Faik Öztrak: "AK Parti Heyeti, Kremlin’de Sınıfta Kaldı!"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK)
Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının karşısına geçen Genel Başkan
Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Moskova’da imzalanan İdlib
Mutabakatı’nı değerlendirdi. İmzalanan mutabakatı ‘Cumhuriyet tarihinin en
büyük fiyaskosu’ olarak nitelendiren CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “İdlib’de
son bir ayda 59 Mehmetçiği’mizi şehit verdik. Vicdanı kuruyanlar, şehitlerimizi
‘birkaç tane’ diye sayabilir. Kalbi titremeyenler için şehitlerimiz, sıradan
rakamlar gibi görülebilir. Ama her bir şehidimiz; babalarının aslan parçaları,
analarının kınalı kuzuları, yavukluların eşleri, nişanlıları, sevgilileri,
evlatların babaları, yeğenlerin dayıları, amcaları. Her biri ailesinin bir
tanesi, her biri milletimizin bir tanesi, her biri ayrı bir can, her biri ayrı
bir insan… Son bir ayda 59 gencecik hayat; ülkesine, ailesine çok şeyler
verebilecek kahramanlarımızı, sınırlarımızın dışında, İdlib topraklarında
kaybettik.” dedi.
KÜFÜR ETMEDEN
CEVAP VERİN
Yaptığı açıklamalara devam eden Öztrak, “Ülkeyi
yönetenlere sorduk soruyoruz: Neden? Nasıl? Niçin? Ne uğruna, 59 Mehmetçiğimizi
İdlib’de kaybettik? Milletimiz adına bu sorularımıza makul, mantıklı bir cevap
bekliyoruz. Ama lütfen terbiye sınırlarını aşmadan, küfür etmeden, bağırmadan,
çağırmadan… Milletimize söyleyecek makul bir söz bulamadığınızda da partimize
yalan yanlış yüklenmeden. ‘Mehmetçiğimizin tek bir tırnağı; İdlib’den,
Suriye’den, Libya’dan daha değerlidir.’ dedik. ‘Millet İttifakı’nın iktidarında,
şehitler tepesi boş kalacak.’ dedik. Dün bunu dedik diye partimize, Genel
Başkan’ımıza etmedik hakaretleri bırakmayanlar, bugün Moskova dönüşünde ‘Ateşkese,
en çok CHP üzülecek.’ diyebildiler. Ülkeyi yönetenler, yalanı gerçek gibi anlatan
müflis bezirgân siyasetine kendilerini öyle bir kaptırdı ki; vatandaşımız, bu
ikiyüzlülüğü görmez sanıyor.” diye konuştu.
AK PARTİ
KREMLİN’DE SINIFTA KALDI
Öztrak, “Bu arada, Erdoğan’ın konuşmasında defalarca
tekrarladığı ‘ateşkes’ sözünü, biz mutabakat metninde göremedik. Biz, ‘Askerimizin
ayağına taş değmesin.’ dedik. Onlar, ‘Yansın Suriye, yıkılsın İdlib.’ diye
nutuk attılar. Putin çağırınca da koşa koşa Moskova’ya gittiler. Putin’in
kapısında dakikalarca bekletildiler. Rus haber ajanslarına, eğlence malzemesi
oldular. Sonra da adama, kendilerini kabul ettiği için bin bir teşekkür
ettiler. Osmanlı toprağı Kırım’ı ilhak eden Çariçe 2’nci Katerina’nın heykeli
altında, heyet olarak kıyama durdular. AK Parti Heyeti, Kremlin Sarayı’nda
ülkemizi temsilde sınıfta kalmıştır. Bu bir değildir, bu iki değildir. Bu
yönetime ‘Dış politikada bize yaşattığınız zilletin sorumluluğunu yerine
getirin!’ diyeceğiz, ama oralı dahi olmayacaklarını da biliyoruz.” dedi.
CUMHURİYET
TARİHİNİN, EN BÜYÜK FİYASKOSU
Konuşmasını sürdüren Öztrak, “05 Mart 2020’de Kremlin
Sarayı’na kadar giden süreç, Cumhuriyet tarihinin en büyük fiyaskosudur. Bu
fiyaskoda sevinilecek tek şey, daha fazla şehit vermemek adına, sahada askeri
faaliyetlerin durdurulmasıdır. Silahlar patlarken, sözler duyulmaz. Bir an
evvel kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, silahların susmasını ve askerlerimizin
sağ salim evlerine kavuşmalarını gönülden diliyoruz.” diye konuştu.
