Toplam yatırım bedeli 226 trilyon olan 42 tesisin toplu açılış töreni için Tekirdağ’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’dan helikopterle Tekirdağ’a geldi. Tekirdağ’a gelişinde Vali Enver Salihoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve partililer tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Tekirdağ Valisi Enver Salihoğlu’nu basına kapalı olarak makamlarında ziyaret etti. Valilik makamında bir süre kalan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuğlalı Park önünde toplanan coşkulu kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı.

“10 Ağustos’un etkisinden hala çıkamamışlar”

Yapılan devlet yatırımlarını tek tek sayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eleştiri oklarının hedefine yine muhalefet partilerini oturttu. Türkiye’nin 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlere hazırlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Tüm partiler, bu seçimle ilgili düşüncelerini, projelerini ve vaatlerini teker teker milletimizle paylaşıyorlar. Cumhurbaşkanı olarak ben de hepsini yakından takip ediyor, dikkatle inceliyorum. Cumhurbaşkanı seçilirken, milletime verdiğim bir söz vardı; “Ben, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmayacağım!” demiştim. Ardından da tarafımı ilan etmiştim. Neydi benim tarafım; “Ben daima, milletimin tarafında olacağım” demiştim. İşte şimdi de milletin tarafında bir Cumhurbaşkanı olarak, yaşanan gelişmelere şöyle bir bakıyorum. Dikkatimi çeken bazı hususlar var. Birincisi; muhalefet partilerinin çoğunun benzer vaatler, benzer projeler ifade etmeleri. Anladığım kadarıyla, 10 Ağustos’ta yaptıkları ittifakın etkisinde hala çıkamamışlar. Karşıma 14 parti koalisyonu ile çıkmışlardı. Aslında milletimiz onlara, orada gayet güzel bir ders verdi. Anlaşılan mesajı da alamadılar, dersi de! Şimdi de eski Türkiye Koalisyonu’nu kurmaya çalışıyorlar. 1970’lerin, 1990’ların Türkiye’sini…” diye konuştu.

“Sadece kötülemek, sadece hakaret…”

Konuşmasına, asgari ücret konusuna değinerek devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bakın şimdi asgari ücrette açık arttırma başladı. Birisi iktidar hesabı yapmış bin TL diyor. Öbürü bin 400 TL diyor. Birisi çıkmış bin 500 TL, birisi çıkmış bin 800 TL, birisi çıkmış diyor ki 5 bin TL. Herhalde oyları, “Asgari ücret 5 bin TL olacak!” diyen alacaktır. Siyaset, dürüstlük ister. Bakın bunlar, asgari ücretin ne anlama geldiğini de bilmiyor. Asgari ücret, devletin bir koruma, bir çerçeve anlaşmasıdır. Yani siz o belirlenen asgari ücretin altında işçi çalıştıramazsınız, bu demektir ve o asgari ücret üzerinden bütün SGK primlerini, vesairesini oradan ödersiniz. Bunun ucu açıktır, ister bunu bin 500 yaparsın, 2 bin, 5 bin ne yaparsan yap. Ama onun altına inemezsin! Bu bir koruma rakamıdır. Değerli kardeşlerim, bu bakımdan asgari ücreti bu şekilde belirlerken bir de bunun getirisi-götürüsü var. Siz asgari ücreti kalkar da böyle bin 500, 2 bin bu şekilde ortaya koymaya yönelirseniz, bir de istihdamda bu ne getirir-ne götürür bunu düşünmek zorundasın. Sadece kötülemek, sadece hakaret, sadece istismar üzerinden, maalesef bir seçim kampanyası yürütülüyor” dedi.

“Herhalde Kandil’den talimat almışlar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Ben şu anda Anadolu’yu dolaşıyorum, açılışlar yapıyorum. Ve gittiğim yerlerde de söylüyorum. Diyorum ki; ‘belediye başkanı ve valiyi ziyaret etmek, Cumhurbaşkanı olarak benim bir nezaket kuralımdır’, yapmam gerekir. Ve tabi burada ‘şu parti, bu parti’ diye ayırt etmiyorum. Karabük’e gittim, MHP Belediyesi. Sağ olsun ilgi alaka gösterdiler ve gittim, ziyaret ettim, brifing aldım. Çanakkale’de de aynı şekilde, CHP Belediyesi. Gittim ziyaret ettim ve aynı şekilde brifing aldım. Bugün de Tekirdağ’da aynı şekilde. Ve son olarak Siirt, Mardin, Diyarbakır ve Batman’ı ziyaret ettim. Buradakiler de herhalde Kandil’den talimat almışlar, önce “Geleceğiz!” dediler ama sonra gelemediler. Tabi böyle olunca dedim ki ‘onlar devlet protokolüne saygı göstermezlerse, milletin bana vermiş olduğu yetkiye ben ihanet edemem ve oraları ziyaret edemem’ dedim ve gitmedim” diye konuştu.

