Taksim'in Kanlı Tarihi
İki Büyük Not:
Birincisi:
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 95’inci
yıl dönümü kutlu olsun!
23 Nisan’ın içinde bulunduğu hafta ULUSAL EGEMENLİK
HAFTASI olarak kutlanır!
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş ve açılış
yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağanı! Kimsenin bunu
değiştirme şansı yok! Şu an içinde olduğumuz çürümenin siyasal isteklerine boyun
eğerek, alternatif etkinlikler ile, algı operasyonları ile anlamını aşındırmaya
çalışanlara hatırlatmakta fayda var!
İkincisi:
Bir süredir endişeyle takip ettiğimiz Prof. Dr. Oktay
Sinanoğlu 20 Nisan 2015 günü, saat 03.00’da tedavi gördüğü hastanede vefat
etmiş. Allah rahmet eylesin. Bilim dünyasının, Türkçe’mizin başı sağ olsun...
Sen bize bağımsızlık mücadelesinin ne olduğunu
hatırlattın!
* * *
31 Mart 1908 tarihinde yaşanan gerici ayaklanmayı, sanırım hepimiz bir şekilde biliyoruzdur. Bu ayaklanmayla birlikte; önce II. Meşrutiyet bitirilir, ardından ise “mektepli” subaylar için de bir iyilik düşünülürdü... Aralarında genç bir yüzbaşı olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün de bulunduğu pek çok HARBİYELİ, ülkenin kaderindeki görev ve işlevlerinden uzakta kalabilirdi! Mesela; Kurtuluş Savaşı olmayabilirdi. Mesela; Osmanlı bayrağının köşesine, İngiliz Krallığı’na bağlı devletlerdeki gibi küçük bir Britanya Bayrağı eklenebilirdi... Belki de Obama’nın Hawaii Eyaleti yerine, Amerikan bayrağının 51’inci yıldızı biz olurduk... Bunun için, Erzurum Kongresi’nde “Manda mı, himaye mi?” diye tartışanlar çok tepindiler. Ayaklanma, İstanbul’u savaş alanına çevirdi. Merkezi semtlerde; yağma, talan ve suikastlar tam on bir gün sürdü... Ama OLMADI! (Neden olmadığını öğrenmek istiyorsanız Nutuk’un son iki cümlesini okuyun!)
Selanik’te bulunan Üçüncü Ordu, isyanı haber alır almaz bastırmak için İstanbul’a birlik gönderilmesine karar verdi. Hüseyin Hüsnü Paşa komutasında yola çıkan ve “Hareket Ordusu” adını alan birlik, 19 Nisan’da Yeşilköy’e vardığında Paşa’nın kurmay subayı Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) Mustafa Kemal idi!
İstanbul, tam 11 gün boyunca karmaşa içerisinde kalmıştı...
3’üncü Ordu Komutanı Mahmut Şevket Paşa [6: Mahmut Şevket Paşa, bu isyandan 4 yıl sonra Osmanlı Devletinin Başbakanı oldu. O görevde sadece 4 ay kalabildi… Çünkü 11 Haziran 1913 tarihinde bir suikast sonucu hayatını kaybetti.], 22 Nisan’da Yeşilköy’e gelerek (son yıllarda bulunan ses kaydı sayesinde pek meşhur olan), II. Abdülhamit için “Köhne Bizans’ın Yıldız Burcu’nda ikamet eden baykuş” sözlerini kullandığı konuşmasını [7: Doğu PERİNÇEK, “Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak”, Teori Dergisi, Sayı 254, Mart 2011] yaptı. Yeşilköy’de hazırlanan “Hareket Ordusu”, komutayı Mahmut Şevket Paşa’nın devralmasından sonra şehre girdi.
Ayaklanma, 2 günde bastırıldı. 27 Nisan 1909 tarihinde toplanan Meclis-i Mebusan, çeşitli tartışmalardan sonra II. Abdülhamit’in tahtan indirilmesine karar verdi. “Sonunda, “padişahın hal”i” için; bir Türk, bir Ermeni, bir Yahudi ve bir Arnavut mebustan oluşan heyet Yıldız Sarayı’na giderek padişaha tahttan indirildiğini tebliğ etti! [8: Faik Reşit UNAT, “Ali Cevdet Bey’in Tezkeresi: II. Meşrutiyet’in İlanı ve 31 Mart Hadisesi”, Türk Tarih Kurumu, 1960]”
“Yerine Veliaht Mehmet Reşat’ın “V. Mehmet” olarak padişah olmasına yine Meclis-i Mebusan karar verdi! [9: Yalçın BAYER, “103. yılında 31 Mart ‘gerici’ ayaklanması”, Hürriyet Gazetesi, 13 Nisan 2012]”
“31 MART, en basit tanımı ile; alaylı subayların yerine getirilen Harbiyeliler’den korkan cahil askerler ve askere gitme korkusu ile medreselerin sahip olduğu imtiyazları istismar eden cahil ‘talebelerinin’ başlattığı bir ayaklanmadır!” Ama bu ayaklanmanın arkasındaki güçleri de sorgulamak gerekir. Doğan Avcıoğlu, kitabında [10: Doğan AVCIOĞLU, “31 Mart’ta Yabancı Parmağı”, Bilgi Yayınevi, 1969] incelemiş ve delilleri ile konuyu ortaya koymuş. Sadece bazı bölüm başlıkları bile yeterli:
-“Derviş Vahdetî bir İngiliz kuklasıydı”
-“Petrol şeriatçılığı”
-“Önce İngiltere, sonra şeriat”
-“Meşrutiyet, “YAŞASIN İNGİLTERE” diye başladı”
-“31 Mart’ı “INTELLİGENCE SERVİCE” düzenledi”
O kitapta, belki de en önemli başlıklardan birisi ise, “XIII. Türkiye’de 31 Mart’ın kaynakları kurutulamadı” şeklinde bir gerçeği haykırıyor. İlginçtir; çok satan bir yazarın, büyük bir yayınevinden çıkmasına rağmen, bu kitabı ilk yayınlanışından sonra 45 yıl boyunca hiç baskı yapmamış! Şu günlerde (Taksim Topçu Kışlası ve Gezi Parkı Eylemleri sayesinde gündeme gelmeye başlayan tarihsel dönem hakkında aktardıkları ile önemi artan eserin, İKİNCİ BASKISI yeniden Kaynak Yayınları’ndan piyasada olacak.
İsyan girişimi, ülkenin KURUCULARINDAN ve KORUYUCULARINDAN cevabını aldı!
Bu cevap; yobazın, cahilin, gericinin yerinin neresi olduğunu 106 yıldır herkese gösteriyor!
Ama daha yakından görmek istemeyenler filmin yenisini çekmek isterse, meydanı boş bulacaklarını zannetmesinler!
* * *
Yobazların Kaderi
Bu!
Sadece Türkiye’de değil, dünyanın hiçbir yerinde, tarih
boyunca hiçbir işleri istedikleri gibi gitmedi, gitmeyecek...
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!