Her İşleri Yalan, Her İşleri Dolan… İşte Size Erdoğan…
CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Genel
Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Özgürlüğün bedeli; devamlı
ihtiyattır. Demokrasimizin imkân ve araçlarını kullanarak, demokrasimize ve
özgürlüklerimize, tehdit oluşturanlara karşı, ihtiyatı asla elden
bırakmamalıyız. Seçimlere 47 gün kaldı ve seçimlere giderken, tehdit ve şiddet
yeniden sahnede. İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, evinin önünde sopalı saldırıya
uğradı. İnsanların evlerinin, iş yerlerinin önünde pusuya düşürülmesi, bu Ucube
Şahsım Rejimi’nde, vakayı adiyeden oldu. Sandığa sayılı günler kalmışken,
sahneye sürülen, bu hain pusuları, bu hain saldırıları, bir kez daha
lanetliyoruz. Sayın Cemil Kılıç’a geçmiş olsun diyoruz. Peki, bu çeteler, bu
tetikçiler bu cesareti kimden alıyor? Bunları kimler koruyup, kolluyor. Sinan
Ateş cinayetinin üzerinden, 87 gün geçti… Sinan Ateş’in gerçek katilleri,
cinayeti azmettiren gerçek failler bulundu mu? Hayır! Bulunmadı… Onun yerine,
dava dosyasındaki delilleri, karartma girişimleri var… Tabii bu ülkede tehdit
altında olanlar, sadece bu ucube rejimin muhalifleri değil… Koltuk için, makam
için, mevki için, mansıp için, siyasi ikbal için, AK Parti’nin öz evlatları
bile tehdit ediliyor. Saray da buna sessiz kalıyor.” dedi.
İNSANI YAŞAT Kİ
DEVLET YAŞASIN!
Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Devleti yönetenlerin asli
görevi; ülkede, huzur ve refahı sağlamaktır. Vatandaşlarına mutlu bir yaşam
sunmaktır. İnsan, devlet için yaşamaz. Devlet, insan için yaşar. Devletlerin
çöküşü ise, her zaman ve her yerde, ahlaki çöküşle başlar. Güce, zenginliğe
kapılan yöneticiler yozlaştıkça, devlet de yozlaşır. Yozlaşma büyüdükçe, çöküş
de kaçınılmaz olur. Bu nedenle Platon, tam 2 bin 400 yıl önce şu hakikatin
altını çizmiştir: ‘Devleti yönetenler, mal ve mülk edinmemelidir. Aksi takdirde
devleti korumak yerine, mal ve mülklerini korumayı öncelik yaparlar.’ Tam 2 bin
400 yıl önce söylenen bu sözler, sanki bugünkü Türkiye’yi yönetenler için
söylenmiş. Siyasete tek bir yüzükle başlayanlar, bugün 1001 odalı saraylarda
yaşıyorlar. 21 yıl önce ‘Harun olacağız!’ diyenler, 21 yıl sonra ‘Karun’
oldular. 21 yıl önce ‘Mücahit olacağız!’ diyenler, 21 yıl sonra ‘Havuz
Müteahhidi’ oldular. Rant dağıtmak, rant paylaşmak üzerine inşa edilen
yozlaşmış siyaset tarzları, şehirlerimizi talan etti. Yuva dediğimiz evlerimiz,
afetlerde canımızı koruyamaz hale geldi.” diye konuştu.
ALÂMETİFARİKASI
YALAN, DOLAN ve TALAN
Öztrak, “Bu tarz siyaset, ülkemizde görülmemiş bir ahlaki
çöküntüye neden oldu. Dünyalıklar için, ahiretler yakıldı. Parayı, imana tercih
ettiler. ‘Parayı bulmak’, ‘Parayı ezmek’ yeni düsturları oldu ve bu arsız
düzenleri ilelebet sürsün diye, devletimizin tüm taşıyıcı kolonlarını birer
birer kestiler. Köpeksiz köyde değneksiz gezebilmek için, köklü kurumlarımızı
birer birer yok ettiler. Yasama, Yürütme ve Yargı, tek bir kişinin iki dudağı
arasına sıkıştı kaldı. Devletin adalet direği çökertildi. Müellifi oldukları bu
ucubenin adına da ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ dediler. Peki, bu ucube
sistemle beraber, son beş yılda neler oldu? Neler yaşadık? Devletin kurumları
çöktü. Eğitim çöktü. Dış politika çöktü. Ekonomi çöktü. Sağlık çöktü ve en
sonunda depremde binalar, yollar çöktü. Her afet, bu ucube sistemle felakete
dönüştü. 50 binden fazla yurttaşımız, depremde enkaz altında bağıra, bağıra
soğukta donarak can verdi. Bu ucube sistem elinde askerimiz, 48 saat boyunca
enkazın başına gönderilmedi. Sahra hastaneleri, sahra mutfakları, sahra
çadırları kurdurulmadı. Enkazdan çıkanlara, Mehmetçik’in sıcak yardım eli hızla
ulaştırılmadı. Beceriksizlikleri, kifayetsizlikleri, ideolojik önyargıları
nedeniyle, on binlerce canımızı kaybettik. Depremde milletimiz, her afette
yanında gördüğü Kızılay’ı aradı. Kızılay millete çadır kuracağına, millete
çadır sattı… Bunların elinde, ülkemizin göz bebeği Kızılay, şaibeli bağışlarla,
şaibeli para transferleriyle, vergiden kaçınmaya aracılık eden paravan bir
ticarethaneye dönüştü… 21’inci yılın sonunda; yalan, dolan ve talan, bu
yozlaşmış kadroların alamet-i farikası oldu.” dedi.