“Eski Türkiye Koalisyonu’nu kurdular”

Muhalefetin eski Türkiye Koalisyonu’nu kurduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye Koalisyonu’nun önünde ana muhalefet partisinin bulunduğunu, arkasında ise bölücü örgüt ile paralel örgütün olduğunu ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Aralarında iş bölümü yapmışlar. Biri Batı’daki ve Güney’deki vatandaşlarımızı hayat biçimleri üzerinden istismar ediyor, oylarına ipotek koymaya çalışıyor. Öteki de Doğu’daki ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımızı tehditle, baskıyla, sindirmeyle kendine oy vermeye zorluyor. Paralel örgüt de bunlara hem akıl hocalığı yapıyor, hem de lojistik destek sağlıyor. Bir yanda Pensilvanya, bir yanda Kandil, maalesef önlerinde de ana muhalefet… Bu koalisyondan Türkiye’nin hayrına, milletin hayrına, Tekirdağ’ın hayrına bir şey çıkması mümkün mü?” dedi.

“Beştepe’yi de hazmedemediler!”

Halkın Cumhurbaşkanı Seçimi’nde muhalefete ders verdiğini ve kendisini Çankaya’ya gönderdiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde muhalefetteki partiler “Çankaya’nın o dik yokuşlarında yorulur kalır, oraya çıkamazsınız” diyorlardı. Sonra ne oldu, millet bizi oraya gönderdi. Ama bu arada Beştepe bitmiş oldu, ‘hayırlı olsun’ dedik. Başbakanımızı Çankaya’ya gönderdik, biz de Beştepe’ye gittik. Ama onu da hazmedemediler. “Kaynak nerede?” diye soruyorlar ana muhalefetin başındaki zata, “Kaynak saray” diyor. Çıkarıyor rakamı, “50 milyar dolar” diyor. Sarayın maliyeti ne? Ben biraz da şöyle üst tondan atayım, 1 milyar dolar olsun. Şimdi kardeşim tamam da, saray oldubitti. Sen şimdi her yıl, bu sarayları nereden bulacaksın? 50 milyar diyorsun. Böyle saçmalık olur mu? Biz yatırım yapıyoruz, yatırım. Ve bu yatırım anlık değil, kalıcı yatırım. Şimdi az önce belediye başkanlığımızı ziyaret ederken belediye başkanımız, yeni belediye başkanlığı binasının yapılacağını söyledi. Bu bir müjdedir. Buna biz kalkıp da “Niye yapıyorsun?” diyebilir miyiz? Aslan yattığı yerden belli olur, bunu böyle bileceğiz. Bunlar şahsa değil; bugün Kadir Bey var, yarın başkası olabilir. Bugün Erdoğan var, yarın başkası olabilir. Biz faniyiz, biz gelip geçiciyiz. Bunu böyle bilmemiz lazım!”

“İstismar kelimesinin anlamını öğren!”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kayseri’de kendisini Kenan Evren gibi Kur’an-ı Kerim’i istismar etmekle suçlamasına da yanıt veren Erdoğan; “Bunları da neye dayanarak söylüyor; Diyanet İşleri Başkanlığımız, Kürtçe Kur’an meali yayınladı. Ben de Güneydoğu’da, o Kürtçe Kur’an mealini gösterdim. Buna diyor ki; “İstismar”. Ben burada Diyanet İşleri Başkanlığı’mızı övüyorum. Sadece Kürtçe değil, her farklı dilde Kur’an meali yayınlaması aslında Diyanet’in bir başarısıdır. Fakat “İstismar” diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, önce istismar kelimesinin ne anlama geldiğini öğren! İstismar; bir şeyi yaşamadığınız halde, yaşar gibi görünmektir. Ben hamdolsun Kur’an’la büyüdüm, Kuran’la bugüne geldim, Kur’an’la yaşıyorum. Ama senin ne tür bir yaşam içerisinde olduğunu bilemem. Ve bugün de bir tane gazete, maalesef bu noktadan hareketle; bunu bir mezhebin mensuplarına karşı bir tavır olarak, saygısızlık olarak söylemiş. Bunların işi gücü bu; acaba bir yerden ne çıkartabiliriz? Ben şimdi buradan söylüyorum; biz bu noktada eğer samimiysek, dürüstsek gelelim Kur’an üzerinde böyle bir telaşa girmeye gerek yok Kılıçdaroğlu! Sen de gel buna böyle sahip çık, saygılı ol! İstismarını yapma. İstismar yapmaksa, sen yaparsın. Biz yaşarız, farkımız bu! Öteki vaatlerini zaten ciddiye almıyorum. Yalnız şunu söyleyeyim; bekâra karı boşamak kolay misali, her kesime boldan atıyor. Bugüne kadar milletimizin hayır için bir araya gelmemiş olanlar, şimdi can ciğer kuzu sarması olmuşlar. Türkiye’yi eski günlerine döndürmek için ittifak kurmuşlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını ardından Tekirdağ'da yapımı tamamlanan tesislerin resmi açılışını yaptı.