Slacklaştık
Elif Soyseven
Sosyal medya hayatımıza girdi gireli
hiçbirimizde huzur kalmadı.
Günlerimiz, share, like, tweet, retweet
ekseninde geçiyor.
Elimizde akıllı telefonlar, ekranlarımız
sabahın ilk ışıklarında veya gecenin herhangi bir saati işgal altında, her dakika
bir veri pıt diye telefona düşüyor.
Share edeyim ile like arasında geçen bir
hayatımız var artık!
Okuyucu için uyarı; “share” ve “like” diyorum
çünkü “paylaş” ve “beğen” diyince çok kitch görünüyormuş, işin raconu bu!
Kimine göre bir baş belası, kimine göre baş
tacı olan bu sosyal medya hastalığının sosyal sorumlulukla birleştiği yerden
yeni bir kavram daha doğdu, slacktivizm. İngilizce slacker, tembel, uyuşuk
demek, bu kavram activizim yani eylemcilikle birleşince “tembel eylemci” gibi
bir anlam çıkıyor ki, henüz Türk Dil Kurumu bu kavramın Türkçe karşılığını
duyurmadı.
Hâl böyleyken, Facebook ve Twitter gibi
araçlar sosyal medyanın yeni eylemcilerini de doğurmuş oldu. Peki, neyin
nesidir bu slacktivizm? Oturduğunuz yerden, önünüze atılan bir linki paylaşıyor
veya beğeniyorsunuz, işte size pasif eylemci bir mastürbasyon metodu. Evde
pijamalarınızla kahvenizi içip cipsinizi yerken, internet üzerinden açılan
sanal imza sayfalarına tıklıyorsunuz. Sonra pıt Somalili çocuklara yardım
kampanyasına katılıveriyorsunuz, imzayı attınız ilgili linki bir de sayfanızda
yayınladınız mı, kocaman bir oh çekip dizinize kaldığınız yerden devam
ediyorsunuz. Ne ala bir sosyal sorumluluk projesine katılıverdiniz, yaşasın
pandalara özgürlük! Bir nev’i asosyal olarak sosyalleşmek durumu. Üstelik hiçbir riski de yok!
Tabi ki bu ahval ve şerâit her zaman benim karikatürize ettiğim gibi gelişmiyor. Artık klasik medya yöntemleri yanında sosyal medyanın gücünü yadsımamak gerekir ki Nisan 2009’da Moldova’da Facebook, Twitter ve çeşitli bloglar üzerinden örgütlenen hükümet karşıtı gösteriler, halkı sokağa dökmüştü. Bu olaylar silsilesi daha sonra dünya tarafından “the revolution will be tweeted-twitter devrimi” adıyla etiketlendi. Ayrıca 2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap Baharı da yine sanal dünya üzerinden örgütlenen guruplar tarafından halkı sokağa döktü ve hareket dalga dalga Türkiye dâhil dünyanın birçok ülkesine yayıldı. Bizlerde sosyal medyanın gücüne Gezi Parkı olaylarıyla yakından tanık olduk, bizim gibi apolitik bir gençlik için verilen külliyatlı tepki, her kesimi şaşırttı. Yani gördüğümüz gibi artık sandıklar tek çözüm yolu değil. Bir tık uzağımızdaki sosyal medya tıpkı kelebek etkisi gibi bir fırtınaya yol açabiliyor. Neyse uzun lafın kısası her gün gelişmekte olan bu sosyal medya hadisesi, slacktivizm, siberaktivizm gibi kavramlar daha çokça tartışılacak ve gündemden düşmeyecek, hadi bakalım eller klavyeye, yazımı beğendiyseniz share ediverin piliz!
Elif’in Notları’ndan:
*Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un hayatını
konu alan ve başrollerinde Ashton Kutcher’ın oynadığı “Jobs” filmi 16
Ağustos’ta tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de gösterime girdi. Günümüz
teknolojisine ilham olan Jobs’un hayatının beyaz perdeye nasıl yansıdığını
merak edenlere duyurulur…
*Taksim Gezi Parkı direnişiyle birlikte, bu
alandaki birçok kitap da hızla kitapçıların raflarını doldurmaya başladı. Emre Kongar ve Aykut Küçükkaya’nın “Gezi
Direnişi”, Eylem Aydın’ın “Çapulcunun Gezi Rehberi” ve derleme bir kitap olan “Gezi
Günlükleri” hemen sayabildiğim ve satış listelerine giren kitaplardan bazıları.
Arşiv niteliği taşıyan bu yayınlar, kütüphaneniz için kaynak olabilecek
nitelikte…
Hayat başlar ve biter. Nasıl başlayıp, nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırabildiğin önemlidir aslında…
Amin Maalouf
Elif Soyseven Köşe Yazıları
- Çiçek Çocuklar'dan Tikilere…
- Süleyman'ın Halvetiyle, Ali Kaptan'ın Carolin'i Arasında
- Ben, Sizin İçin Öldüm!
- Hayat Ve Bir Avuç Kül
- Haklı Kadın Platformu
- Kanser Ekip, Kanser Yiyoruz
- Son Dakika Haberleri Ve Sayıklamalar
- Ayna Ve Korkular
- Farkında Mısınız?
- Kalkınma Ajansları
- Bedenimizi Hedef Alan Siyaseti Durdurun!
- Gündem Dışı
- Biz Kimiz?
- Olimpiyat Ruhu, Geldiysen “Evet” De!
- Aldanış
- Güven, Tek Kullanımlıktır
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Alzheimer'ın Tedavisi Bulundu Mu?
- Ahmet Taner Kışlalı'nın Ardından
- Gülen Yüzler Projesi
- Bir An Gelir
- Yeni Yıl, Her Derde Deva Mı?
- Aslında Sadece Kar Yağıyor
- Hazır Mısınız?
- Pozitif Ayrımcılığa Mahkûm Kadınlar
- Tablo Değişiyor Mu?
- Sarı Laleler
- Uyandırma Servisi
- Teselli Aramak...
- Koca Ağaçlar…
- Korku Eşiği Aşıldı
- Basın Var Da, Bayram Nerede?
- Söyleyin De Bilelim Beyler!
- Yanık Kokusu
- Kadınlar Ne Düşünür? Aslında Ne Olur?
- Yürütme Gücü
- Kelimelerin İzinde
- Atatürk'ün Evine Ne Yaptınız?