İŞTE SİZE RECEP
TAYYİP ERDOĞAN
Açıklamalarına devam eden Öztrak, “İşte en son Hatay’da
yaşananlara bir bakın… Erdoğan; deprem acılarının üstüne göstermelik beton
döküp, sorumluluğunun üstünü örtmeye çalışıyor. Beton mikserlerini sahaya
sürüyor. Döktüğü betonu da sosyete pazarındaki çığırtkanlar gibi, ‘Deniz kumu
değil haa! Mıcırıyla, çimentosuyla, demiriyle, dört dörtlük.’ diyerek, bir de
pazarlıyor… Ama pazarladığı betonun altında; ne doğru dürüst bir temel var, ne
de doğru dürüst bir demir kalıp var. Birkaç metrekare zemin üzerine yalap, şap
döşenen demirler, üzerine de dökülen bir beton… Her işleri yalan… Her işleri
dolan… İşte size Recep Tayyip Erdoğan… Temel atacaklarına, temel fıkrasına imza
atıyorlar. Ecdat yadigârı Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızdan
kaçırıp seyyar türbeye çevirenler, oradan oraya gezdirenler, şimdi de seyyar
temel icat ettiler. Anlaşılan bu demirle çimentoyu deprem bölgesinde oradan
oraya gezdirecekler. ‘Algı yöneteceğiz!’ derken, milletin aklına, zekâsına hakaret
ediyorlar. Milletin ferasetinden bihaberliğin, bu kadarına da pes doğrusu!
Milleti 48 saat enkazın altında bir başına bıraktılar. Beceriksizlikleri, rant
hırsları, rantiyecilikleri nedeniyle, on binlerce insanımız can verdi. Ama
bundan zerre kadar hicap duymadılar. Nedamet getirmediler. İstifayı akıllarına
bile getirmediler.” diye konuştu.
SIRA SANDIKTA FİŞİ
ÇEKMEYE GELDİ
Öztrak, “Bunlar, utanma duygularını hepten kaybetmişler.
Utanmadan, sıkılmadan, deprem bölgesinde seçim şovu yapmak için, milletin milyonlarını
döküyorlar… Özel uçaklar, lüks araçlar, otobüsler, koruma konvoyları, gösteriş
için seferber ediliyor… Bir tarafta Erdoğan’ın atama İçişleri Bakanı, ‘Deprem
bölgesine çay gönderin, kahvaltılık malzeme gönderin, terlik gönderin, eşofman
gönderin.’ diye milletten ricacı oluyor, öbür tarafta Erdoğan binlerce insanımızın
öldüğü enkazın arasında lüks otobüsüyle gezip, milletin kafasına oyuncak
fırlatıyor… Seçim şovu yapıyor. Hep söylüyoruz. Bu Hükümet’in beyin ölümü
gerçekleşmiştir. Ama hala öldüklerinin farkında değiller. Milletimiz sandıkta
fişlerini çekince, siyasi mevta olacaklar.
BİZ “KURAL”
DİYORUZ, ONLAR “KRAL” DİYOR
Benzer Haberler
- Vekil Yontar: “Tekirdağ, Yine CHP Belediyeciliği Dedi!”
- Erasmus Kapsamında Gönderilen 122 Bin 577 Euro Nerede?
- CHP Milletvekili Aygun: “Yerel Basının Nefesi Kesiliyor!”
- O Madde Metinden Çıkmadıkça, Tezkereye “Hayır” Denmeli!
- Tekli Öğretime Geçiş İçin, Tekirdağ’a 91 Okul Yapılması Gerekiyor!
- Öztrak; “Türkiye, Kızıl Karanlık Pazartesi’ye Uyanır!”
- Genel Başkan Ümit Özdağ, “Bakanlık” Pazarlığı Yapmadı!
- CHP Sözcüsü Öztrak: "Öz Yurdunda Garip, Öz Yurdunda Parya!"
- Öztrak; ‘Deepfake’ Kumpası’nı, İletişim Başkanlığı’na Bağladı!
- Özcan: “Çorlu’yu, Büyük Hedeflerine Kavuşturacağız!”