BU SORULARI,
PUTİN’E SORAMADI
Öztrak, “Moskova’ya giderken, Erdoğan’ın Putin’in
gözlerinin içine bakarak 4 soru sormasını istemiştik. Askerlerimizin bulunduğu
noktalar Rus yetkililere bildirilmesine rağmen, neden hava saldırısı
gerçekleştirdiniz? İlk saldırıdan sonra Rusya’yı bir kez daha uyarmamıza
rağmen, saldırıya neden devam ettiniz? Yaralı askerlerimizin tahliyesi için,
İdlib hava sahasını helikopterlerimize neden açmadınız? Savaş hukukunda
olmamasına rağmen, yaralılarımızı almaya gelen ambulanslarımızı bile neden
vurdunuz? Biz bu soruları sorarken, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 28
Şubat tarihindeki beyanatını esas aldık. Erdoğan, bu 4 soruyu Putin’e soramadı.
Ama Putin kameralar önünde, ‘Askerlerinizin nerede olduğunu bilmiyorduk.’ dedi.
Putin’in kapısında ‘two minutes’ bekletilen Erdoğan, Putin’e bir ‘one minute’
çekemedi. Salona, boş boş baktı. Putin’in önünde kıyama duran tüm heyet ise
‘dut yemiş bülbül’ gibi sustu. Biz Putin’den özür beklerken, AK Parti Heyeti
Putin’in bir taziyesine bayram etti.” dedi.
AKAR HAKKINDA,
HANGİ İŞLEM YAPILDI?
Yaptığı açıklamalara devam eden Öztrak, “Şimdi soruyoruz:
Kim yalancı? Eğer Putin, kameraların önünde, Erdoğan’ın gözünün içine baka baka
yalan söylediyse, milletimizin hukukunu korumak için Erdoğan bu yalana neden
bir cevap veremedi? Yok, eğer millete doğru söylemeyen Savunma Bakanı Hulusi
Akar ise, Erdoğan, Akar hakkında hangi işlemi yaptı? 36 askerimizin, 36
şehidimizin canı bu kadar mı ucuz? Bu hesap verilecek. Kimse milleti kör, âlemi
sersem sanmasın. Her askeri operasyonun mutlaka bir stratejik hedefi olur.
Erdoğan Şubat’ın başından itibaren yaptığı konuşmalarda 4 kere, ‘Şubat sonuna
kadar rejimi, gözlem noktalarının dışına çıkarmakta kararlıyız.’ dedi durdu.
Peki, İdlib’de 59 şehit verdikten sonra, Suriye Arap Cumhuriyeti ordusu gözlem
noktalarımızın olduğu bölgenin dışına çıkarıldı mı, çıkarılmadı mı?
Çıkarılmadı. İdlib’de Soçi ve Astana süreçlerinde belirlenen 6 bin km²’lik
çatışmasızlık bölgesinin 2 bin km²’si, artık Suriye Arap Cumhuriyeti’nin
kontrolüne geçti. 59 şehit ve onlarca yaralıdan sonra, 9 gözlem noktamız
etrafındaki kuşatma hafiflemedi, tersine daha da ağırlaştı.” diye konuştu.
PUTİN’İN Mİ
SÖYLEMESİ LAZIM!
Öztrak, “Peki, bu durumda: Askerimiz ne için ve ne uğruna
şehit oldu? Askere bile gitmemiş havuz medyası kalemşorları, bedelli askerlik
yapmış maaşlı troller, “Yansın Suriye, yıkılsın İdlib” naraları atıyorlardı,
şimdi baktık aynı naraları atanlar ateşkes oldu diye bayram ediyorlar. Erdoğan
da mikrofonu kapıp, cami avlusunda cuma namazı kılmaya gelen yurttaşlarımıza
hitap ediyor, “Müslüman’ın Müslüman ile böyle bir savaşı yapması da bitmiş
oldu” diyor. Böyle bir vaaz veriyor. Peki, Müslüman’ın Müslüman’la savaşmaması
gerektiğini biz size defalarca söyledik. Sizin bunu anlamanız için illa
Putin’in huzuruna kabul edilmek mi gerekiyordu?” dedi.
YALANCI ÇOBAN
DURUMUNA DÜŞTÜLER
Konuşmasına devam eden Öztrak, “Biz ‘barışa giden en
kestirme yol Ankara ile Şam arasındadır’ dediğimizde ne dediniz; ‘Esad’la siz
konuşun, ben konuşmam.’ dediniz. Ama Kremlin Sarayı’nda Çavuşoğlu ve Lavrov’a
dönüp, ‘Şu anda Esad ile konuşuldu değil mi?’ diyen de yine sizsiniz. Böylece
kapalı kapılar ardında, Rusya aracılığıyla Esad’la konuştuğunuzu dünya âleme
beyan eden de siz oldunuz. Saray iktidarının ikircikli tavırları, içeriye başka
dışarıya başka sözleri; iktidarı maalesef sözüne güvenilmeyen yalancı çoban
durumuna düşürüyor. Bu da ülkemizin itibarına, Ortadoğu’da çekinilen şanlı
ordumuzun caydırıcılığına büyük zararlar veriyor.” diye konuştu.
