Ayna Ve Korkular
Elif Soyseven
Geçtiğimiz yıldı, hatırlıyorum… O minik sahnede, devleşen oyuncunun sahneye akan terlerini görmüştüm. En ön sıradaydım, sahnede bir oyun vardı. Oyunun içinde bir sahne, rolün içinde ben, sen, o, hepimiz…
Direniyordu oyuncu; zamana, hayata ve şartlara yıllardır direniyordu… Ama yine sahnede, işinin başındaydı. Muhalifti ve fakat zaten tiyatro muhalifti her zaman, Aristofanes’den, İsmail Dümbüllü’den beri muhalifti…
Sahnedeydi oyuncu… Oynuyor muydu, gerçek miydi kestirilemiyordu. Deli Dumrul’du güya, ama sanki bugün yanı başımızdaydı oynanan oyun…
İşte o an gördüm, anlından sahneye akan terleri, bilmiyorum benin gibi kaç kişi gördü aynı sahneyi… Sahnede gözlerimizin önünde tiyatrocunun alın teri sahneye bulaştı, o ter ki yıllardır verilen emeğin en büyük göstergesiydi. Bir rol için verilen emek, bir kelimeyi doğru telaffuz etmek için yapılan çalışmalar, tekrarlar, hep baştan, her seferinde baştan başlamak…
Tiyatro sahnesinde, yüzyıllar önce belki bir mum ışığında yazılmış notalar, sözcükler, replikler bir anda tarihten çıkıp geliverir sahneye tek tek… Belki bu yüzden o en coşkulu anda, salon alkışlardan inlerken, hep gözlerim doluverir benim. Çünkü gerçek sanatçı tam karşınızdadır, kanlı canlı, alın teriyle durur bir adım ötenizde. Bilseniz ne emek vardır o gösterilerde, ne büyük çaba, ne büyük meşakkat…
Bugünlerde manşetlerden inmiyor 1’inci Tiyatro Meydan Savaşları… Tiyatro muhaliftir, aykırıdır oyuncu, tiyatro halkın yanındadır, yöneticilere de halka da ayna tutar, bir çeşit yüzleşmedir tiyatro. Kendine ayna tutmaya cesareti olmayanlar, kendi korkularında boğulurlar. Yıllar sonra bir gün “Belki şehir tiyatrolarımız olsaydı, Moliére’in Tartuffe’ünü oynasaydı bugünlere gelmezdik değil mi?” sorusunu soran çıkar.
Moliére’in Tartuffe adlı oyununda; Bir bilen kişi, uzman edasıyla bir burjuva ailenin evine giren Tartuffe, ev halkını Tartuffe'e inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayırır. Evin önemli bir ferdi olan büyükanne ve oğlu, din maskesi altına gizlenen bu adamı hiç sorgulamadan, kendilerini sömürmesini kabul ederler. Büyükanne Pernelle ile oğlu Orgon'un Tartuffe'a olan bağlılıkları fanatizmin korkunçluğunu göz önüne sermektedir.
“Dizilerde herkes oynar. Sinemada bazıları oynar. Tiyatroda sadece sanatçılar oynar. Tiyatro zengin mesleği değildir, ama zengin bir meslektir.” Müjdat Gezen
Elif’in Notlarından:
*Başımızın tacı annelerimizin anneler günü kutlu olsun, her şeyimizi onlara borçluyuz:)
*Çorlu Kent Konseyi 13 Mayıs 2012 Pazar günü saat 13.00 de Çorlu Belediyesi Kültür Merkezi’nde Çevre ve Sağlık konulu bir panel düzenlemektedir. Yaşadığımız toprakların, soluduğumuz havanın nasıl zehirle dolduğunu öğrenmek için tüm Çorluluları panelimize bekliyoruz.
*Çağdaş Türk resminin önde gelen isimlerinden Burhan Doğançay’ın 50 yıllık çalışmalarından oluşan “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı; Burhan Doğançay Retrospektifi” sergisi 23 Mayıs’ da İstanbul Modern’de açılıyor.
Elif Soyseven Köşe Yazıları
- Çiçek Çocuklar'dan Tikilere…
- Süleyman'ın Halvetiyle, Ali Kaptan'ın Carolin'i Arasında
- Ben, Sizin İçin Öldüm!
- Hayat Ve Bir Avuç Kül
- Haklı Kadın Platformu
- Kanser Ekip, Kanser Yiyoruz
- Son Dakika Haberleri Ve Sayıklamalar
- Farkında Mısınız?
- Kalkınma Ajansları
- Bedenimizi Hedef Alan Siyaseti Durdurun!
- Gündem Dışı
- Biz Kimiz?
- Olimpiyat Ruhu, Geldiysen “Evet” De!
- Aldanış
- Güven, Tek Kullanımlıktır
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Alzheimer'ın Tedavisi Bulundu Mu?
- Ahmet Taner Kışlalı'nın Ardından
- Gülen Yüzler Projesi
- Bir An Gelir
- Yeni Yıl, Her Derde Deva Mı?
- Aslında Sadece Kar Yağıyor
- Hazır Mısınız?
- Pozitif Ayrımcılığa Mahkûm Kadınlar
- Tablo Değişiyor Mu?
- Sarı Laleler
- Uyandırma Servisi
- Teselli Aramak...
- Koca Ağaçlar…
- Korku Eşiği Aşıldı
- Basın Var Da, Bayram Nerede?
- Söyleyin De Bilelim Beyler!
- Slacklaştık
- Yanık Kokusu
- Kadınlar Ne Düşünür? Aslında Ne Olur?
- Yürütme Gücü
- Kelimelerin İzinde
- Atatürk'ün Evine Ne Yaptınız?