Kömüre Ve Termiğe İtirazımız Var!
reklam
03 Ağustos 2015
Kömüre Ve Termiğe İtirazımız Var!

Kömüre Ve Termiğe İtirazımız Var!

3 hafta önce bir santral projesi ile karşılaştık. Bu projenin bir saatte yakacağı kömür miktarı 30 bin kg. olarak planlanmıştı.

Geçenlerde, (9 Temmuz’da) başka bir termik santral projesi daha çıktı karşımıza. Bu projenin bir saatte yakmayı planladığı kömür 122 bin 350 kg. yani ilkinin 4 katından fazla. Burada belirtilen sayılar sadece bir saatlik tüketim değerleri.

Sayıların günlük, aylık ve yıllık boyutlarını hesaplamak da çok zor değil. Milyarlarca kg. kömür tüketimi çıkıyor ortaya. Sayı büyük geldiyse küçültelim: Milyonlarca ton!

Tekirdağ ili seçim sonuçlarını değiştirme ve İstanbul planları ile uyumlu hale getirmek için Büyükşehir yapıldı, ama aslında burası büyük tarım bölgesi! Yaklaşık işlenen 400 bin hektar tarım arazisiyle, tarımsal üretim açısından ve çeşitliliği en yüksek illerimizden biri.

Termik Santral Ucubeliği:

2009 yılında Bakanlığımızca onanan 1/100.000’lik Ergene Çevre Düzeni Planı’nda, herhangi bir şekilde termik santral kurulmayacağı yazıyor. Yine aynı plan hükümleri burada rüzgâr santralleri dışında hiçbir şekilde santral kurulamayacağına hükmetmektedir.

Anılan bölgenin tam karşısındaki (Marmara Denizi) yakada Karabiga yöresinde kurulacak olan 5 bin Mw’lık termik santral ile Bandırma’da kurulması düşünülen bin Mw’lık termik santralin rüzgârla bölgemizdeki muhtemel çevresel etkileri göz önüne alındığında, emilsüyon hacmi dünyanın en kirli sanayileri ile doldurulmuş bulunmaktadır. Bu bölgede; emek yoğun, çevreyi çok kirletmeyen, gıda ve turizm sanayilerine gereksinim vardır. Ancak söz konusu olan santralin kurulması ile emisyon hacmi dolacak, böylece hiçbir sanayi yatırımına yer kalmayacağı gibi bölgedeki insan, bitki ve deniz yaşamı üzerinde çok büyük olumsuzluklar olacağı da bir gerçektir.

Yöre, tarımsal çeşitliliğin önemli bölgelerinden biridir. Ayrıca çevresinde yeni yeni sulamaya açılan çok değerli tarım alanları mevcuttur. Santralin bacasından çıkacak kül ve gazlar yönetmelik sınır değerlerinin altında bile olsa ve arıtma sistemleri hiç arıza yapmadan (özellikle geceleri) çalışsa bile, çevreye günde bin tonun üzerinde kül ve kükürt dioksit başta olmak üzere zehirli gazlar yayılacaktır. İşletme atığı olarak çıkacak olan cüruf ayrı bir çevre felaketine yol açacaktır.

İşletme atığı olarak çıkacak olan cüruf ayrı bir çevre felaketine yol açacaktır. Bunun önüne geçmek uğruna bir de Çimento Fabrikası mı düşünülüyor? Önce yakın çevreden (Ergene’den) başlamak üzere hava kirlenecek, yer altı ve yer üstü su kaynakları zehirlenecek, tarım toprakları çoraklaşacaktır.

Bölgemiz su kaynakları konusunda yetersiz olup, tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenmektedir. İçme suyu, yüzey suları ve kuyu suyundan karşılanan Ergene İlçemiz’de, yazları su tüketimi fazla olduğundan su sıkıntısı çekilmektedir. Saatte 70 bin m3 su ihtiyacı duyulan santralin su ihtiyacını karşılamak, mevcut durumda mümkün değildir. Yeterli kaynakların yaratılması olası değildir.

Çevresel etkileri açısından yakma ve gazlaştırma tesisleri benzerlik göstermektedir. Çünkü işlem görecek atık, her iki proseste de aynıdır. Her iki proseste de yüksek sıcaklığa maruz kalan toksik metaller, asit gazları ve azot oksitler açığa çıkar.

Yakma işlemi esnasında oluşan dioksin ve furan zehrinin çok düşük seviyelerde oranı bile son derece tehlikelidir.

Kalıcılık ve canlı bünyesinde birikme özelliği taşıyan furan ve dioksin gibi kirletici maddeler doğal bozunmaya uğramazlar ve besin zinciri içerisindeki miktarları artmaktadır. İnsan sağlığını direkt ve endirekt yollardan olumsuz etkilemektedir.

Yapılan ÇED süreci Halkın bilgilendirme toplantısında bölge halkı toplantıya katılmayarak termik santralin kurulmasını istememiştir.

Termik santralden üretilecek enerjiden elde edilecek kazanç ile termik santralin işletme masrafları ve bölge üzerine olacak zararların toplamı karşılaştırılacak olursa bu termik santralin kârından çok zararı olduğu açıkça görülecektir. Yani zararı bizim, tüm yöre halkının olacak, kazancı da başkalarının olacaktır.

Bu tesisin kurulması; Anayasa’nın 56’ncı Maddesi’nde yer alan “Herkes, Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevrede Yaşama Hakkına Sahiptir. Çevreyi Geliştirmek, Çevre Sağlığını Korumak ve Çevre Kirliliğini Önlemek Devletin ve Vatandaşın Ödevidir ” amir hükmüne de aykırıdır.

Tercih sizin! Diyorum ama aslında öyle değil!

Tercih, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda!

Bu belayı şehirlerime inşa etme konusunda son kararı bakanlık verecek!

Hep sevgi ile kalın…
Editör : Tuğberk Erdem
1920 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu