Sevgiler Günü'nde Tektaş Alın!
Murat Sevgi
Sevgililer Günü’nde bir tektaş alın!
Alın ki Afrikalı bu çocuklar dünyadan daha çabuk kurtulsun.
“Kirli elmas”, “Kanlı elmas”, “Savaş elması”, “Sıcak elmas” vb. isimlendirmeler, genellikle bir işgal ya da çatışma bölgesinde çıkarılan ve işgalci, isyancı ya da paramiliter güçlerin silah finansmanı için ticareti yapılan elmasları ifade etmek için kullanılıyor.
Öte yandan bu kavram “Temiz elmas” olabileceği gibi önemli bir yanılsamaya da kapı açıyor. Çünkü dünya elmas üretiminin yarısının gerçekleştirildiği Afrika’da, üretimin tamamına yakını ya bir çatışma bölgesinde ya da uzun çatışmaların ardından varılan kirli pazarlıklarla “Barışın” sağlandığı bir bölgede gerçekleştiriliyor.
Çatışma olsun ya da olmasın, Afrika’nın elmas üretim bölgelerinde görülen manzaralar birbirine benziyor. Çıkardıkları elmasları çalıp kaçmamaları için başında silahlı nöbetçilerin beklediği, insanlık dışı kontrollere maruz kalan, çoğu çocuklardan oluşan, kölelik koşullarında, hatta bizzat köle olarak çalışan insanlar.
“Oran düşük” ama...
Bu çocuklar zehirli kimyasallar ve Batı Malı demokratik
yöntemler ile beyaz ağabeyleri para kazansın diye ölüyor! Ya zaten bir işe
yaramıyorlar ki, değil mi?
Uluslararası elmas üreticileri ve tüccarlarının örgütü Dünya Elmas Konseyi’nin, kirli elmas gerçeği karşısındaki en önemli iddiası şu şekilde:
Bu elmasların toplam elmas üretimi ve ticareti içindeki payı
düşük!
Öte yandan bu “Teknik
açıklama” elmas üreticisi ve tüccarı olan uluslararası tekelleri aklamaktan
uzak. Çünkü öncelikle doğası gereği kayıt dışı olan bu ticaretin hacmine
ilişkin rakamlar, birbirinden farklılık gösteriyor. Daha da önemlisi, Afrika
elmasları dünya üretiminin oransal olarak yarısını karşılasa da, gerek doğal
koşullar gerekse de mevcut kölelik koşulları nedeniyle burada yapılan üretim ve
ticaretin kârlılığı tekeller için oldukça yüksek. Bu yüzden bu şirketler için
derin madenlerde, yüksek maliyetlerle dünya elmas üretiminin tek başına üçte
birini gerçekleştiren Rusya değil, Afrika odakta yer alıyor.
Kimberley Süreci Sertifikasyonu: Ucuz aklanma yolu
Sizler o tektaşları aldıkça, bu pazar kanamaya devam edecek!
Dünya Elmas Kongresi tarafından Temmuz 2000 tarihinde alınan
bir kararın ardından Mart 2002’de işlemeye başlayan Kimberley Süreci
Sertifikasyon Planı, dünya elmas ticaretini daha “Temiz” hale getirmeye çalışıyor.
Dünya elmas ticaretinin en önemli merkezi sayılan
Belçika’nın Antwerp kentinde alınan bir kararla işlemeye başlayan süreç ise,
inandırıcılıktan uzak. Dünya elmas üreticisi ve tüccarı olan tekeller ve elmas
yataklarına sahip ülkelerin bir bölümünün inisiyatifiyle gerçekleştirilen bu
plan sonucu, verilecek bir sertifikayla hem şirketlerin hem de yatakların
bulunduğu ülkelerin kirli elmas trafiğiyle ilgilerinin olmadığı, kâğıt üstünde
belgelenmeye çalışılıyor.
Öte yandan, her ne kadar kurucuları arasında sivil toplum kuruluşları olsa da, böylesi bir sertifikasyonun uluslararası bir kamu otoritesi yerine üretici ve ticaret şirketlerinin denetiminde yapılıyor olması, sertifikasyonun baştan bir kurgu olduğu şüphesini uyandırıyor.
Nitekim Kimberley Süreci’ne üye olmak için, organizasyon
başkanlığına bir mektup yollamak yeterli. Kuruma yönelik en büyük eleştiriyi
ise planı ihlal eden ülkelerin, kirli elmas ticareti yaparak ihlalde bulunsalar
bile plana üye olmalarında engel bulunmuyor olması. Diğer bir deyişle,
Kimberley Süreci’ne üye olup kirli elmas ticareti yapmak mümkün.
2009 yılında, kurumun kurucuları arasında yer alan
Afrika-Kanada Ortaklığı (Partnership Africa-Canda) ve Küresel Tanık (Global Witness)
adlı sivil örgütlerin temsilcileri, elmas kaçakçılığı ve kirli elmas ticareti
konusunda elindeki olanaklara rağmen adım atmadığını vurgulayarak istifa etti.
Ama hiçbir iyilik cezasız kalmaz. Bu çocukların kanlı hayat
hikâyelerinin tek sorumlusu siz olabilirsiniz!
Kurumun 2010 yılı başkanlığını ise İsrail yürüttü...
“Sevgililer Günü’nüz mutlu geçsin!”
Murat Sevgi Köşe Yazıları
- Endüstriyel D'evrim
- Göç'en İnsan' Halimiz
- Astronot Da Olur Musun?
- Bir Din Olarak Paraperestlik
- Tarımsal Strateji
- Gdo (Gündemi Değiştirme Operasyonu)
- Kültür, ‘Üretmek' Demektir!
- Ke[N]Dimi Arıyorum: ‘Meşgul'müşüm!
- Vatanın Kalbinin Attığı Yer
- Çorlulular, Kürecik'i İyi Bilir
- Egemenlikten Kurtuluyoruz
- Ekoloji Mi, Ekonomi Mi?
- Neyi Bekliyoruz?!
- Eşelon Ve Promis
- Öküzü Kim Çaldı?!
- Teknoloji Çağının Efsaneleri
- Öyle Veliye, Böyle Öğrenci!
- Nükleer Kobay
- Enerji Sorunları Ve Büyük İhanet
- Kahraman Ordumuza
- Enerji Verimliliği Semineri
- Kumdan Kale
- Kumdan Kale-2
- Facia Senaryosu
- Balık Kafası!
- Sosa Bulanmış Çöplük
- Uyutulan Toplum...
- Hayat Dersleri
- Bu Hale Nasıl Geldik?
- Genetiği Değiştirilmiş Olaylar
- 31 Mart Ayaklanması-1
- 31 Mart Ayaklanması-2
- Yakarak Enerji Üretmek “Yenilenebilir” Mi?
- Ateşle Oynuyorlar!
- Elektromanyetik
- Çakallar Sofraya En Son Oturur
- Gemiler Yandı, Geri Dönüş Yok!
- Yönetecek Bir Şey Kalmadı Ki!
- Popüler Kültür
- Her Yıl Aynı Terane
- Kurban Toplumu!
- Sokak Kültürü
- Namuslu / Namussuz
- Kent Ve Sanayi
- Baz İstasyonu!