günlük, 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin. Sebze ve meyveleri, az suda ve kısa süre içerisinde pişirin.

-Alkol alımınızı azaltın. Düzenli halde alkol tüketiyorsanız, bu durumdan uzaklaşmaya çalışın.

-Kalsiyum C vitamini ve demir açısından zengin besinleri tüketmeye özen gösterin.

-Günlük beslenmenizde, süt ve süt ürünlerine mutlaka yer verin.

-Sıvı alımınızı asla ihmal etmeyin günde en az 8-10 bardak su içmeye özen gösterin.

Unutmayın! Sağlıklı toplum, sağlıklı bireylerden oluşur.