Uzunca bir süredir yazı yazmadığım için, öncelikle tüm Eksen Gazetesi okurlarına yeniden merhaba demek istiyorum. 30 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde taraf olduğumdan ve makale yazmanın etik bir davranış olmayacağı fikrinden dolayı, sizlerden uzak kaldım. Ama bildiğiniz üzere seçim bitti ve sahaya dönüş vakti geldi. Buradan, seçim süreci boyunca beni anlayışla karşılayan Eksen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tuğberk Erdem’e de ayrıca teşekkürlerimi sunmak isterim.

Bir seçim sürecini daha geride bıraktık. Bölgemizdeki seçimleri -ufak tefek nüanslar hariç-, olaysız bir şekilde geçirdik. CHP, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ni ve bütün ilçeleri alarak kendi adına büyük bir başarıya imza attı. Zafer sonrası kutlamaları da sabaha kadar sürdü.

Seçim bitti bitmesine, ama bence gözden geçirilmesi gereken önemli detaylar bıraktı arkasında. Öncelikle seçim sürecinde CHP’li Adaylar, gözle görülür seviyede bir proje ortaya koyamadılar. Genel Başkanları’nın tutarsız ve bir o kadar da yerel seçimleri ilgilendirmeyen seçim stratejisinin aynısı, yerelde de devam ettirildi. Ancak beni rahatsız eden bu detay, maalesef bölge halkımızı ilgilendirmemiş olacak ki bölgemizdeki seçim sonucu, CHP adına başarı ile sonuçlandı. Benim gördüğüm kadarıyla AK Partili Adaylar, projeleriyle sahada yer aldılar ve mevcut ortamdaki gerilimli havayı sürdürmeden seçim sürecini geçirdiler. Ki bunda da başarılı oldular. Yoksa bizler de burada nahoş olaylarla karşılaşıp, boş yere birbirimizi üzebilirdik. Ancak bu ifadelerim, hiç bir olay veya gerilimin yaşanmadığı anlamı da taşımıyor…

Hepsi olmasa da önemli bir çoğunluktaki CHP’li kardeşimin, AK Partili olduğunu düşündüğü seçmenlere karşı davranış şekilleri, beni çok rahatsız etti. Onları küçümseyerek -hatta ve hatta nadiren de olsa faşizan bir tavırla- yaklaşmaları, maalesef ki sosyal demokrat olduğunu iddaa eden bu kişilere yakışmadı. Bu davranış ve tutumun böyle devam etmesi durumunda, önümüzdeki süreçte hiç de istenmeyen olayları birlikte yaşamak zorunda kalabiliriz. Sanırım böylesine bir durum, Akl-ı Selim olan herkes tarafından istenmeyen bir durumdur. Bu ülkede yaşayan her vatandaş, Anayasal olarak eşittir ve eşit kalmaya da devam edecektir.

Aynı zamanda Atatürk’e ve Cumhuriyet’e ‘babalarının malı gibi sahip çıkma halleri’ yok mu, işte buna çok gülüyorum. Bu değerler, hepimizin ortak değerleri… Bir partiye, bir zümreye ait değiller. Bunu da, öğrendikleri vazgeçilmez diğer gerçekler gibi öğrenecekler zannındayım. “Demokrasi, cumhuriyet, eşitlik, hak ve adalet” diyerek, buna tezat oluşturacak faşizan bir eylem veya davranış tarzında olamazsınız! Olmamalısınız da zaten...

Çorlu’muzda ve Tekirdağ’ımızda, önümüzdeki dönem ile ilgili yatırımları, gelişimleri ve belediyecilik hizmetlerini yakından takip edeceğiz. Bununla birlikte vatandaşlarımızın, bölge idarecilerimizin ve ülke idarecilerimizin yaptıkları atılım hamlelerine, pozitif refleks göstermelerini arzuluyor ve istiyoruz. Özellikle geçen dönem de Çorlu Belediye Başkanımız olan Ünal Baysan’ın, kendi adına gerçekleştiremediği milletvekilliği adaylık durumunun bu döneme de sirayet etmeteceğini düşünmek istiyoruz. Aksi bir durumda verilen belediyecilik hizmetinin, ilk 1-1,5 seneden sonra aksayarak, yine seçim zamanı “Alal acele kondurdum, oldu” hizmeti şekline dönüşeceği aşikârdır. Bunun takipçisi olmak da her Çorlulu’nun aynı zamanda görevidir. Bu duruma illa bir örnek vermek gerekirse; Ergene İlçesi’ne dâhil olan Sağlık Mahallesi ve Yeşiltepe Mahallesi’nin arasından geçen eski E-5 yolunun, günümüz koşullarına göre çağdaş bir şekilde dizayn edilmesi işidir. Ancak; ‘vaat edilip de yapılmayanlar’ arasına girmesin diye, rahmetli Bülent Ecevit’in adını verdiğimiz Bulvar Yolu da aynı durumdadır. Sonuç ortadadır; son zamanlarda tamalanmaya çalışılan işler, yolların oturmamasından dolayı asfalt yapının rezil bir hal almasına neden olmuştur. Çorlu Belediye Başkanı, vekil adaylığı düşüncesi ile geçen dönemde olduğu gibi 5 yılık yatırım planını sanki 2 yıllıkmış gibi yaparsa, vay haline Çorlu’nun… Aday olursa, ne ala! Olamazsa; yaparsın planda bir revizyon ve ek, olur biter. Ancak arada geçen 1-1,5 senenin hesabını kim verecek, orası muamma! Haydi hayırlısı bakalım, bekleyip göreceğiz.

Saygı, hürmet ve sağlıcakla kalın…