Elektromanyetik
Murat Sevgi
Bundan birkaç ay önce, “Öteki tarafa geçmenin
yolları” başlıklı yazımda da aynı konuyu ele almıştım. Ama adından dolayı
sanırım pek dikkat çekmedi. Dikkatinizi çekmek için bu sefer sinyali biraz daha
kuvvetlendiriyorum. Belki dikkat çekmeyi başarırım…
En büyük meselelerimizden biri olan manyetik
alanlar konusu, o kadar çok yazılmış, çizilmiş ve söylenmiştir ki; birisi çıkıp
da, bütün bunların üzerine yeni bir şey söylüyorum derse, yalandır!
Evet, elektromanyetik alanlar 20’nci ve
21’inci yüzyıl insanı için, hayatın her anını sarmış durumda. Baz istasyondan
mikro dalga fırına, tüplü televizyondan modeme, buzdolabından cep telefonuna
kadar her yerde bu manyetik alan meselesi ile karşı karşıyayız.
Karşı apartmanın çatısına, (operatörün yarım
akıllı mühendislerinin aklınca kamufle ettiği) baca görüntüsünde kurduğu baz
istasyonlardan tutun da şehir merkezinde, şehrin en yüksek yapısından iki kat
yüksek anteni ile adeta teknoloji putu gibi duran telekom antenlerine kadar her
yer anten dolu.
Peki, hepsi bu kadar mı?
Laptopunuzun kablosuz menüsüne girin, ağ
listesini görüntüleyin, o listede gördüğünüz aygıtların hep-si birer baz
istasyonudur. En az, elinizin altındaki laptopun alıcı devresini etkileyecek
kadar gücü vardır. Bu verici, önünüzdeki laptopa (dolayısıyla sizin beyninize)
sinyal göndermektedir! Şimdi bu vericiyi tespit edip yarattığı riskten
kendinizi kurtarmak için bağırıp çağırmanızı bekleyen kimse yok. Sizden
beklenen, sadece telefon operatörlerinin baz istasyonları ile savaşmanız. Niye savaşıyorsu-nuz?
Hiç, birileri savaş diyor savaşıyorsunuz işte… (Çünkü ne kadar kötü uygulama
varsa hep hesa-bını sordunuz, bunun da soracaksınız… Böylesine toplumsal tavır
koymasanız işler bu kadar iyi gider mi! Her şeyi bu dirayetli duruşunuza
borluyuz!)
Peki, o kablosuz ağlar menüsünde gördüğünüz
aygıtlar ile niye uğraşmıyorsunuz? Bir düşünün.
15 yaşının üzerinde olup da elektromanyetik
alan ile ilgili fizik dersi görmeyen neredeyse yoktur. Orta 3 Fen Bilgisi dersi
ya da lise 1 Fizik dersinde anlatılır. Hani şu klasik tekerleme vardır ya; “Uzaklığın
karesiyle ters orantılı” diye geçer…
İşte, bu ters orantılı meselesinin
tersliklerinden biri de uzaklıktır! Nasıl mı?
İki tane verici düşünün biri hemen önünüzde
diğeri ise onun uzaklığının on katı mesafede olsun. Fizik der ki; bunların
yayınlarının size etkisi karşılaştırıldığında önde duran 100 kat daha güçlü
hissedilir!
Vay, vay, vay! Bu ne demek?
Yani, karşı apartmanın çatısındaki baz
istasyonu ile uğraşmadan önce; pantolon cebinizdeyken üreme organınıza 10 cm,
ceket iç cebinizdeyken kalbinize 6-7 cm, konuşurken beyninize 2-3 cm mesafede o-lan
şeyin derdine düşün.
Tabii, son belirttiğim, cep telefonunuzun
beninize 2-3 cm olması için kafanız kalın olmayacak. Ayrıca, çocuklar da bu
mesafe 1 cm ya da 8-9 mm mesafesine düşüyor.
Ha, bir de şu laptopunuz var ya, o da, tıpkı
çocuğunuzun beynine zarar veren 3G telefon gibi bir manyetik alan üreticisidir!
Alo, alo, alo… Sesim geliyor mu?
Benden söylemesi!
*****
Her alo deyişinizde bunları dikkate almanız,
kanserin sizi yakalamayacağı anlamına gelmez.
Hormonla dolu tavuklardan yapılmış döner, nitrat ve anti bakteriyeller ile dolu salam, sucuk, sosisli ya da lahmacun diye iç yağı ile kavrulmuş, havuç rendesi yerken bunu bir daha düşünün…
Hep sevgi ile kalın...
Murat Sevgi Köşe Yazıları
- Endüstriyel D'evrim
- Göç'en İnsan' Halimiz
- Astronot Da Olur Musun?
- Bir Din Olarak Paraperestlik
- Tarımsal Strateji
- Gdo (Gündemi Değiştirme Operasyonu)
- Kültür, ‘Üretmek' Demektir!
- Ke[N]Dimi Arıyorum: ‘Meşgul'müşüm!
- Vatanın Kalbinin Attığı Yer
- Çorlulular, Kürecik'i İyi Bilir
- Egemenlikten Kurtuluyoruz
- Ekoloji Mi, Ekonomi Mi?
- Neyi Bekliyoruz?!
- Eşelon Ve Promis
- Öküzü Kim Çaldı?!
- Teknoloji Çağının Efsaneleri
- Öyle Veliye, Böyle Öğrenci!
- Nükleer Kobay
- Enerji Sorunları Ve Büyük İhanet
- Kahraman Ordumuza
- Enerji Verimliliği Semineri
- Kumdan Kale
- Kumdan Kale-2
- Facia Senaryosu
- Balık Kafası!
- Sosa Bulanmış Çöplük
- Uyutulan Toplum...
- Hayat Dersleri
- Bu Hale Nasıl Geldik?
- Genetiği Değiştirilmiş Olaylar
- 31 Mart Ayaklanması-1
- 31 Mart Ayaklanması-2
- Yakarak Enerji Üretmek “Yenilenebilir” Mi?
- Ateşle Oynuyorlar!
- Çakallar Sofraya En Son Oturur
- Gemiler Yandı, Geri Dönüş Yok!
- Yönetecek Bir Şey Kalmadı Ki!
- Popüler Kültür
- Her Yıl Aynı Terane
- Kurban Toplumu!
- Sokak Kültürü
- Namuslu / Namussuz
- Kent Ve Sanayi
- Sevgiler Günü'nde Tektaş Alın!
- Baz İstasyonu!