BİZ SORMAYALIM DA
KİM SORSUN?
Öztrak, “Oysa biz bunlar olmasın diye iktidarı defalarca
uyardık. 04 Şubat’ta, 59 şehit vermeden önce, kendilerine 5 maddelik bir yol
haritası verdik. O gün bizim söylediklerimize küfürle cevap veren Erdoğan,
geçtiğimiz hafta Moskova’da, Putin bizim dediklerimizi söyleyince 5 maddenin
çoğunu kabul etti. Şimdi ‘59 kahraman
askerimiz İdlib’de neden şehit oldu?’ diye biz sormayalım da kim sorsun? Biz bu
önerileri getirince ağız dolusu hakaretle karşılık verenlere tekrar soruyoruz;
İdlib’de hava kontrol ve üstünlüğü sağlanmadan veya Putin’in dediği doğruysa,
hava sahasını kontrol eden Rus yetkililere askerlerimizin koordinatlarını
vermeden, Mehmetçiklerimizi sahaya neden sürdünüz, kim sürdü? Onlarca yiğidimizin
göz göre göre şehit olmasına neden göz yumdunuz?” dedi.
ANKARA’DA CAKA
SATARLARDI
Yaptığı açıklamalara devam eden Öztrak, “Devletimizin
kurucu harcı Lozan’ı beğenmeyen bu kifayetsiz muhteris zihniyet ve bunların
maaşlı klavye amigoları, İdlib üzerinden kendilerince yeni bir Kurtuluş Savaşı
destanı yazacaklarını zannediyorlardı. Kurtuluş Savaşı vermek kim, bunlar kim?
Bir de Büyük Önderimiz Atatürk’ün adını ağızlarına alıp, ‘O da böyle yapardı.’
deme cüretinde bulundular. Büyük Atatürk, böyle ehliyetsiz, liyakatsiz bir
kadroyu, Kurtuluş Savaşı’nda elbette hiçbir zaman yanında tutmaz ve hele
Lozan’a hiç göndermezdi. Çünkü bilirdi ki bunları Lozan’a gönderse, bunlar
başkentimizi Kayseri’ye taşır; bir de utanmadan, ‘Ankara’da Yunan ve İngiliz
ordularıyla ortak devriye atıyoruz.’ diye millete caka satarlardı.” diye
konuştu.
SAHADA DENGELER
KIRILGAN
Öztrak, “Konuşmamın başında da söyledim. İdlib’de
silahların şimdilik susmasını olumlu buluyor ve önemsiyoruz. Ancak sahadaki
dengelerin son derece kırılgan olduğunu da görüyoruz. Defalarca tekrarladık,
bir kez daha tekrarlıyoruz: Mehmetçiğimizin kesip attığı tek bir tırnak,
İdlib’den, Suriye’den, Libya’dan çok daha değerlidir. Suriye Arap Cumhuriyeti
unsurlarının gerisinde kalan 9 gözlem noktamız, vakit geçmeden, lojistik
desteğin rahat yapılacağı daha güvenli yerlere çekilmelidir. 2’nci olarak
Türkiye, Moskova’da imzaladığı metinle, Birleşmiş Milletler’in terörist saydığı
silahlı unsurlarla savaşma yükümlülüğünü teyit etmiştir. Bu teröristler,
tamamen kırılıncaya kadar; Rusya’nın da mücadelede ısrarcı olduğu görülmüştür.
Askerlerimizin sahadaki konumunu tehlikeye düşürmeden, teröristlerle mücadele
Rusya ve Suriye Arap Cumhuriyeti güçlerine bırakılmalıdır. 7 günlük süre 15
Mart’ta bitiyor. Heyetlerin yapacağı ve müzakereler sonunda varılacak
mutabakatı göreceğiz.” dedi.
ANLAŞMANIN ÖMRÜ
KISA OLABİLİR
Benzer Haberler
- Halk Ekmek Fabrikası, Çerkezköy Halkının Umudu Oldu!
- Depremzedelerin Ziyareti, Yeni Eleştirileri Beraberinde Getirdi!
- ‘Depremzede Tebligatı’na, Yazılı Açıklama Geldi!
- “Eski Milletvekili” Sıfatını Kullanarak, Bu Projeyi Yapmak İstiyor!
- Yeni Bir Döneme Giderken, Engelliler Yine Yok Sayılmasın!
- Deprem Sonrası Konut Satışları Azaldı, Arsa Satışları Patladı
- Çorlu’da, Yağmur Altında 1 Mayıs Coşkusu!
- 01 Mayıs Kutlamaları, Atatürk Meydanı’nda Yapılacak!
- Bakanlığın Onayladığı PAKOP İçin Askı Süreci Başladı!
- “Şentop’un Talimatıyla Tayin” İddialarına Açıklama Geldi!